24 Ocak 2023 Salı

Kamu Malı ve Af (2)

Yazıma, önceki yazımda okul müdürüyken okulun ihtiyaçlarını karşılamak için birlik aracılığıyla öğrencilerden yardım topladığımı, yardım toplarken de imkanları aynı olmasına rağmen yardım yapmaya yanaşmayanlara “Sizden gelecek para sizi öldürmez, bizi de ondurmaz. Yalnız veren arkadaşlarınızın hakkını korumak zorunda olduğumu” işlemeye çalıştığımı hatırlatarak başlamak istiyorum.

İlk önce amacımın siyaset olmadığını, derdimin hak ve adalet olduğunu, zira buna susamış olduğumu söyleyeyim de birileri hop oturup hop kalkmasın ve niyet okuyuculuğu yapmasın.

Bu ülkede ne zaman bir seçim yapılsa, ne hikmetse hükümetler kesenin ağzını açıyor. Vatandaşın beklediği ve umduğu her şeyi vermeye kalkıyor. Hatta halkın ummadığı da verilir bazen. Ama her seçimin olmazsa olmazı, imar afları, vergi afları, belli bir miktara kadar olan borçların silinmesi, yapılandırma gibi aflar gelir. Bunu maalesef her hükümet yapıyor. Hükümetler yaparken hükümet alternatifi olan muhalefet de buna sesini çıkarmıyor ve seçim rüşveti diyebileceğimiz bu aflar iktidar ve muhalefetin el birliğiyle bir çırpıda her seçim öncesi çıkarılıveriyor.

Bu seçim rüşvetinden iktidarı memnun, muhalefeti memnun. Öyle zannediyorum, affa uğrayanlar da memnundur. Hatta borcumu zamanında iyi ki ödememişim diyerek sevinç de duyuyorlardır. Memnun olmayanlar ise vatandaşlık görevi gereği vergisini zamanında yatıran, borcunu ödeyen kimselerdir. Çünkü tüm bu olup bitene, alemin kerizi biziz diyerek kendini bir güzel de keriz yapar. Hak mı, adalet mi bu der durur. Dürüstlük bir kez daha cezalandırıldı der.

Bütün bunlar bu ülkede niçin yapılır? Acaba kararsız ya da affa uğrattığımız bazı kişilerin oyunu alabilir miyiz diye yapılıyor. Yani oya tahvil etmek için.

Ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip siyasilerimiz, kendi alacaklarını tahsilden vazgeçiyorlarsa, buna kimsenin lafı olmaz. Ama tahsil edilemeyen para, kamu alacağı olduğuna göre merak ediyorum, kimin parasını kimden, ne hakla, kim adına affediyorlar? Halbuki siyasilerimize düşen, yazımın ilk bölümünde anlatmak istediğim gibi verenlerin hakkını korumak olmalıydı. Çünkü üç beş oy uğruna bu yapılan, insanımızın hak, hukuk ve adalet duygusunu yok eder. Devlete güveni kalmaz.

Keşke bu yaptıklarıyla, vatandaşlık görevini daha önce yerine getirmeyenler pişmanlık duyup bir daha yapmasalar, devletin bu yaptığı insanımızı kazanmak diyeceğim. Ama iyi biliyoruz ki bu aflardan sonra borcunu daha önce ödemeyenler yine ödemeyecek, ödeyenler ise yine zamanında ödeme yapmaya devam edecek. Belki de ödeyenler den bazıları nasılsa af geliyor deyip yatırmaktan vazgeçecek.

Hasılı, hangi iktidar yaparsa yapsın, siyasilerimiz bu konuda iyi sınav vermiyor. Bir devlet geleneği olarak siyasilerimizin bu yaptığı, görevini yapmayanları mükafatlandırırken, görevini yapanları cezalandırmaktadır. Bunun da adalet anlayışımızda yeri yoktur.

Biz vergisini ve borcunu zamanında ödeyen büyük çoğunluk olarak bu durumdan muzdarip olsak da siyasilerimiz zamanında bu kapıyı açmış. Görünen o ki bu kapıdan girmeye yine devam edecekler. Siyasileri bundan vazgeçirmenin yolu vatandaşlık görevini yerine getiren sessiz çoğunluğun tepki göstermesidir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder