20 Eylül 2019
yılında "Devletin Kendisi Olan Partiler" başlıklı bir yazı yazarak
"dilinkemigiyok.blogspot.com" isimli blokta paylaşmış, aynı yazı
16.06.2020 tarihinde "Pusula Haber" gazetesinde de yayımlanmıştı.
Yazıda, uzun yıllar
tek başına iktidarda kalan partileri bekleyen en büyük tehlikenin, devletin
kendisi olmasını işlemeye çalışmış, 38-50 arasında iktidar olan ve devletin
kendisi ile özdeşleşmiş CHP'yi örnek olarak vermiştim.
1950'den sonra bu
partinin yeterli çoğunluğu sağlayarak tek başına iktidar olamamasını, bu
partinin geçmişte devletleşmesine bağlamış, 20 yıldır iktidar olan AK Parti'nin
de hızla devletin kendisi olmaya doğru ilerlediğini hatta devlet partisi
olduğunu, tedbir almadığı takdirde mukadder sonunun CHP olabileceği tehlikesine
işaret etmeye çalışmıştım.
Yazının üzerinden iki
yıl geçmiş olmasına rağmen görünen o ki iktidar, kendisini bekleyen tehlikenin
farkında olmadığı gibi bu durumdan da hoşnut.
Sevenleri ve
savunanları da bu sanki iyi bir şeymiş gibi hiç olmadığı kadar devletle
kendilerini bütünleştirmiş durumdalar.
Öyle zannediyorum,
güç-kuvvet, imkanlar ve alternatifsizlik bu tehlikeyi ya göstermiyor ya da bu
tehlike görülmek istenmiyor.
Burada bir parantez
açayım.
Beni takip edenler
bilirler. Partilerle işim yok. Siyasetle hiç işim olmaz. Birinin lehinde ve
aleyhinde de değilim.
İdeolojisi ve gücü
ne olursa olsun hiçbirine kendimi yakın hissetmiyorum ve hiçbirini
desteklemiyorum. Hiçbir partiyi de sadra şifa olacak bir umut olarak da
görmüyorum. Ne ihsanlarını isterim ne de gölgelerini.
Böyle diyorum ama
ülke yönetimi konusunda elimizde partilerden başka seçenek yok. Bu yüzden hoşuma
gitmeseler de elimiz mahkum onlara.
Gelelim tekrar AK
Parti'ye. Çoğu kimse, AK Parti özüne yani fabrika ayarlarına dönsün istiyor.
Ama bu dönüş zor
görünüyor. Çünkü bu, yaşlanmış birinin çocukluğuna dönmek istemesine benzer.
Hoş, bu partinin
fabrika ayarlarına dönmesini isteyen çoğu kimsenin bu partinin devletleştiğini
ya da devletin partileştiği tehlikesinin farkında değil. Yani devlet bu görünümüyle
bir parti devletidir.
Bu durum ve bu görüntü
oh be, her şeye gücümüz yetiyor, önümüzde hiç engel yok diye parti yetkililerini
ve sevenlerini sevindirebilir.
Aslında az tarih bilen bu gidişatı iyi görmez. Tamam, tüm azametiyle bir ağaç misali, kendini gösteriyor ama bu ağaç suni desteklerle ayakta duruyor. Bilinsin ki bu görüntünün kökü çürümeye yüz tutmuştur. Kuvvetli bir rüzgarda devrilir. Demedi demeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder