Gücün orantısız bir şekilde kullanıldığı,
Tarafgirliğin diz
boyu olduğu,
Olayların, söz ve
eylemlerin algı üzerine yürütüldüğü,
Laf ebeliği
yapılarak gerçeklerin örtülmeye çalışıldığı,
Çamur at, izi
kalsın, altta kalanın canı çıksın diyenlerin haklı görüldüğü,
Gerçeklerin
karşılıklı atışma ve suçlamalarla ortaya çıkmadığı,
Problemlerin radikal
kararlarla çözme yerine pansuman tedbirlerle üstünün cilalandığı,
Birçok problemin sümen
altı edildiği, görmezden gelinerek yok kabul edildiği,
Mimlenme, dışlanma
ve zararları dokunur düşüncesiyle insanların alabildiğince korktuğu,
İnsanların
düşüncelerini açıklamaktan çekindiği ve dilsizliğe büründüğü ya da dilsizliği tercih
ettiği,
Çoğunluğun güç
karşısında gücün tarafında yer aldığı,
Sorunların kol
kırılsa da yen içinde kalması düşüncesinin hakim olduğu,
Ayyuka çıkan
şeyleri sağır sultanın duyduğu,
Had bilmeyenlere
aba altından sopa gösterildiği,
Farklı ve aykırı
söz söyleyenlerin bir kaşık suda boğulmak istendiği...
Bir atmosferde
ortada ne güçlüden ne de karşı taraftan yana olmak yerine,
Ortada durup söz söyleyebilmek bedel ister. Onlara selam olsun. Sözleri dinlenecekse, onlara kulak vermek gerek. Çünkü bir beklentileri yok. Doğruya doğru, yanlışa yanlış derler. Bu sözlerim de puslu havada gerçekleri görmek isteyenler içindir. Taraf olanlara sözüm yok. Zira onlar yerlerinden memnunlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder