"Bir
sıpa yiyip-içmeyi terk etti. Bedeni zayıfladı, kulakları aşağıya sarktı,
nerdeyse bitkinlikten bedeni toprağa düşecek hâle geldi.
Baba
eşek, oğlundaki günden güne bu çöküşü fark etti. Bunun sebebini öğrenmek
istedi. Onun ruhi ve sıhhî durumuna muttali olmak için tek başına ona
geldi.
—
Oğul, bu halin nedir? Sana en güzel arpaları getiriyorum, sen hâlâ yemeği
reddediyorsun. Anlat bakalım ne oldu sana? Bunu kendine niçin yapıyorsun?
Canını sıkan biri mi var?
Sıpa
başını kaldırdı ve babasına cevap verdi:
—
Evet baba, insanlar canımı sıkıyor.
Baba
eşek şaşırdı.
—
Ne yapıyorlar ki?
—
Biz eşekleri aşağılıyorlar.
—
Nasıl oğlum?
—Görmüyor
musun? Biri kötü bir iş yaptığında ona eşek diyorlar. Çocuklarından biri, bir
rezillik yaptığında eşek diyorlar. Biz buna müstahak mıyız? Aptallarına eşek
diyorlar. Baba biz böyle değiliz. Hissiz hiç değiliz. Bıkmaksızın çalışıyoruz.
Baba
eşek ne diyeceğini bilemedi. Hızlıca kulaklarını sağa sola hareket ettirdi.
Sonra sıpanın anlayacağı şekilde konuşmaya başladı.
—
Bak oğul! Onlar insan. Allah onları diğer mahlukattan üstün yarattı. Fakat
onlar, bizden önce kendilerine çok kötülük yapıyorlar. Mesela sen ömründe
hiç kardeşinin malını çalan eşek gördün mü? Veya duydun mu? Kendinden daha
zayıf olan diğer eşeklere herhangi bir şekilde azap veren bir eşek gördün mü?
Diğerlerine rengi, cinsi ve dili nedeniyle ötekileştiren ırkçı bir eşek gördün
mü? Veya niçin toplandıklarını bilmeyen eşekler zirvesi duydun mu? Herhangi bir
gün arpa elde etmek için bir Amerikan eşeğinin bir Arap eşeğini öldürme planı
yaptığını işittin mi? Yabancı bir devlet için çalışan veya kendi ülkesinin
eşeklerinin aleyhine komplo kuran eşek gördün mü? Kendi ehlini hizipçi
esasa göre ayıran eşek gördün mü?
Tabi
ki eşekler aleminde bu tür insanî cürümleri işitmedin. Acaba insanlar,
yaratılış hikmetini ve bunun gereklerini iyice biliyorlar mı?
Bu
nedenle ey oğul, senden eşek gibi davranmanı istiyorum. Benim ve annenin başını
dik tutturmanı istiyorum. Eşek oğlu eşek kalmanı istiyorum. Boş ver insanları
oğul! İstediklerini desinler. Eşek olmamız övünç olarak bize yeter. Biz;
Yalan
bilmeyiz,
Öldürmeyiz,
Çalmayız,
Kimsenin
arkasından konuşmayız,
Kimseyi
kötülemeyiz,
Aramızda
yaralı ve ölüler varken oynamayız.
Bu
cümleler sıpanın hoşuna gitti. Kalktı ve şöyle diyerek arpaları yemeye başladı:
—Evet,
bana dediğin gibi kalacağım baba. Eşek oğlu eşek olmakla iftihar edeceğim. Sonra
ölüp toprak olacağım; yakıtı insanlar ve taşlar olan cehenneme girmeyeceğim”.
Alıntı
yaptığım bu intak ya da konuşturma sanatı hoşuma gitti. Biri bundan sonra bana
eşek veya eşek oğlu eşek derse eskisi gibi çok alınmayacağım. Belki de iftihar
edeceğim. Zira böyle eşek veya eşek oğlu eşek olmaya can kurban.
*05/11/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder