Tasavvuf,
tarikat ve Cemaat Müslümanlığı: Varsa yoksa cemaat ve tarikatları.
Allah ve peygamberden çok dini liderleri telaffuz edilir. Onların emrinden
çıkılmaz. Şuraya oy verin denir, sorgulanmaz. Şeyhleri ne derse vardır bir
hikmeti. Kurtuluşta olacak fırka bağlı oldukları cemaat ve tarikattır. Sohbet
gününde sohbete giderler, verilen zikri çekerler. Bir araya geldikleri zaman
şeyhlerinin kerametini anlata anlata bitiremezler. Cemaatinin çıkardığı dergiye
abone olurlar, gazetesi varsa alırlar. Şeyhin tüm kitapları kitaplıklarını
süsler. Cemaatlerine bağlı esnaftan alışveriş yaparlar. Zekat ve sadakalarını
ehil kimselere dağıtsın diye cemaatlerin kurduğu dernek ve vakıflara verirler.
Tarikatlarına bağlı olmayanlara acıyarak bakarlar.
Dine
Mesafeli Müslümanlık: Pek camide ve cemaatte görünmezler. Dinden
diyanetten pek söz etmezler ve ibadetlere soğuklar ama dine saygılı olduklarını
ifade etmekten geri kalmazlar.
Batı Özlemi
Duyan ve Batı Karşıtı Olan Müslümanlık: Batılılar Hristiyan olmasına
rağmen bizden daha ahlaklı daha medeni daha çalışkanlar. Bizden ilerideler.
Böyle diyenlere karşı Batının savunulacak bir tarafı yok. Onların medeniyetinin
altında kan, gözyaşı ve sömürü var. Biz de sömürseydik gelişirdik. Batıya özlem
duymak aşağılık kompleksinin bir sonucudur derler.
Her Sözü
Geçmişe Atıf Olan ve Özlem Duyan Müslümanlık: Gerçek
Müslümanlık bizde. Asrı Saadet örneğinin dünyada bir benzeri yok. Adalet tam
hakim olmuştu. Bizim dinimiz sömürge dini değildir. Ecdadımız gittiği her yere
medeniyet götürmüş, kimseyi sömürmemiştir. Batı her türlü bilgiyi bizden
almıştır.
Her Türlü
Geri Kalmışlığa ve Olumsuzluğa Gerekçe Bulan Müslümanlık: Biz
Batılılardan dolayı geride kaldık. Dış güçlerin ülkemize besledikleri emeller
hala sona ermedi. Bugün ekonomik saldırı altında isek bu bile dış güçlerin
eseri. Bizim hiç suçumuz yok.
Fıkıh
Müslümanlığı: İslam'ı fıkıhtan ibaret gören tiplerdir bunlar.
İslam'a dair her şeyi geçmişte alimler ortaya koymuş. Bunların değişmesi söz
konusu değildir deyip geçmiş fetvaları dikte etmeye çalışırlar.
Niyet
Okuyuculuğuna ve İthama Dayalı Müslümanlık: Farklı
görüşte olanlara sapık, mülhit, İrancı, FETÖ'cü, Hizbullahçı, Selefi,
oryantalist vs. derler.
Korku Salan
Müslümanlık: Şunu yaparsan kafir olursun, şu kelimeyi söylersen
dinden çıkarsın, şu fetvayı görmezden gelirsen cayır cayır yanarsın türünden
söylemlerle dinin sevdirilmesinden ziyade korku salan insanlar var. Din
görevlilerinin çoğunda bu üslup hakim.
Menkıbe ve
Gizeme Dayalı Müslümanlık: Dine dair anlatılanlar gizem,
hurafe ve menkıbeden ibarettir. Bu tür vaaz veren ve konuşanlardan hoşlanırlar.
Dinin ve peygamberin gizemi yoksa o din ve peygamber ne işe yarar onlar için.
Din dediğin uçurmalı ve kaçırmalı. Peygamber dediğin uçmalı, kaçmalı.
Ucuz Mücahit
Müslümanlığı: Güçlerini güçlüden alırlar. Kimsenin bir şey yapamayacağını
anladıkları zaman çok anlayışsız, kaba ve saba olurlar. Kimseyi konuşturmazlar.
Konuşan olursa da vay efendim, nasıl konuşurlar diye hedef gösterirler. Sosyal
medyayı çok güzel kullanırlar. Küfrü ve hakareti ağızlarından düşürmezler.
Herkese ayar verirler. Güçten, takatten ve iktidardan düştükleri zaman süt
dökmüş kediye dönerler. Alttan alırlar. Nazik, kibar ve uzlaşmacı olurlar. Güce
yaslanmada bir beis görmezler. Bu tipler sevdiklerine asla söz
söylemezler.
Cuma,
Bayram, Belirli Gün ve Hafta Müslümanlığı: Cep telefonlarının davetsiz
misafirleridir bunlar. Özellikle haftalık cuma mesajları daha perşembeden
damlar. Bıkmadan, usanmadan gönderirler. Gönderme desen dahi göndermeye devam
ederler. Bunlar boş ve meşgalesi olmayan tiplerdir. Ortak grupların mesaj
gönderme yönünden baş gediklisidirler.
Kandırılmış
Müslümanlık: Yeter ki birileri Allah, din ve peygamberi ağzından
düşürmesin. Ardından koşarlar adeta. Sonra da kandırıldık demeyi marifet
bilirler. Sağ siyaset halkın bu ulvi değerlerini bol bol kullanarak oya tahvil
etmeye çalışır. Kim bunları ağzından düşürmezse rakiplerine oranla siyasete 1-0
galip başlar.
Ahlak
Müslümanlığı: Emredilen her türlü ibadetin nihai hedefi kişinin
ahlaklı olmasını sağlamaktır. Herkesin özlemini duyduğu ve olması gereken
denilen ahlak ise çok da önemsenmez. O yüzden ahlaki değerleri yaşantısıyla
gösteren ve etrafına güven veren Müslüman sayısı pek azdır. Aslında
Müslümanlığa ve Müslümanlara değer katacak ve insanlığa örnek olacak olan
Müslümanlık, ahlakı ile mümeyyiz olmuş Müslümanlıktır.
*08/10/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder