Türkiye'nin ekonomik, siyasi,
sosyal, kültürel, stratejik, kendi kendine yetmezlik, üretim, gelir
adaletsizliği, adalet, liyakate göre atama, gelişmişlik vb. sorunları çoktur.
Bunlar bugünden yarına çözülecek konular değil. Her biri ayrı bir yazı
konusudur. Bunlar üzerinde durmayacağım. Basit gibi görünen ya da sorun olarak
görmediğimiz sorunlarımıza değineceğim.
Bu ülkenin;
Dil ve üslup sorunu var.
Saygı sorunu var.
İletişim sorunu
var.
Birbirimizi anlamama sorunumuz var.
Ülkeyi birbirimizden
kurtarma sorunu var.
Kendimizi dünyanın
merkezinde görme sorunu var.
Empati yapmama sorunu
var.
Algı oluşturma,
algılarla yaşama ve yaşatma sorunu var.
İnsan psikolojisinden
anlamama ya da bu psikolojiyi hesaba katmama sorunu var.
İnsan onurunu önemsememe
sorunu var.
Yangına körükle gitme
sorunu var.
Niyet okuma hastalığımız
var.
Doğru değilken doğru
görünme sorunumuz var.
Hamaset ve sloganla
yaşama sorunumuz var.
Kahir ekseriyetimizde
kurtarıcı bekleme sorunu var.
İdeolojisini, partisini,
idealini, geleceğini başkasıyla korkutma üzerine kurma sorunu var.
Eleştiriye gelmeme,
üzerimize toz kondurmama ve kendimizle yüzleşmeme sorunumuz var.
Problemlerimizin köküne
inmeme ve pansuman tedbirlerle günü kurtarma sorunumuz var.
Yaptığımız iyiliği başa
kakma sorunumuz var.
Kurtarıcı olarak
gördüğümüz siyasilerin ülkenin en büyük problemi olduğunu görmeme sorunumuz
var.
Hesap vermeme ve hesap
sormama sorunumuz var.
Yapanın yanına kar
kaldığı bir sorunumuz var.
Kamu malını har vurup
harman savurma gibi bir sorunumuz var.
Vazgeçilmez olduğumuzu
dikte etme sorunumuz var.
Aklımızı kullanmama ve
aklımızı teslim etme gibi bir sorunumuz var.
Tarafgirlik ve aşırılık
damarlarımıza kadar işlemiş. Tüm kötülükler karşı cepheden, biz ise birer
iyilik perisiyiz. Böyle de bir sorunumuz var.
Olayın esas faili ile
uğraşmayız. Ömrümüzü taşeronlara kızarak geçiririz. Çünkü as oyuncu değiliz. Bu
sorunu da yabana atmamak lazım.
Kötülüğün menşeini
kurutma gibi bir mücadelemiz olmaz. Kötülerle mücadele ederiz. Mücadelemiz de
had bildirme üzerine kuruludur. Orantısız güç kullandığımızdan bol bol
mağduriyetler oluştururuz.
Toptancı anlayışa
sahibiz. Aristo'nun klasik mantığından hareketle kıyas yaparız...
*27/07/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros Ulu adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder