20 Mayıs 2022 Cuma gününün hutbesi evlilik üzerine idi. Zaten DİB her yıl
düğün sezonuna girildiğinde evlilik üzerine bir hutbe irat ettirir. Yerinde bir
hutbe midir, evet. Önemine binaen dinlemeye koyuldum. Konu baştan sona
evliliğin önemi üzerine idi. Bekledim ki uygulamaya yönelik ve evliliği
kolaylaştıracak sadra şifa şeylerden bahsedilsin. Merak ediyorum, evliliğin
gerekli ve önemli olmadığını söyleyen mi var bu toplumda? Hâsılı, topluma
sorumluluk yükleyecek bir içerik göremedim.
Neden derseniz, her geçen yıl evlilikler anne-babaların ve evlenecek
adayların belini bükmeye devam ediyor. Evlenmeyi göze alan aileler büyük masraf
veya borcun altına girmek zorunda kalıyor. Bu hayat pahalılığında bir damat
adayı nasıl mihr verebilir nasıl makul fiyata kiralık ev bulabilir, tepeden
tırnağa evi nasıl döşeyebilir, bir düğün için ihtiyaç olan şeyleri nasıl
alabilir, nasıl düğün yapabilir? Pekala, bunlara dair yani evliliği
kolaylaştıran şeylerden bahsedilebilirdi. Şayet bu hayat pahalılığı böyle devam
ederse ve her evlilikte tepeden tırnağa tüm ihtiyaçlar karşılanma yoluna gidilecekse
önümüzdeki yıllarda evlenemeyen adayların sayısı çoğalacaktır.
İçerik nelerden oluşabilirdi?
1. Evliliklerde,
erkeğin kıza verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği mihr için “Bundan sonra mihr
konuşulmasın, mihr senedi düzenlenmesin” denebilirdi. Şayet mihr konuşulacaksa
asgari bir miktar belirlenebilir. Çünkü mihr, nikahın şartlarından değildir.
Ayrıca mihr vermeyi gerektiren şartlar bugünün dünyasında ortadan kalkmıştır.
Çünkü mihr kadın için bir nevi sosyal güvence idi. Bugünün dünyasında,
evlilikle beraber kazanılan her şey ortak olduğuna ve boşanmalarda erkek eşine
nafaka vermekle yükümlü olduğuna göre alın size sosyal güvence. Durum bu iken
ayrıca mihr konuşmanın ve erkeği ağır bir yükün altına sokmanın âlemi var
mı?
2. İnsan bir
defa evlenir ve bu aşamada ne lazım ise alınmalı anlayışından vazgeçilmeli.
Evlilik ve düğünlerin en asgari ihtiyaçla karşılanması yoluna gidilmeli.
Masrafın aşağı yukarı tüm yükü erkek tarafına yüklenmemeli, kurulacak olan bu
yuva ortak bir yuva olacağına göre düğün vb masraflar kız ve erkek tarafından
ortaklaşa karşılanmalı. Özellikle gelin ve kız annesi çocukların her şeyi
olmalı, ileride sıkıntı çekmesinler, şayet her şey alınmazsa başkası ne der,
anlayışını terk etmeli. Asgari ve olmazsa olmaz ihtiyaçlar alındıktan sonra
diğer ihtiyaçların zamanla ve bütçeye uygun karşılanması taraflarca
benimsenmeli.
3. Bu hayat pahalılığında düğün
yemeği vermekten vazgeçilmeli. Verilecekse de sınırlı sayıda davetli davet
edilerek sade bir yemek verilmeli. Çünkü bir kişilik düğün yemeği 60-70 liradan
aşağı değildir. Yemeğe verilecek bu para ile gençlerin başka ihtiyaçları pekala
karşılanabilir.
4. Düğün davetiyesi bastırmaya ve
dağıtmaya gerek yok. Whatsapp gibi iletişim yollarıyla insanlara davetiye
gönderilebilir. Zaten davetiyelere kimse bakmıyor. Davetli, düğün tarihini
cebine gelen mesajdan takip edebilir.
5. Düğüne gelen davetliler, düğün
hediyesi olarak stoklarında bol miktarda olan zücaciye ürünü getirmemeleri,
yerine zarf içerisinde para vermeleri şiddetle önerilmeli. Çiçek, çelenk vb.
hediyelerden vazgeçilmeli. Zarf içerisinde para verirken veya takı takarken
makul olan yapılmalı. Hediye, düğün sahibinin işini görmeye yardımcı olmalı.
Özellikle takıyı aşırı abartmak tarafları zor durumda bırakabilir. Çünkü her ne
kadar karşılıklı değil dense de takılar karşılıklıdır.
6. Düğünler salon tutulmadan
yapılmalı. Evden eve makul araçla gelin alınmalı. Konvoy oluşturulmamalı.
7. Ağız tadı, nişan, kına ve düğün
merasimlerinde gelinin giydiği tek giyimlik elbiselerden kaçınılmalı. Buralarda
giyilecek elbiseler, gelinin sair zamanlarda da giyebileceği türden olmalı.
8. Düğünde yemek verilecekse veya
pasta türü ikram yapılacaksa ya da hiçbir ikram yapılmasa bile düğüne gelinip
gelinemeyeceği, gelinecekse kaç kişi ile gelineceği bilgisi düğünden önce düğün
sahibine haber verilmeli. Bunun için kart veya sanal kartın altına LCV (Lütfen
Cevap Veriniz) yazılarak iletişim telefonu yazılmalı. Bu, düğünün daha
sağlıklı, izzet ve ikramda aksamaya meydan vermemesi için gerekli. Her şeyden
önce nezaketin bir gereğidir.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Burada düğünlerden birçok sektör ekmek
yiyor. Bunları da korumak lazım diyebilirsiniz. Kimsenin ekmeğine ve kazancına
takoz koyma gibi bir niyetim yok. Birileri bu sektörden ekmek yiyecek diye
düğün sahiplerini ödeyemeyecekleri veya uzun yıllar ödemek zorunda kalacakları
bir yükün altına sokmamak lazım. Burada demek istediğim, sade bir düğünle
evlilikleri gerçekleştirmek, düğün ve evlilikleri kolaylaştırmaktır. Şayet sade
düğün yapar, abartıya kaçılmaz ise maliyetler düşeceği için evlenemeyenler
evlenecek, aşırı borcun altına girmeyecekleri için aileler, damat ve gelin daha
huzurlu olacaktır. Kurulmakta olan bir ailenin temeli de huzur değil mi
zaten.
Hasılı, düğün masraflarını düşürelim. Düğünleri alabildiğine sade
yapalım, ayağımızı yorgana göre uzatalım; evlilikleri, yıkılmayan sağlam
temellere oturtalım, huzurumuzu hiçbir şey bozmasın.
*328/05/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder