İHO’larda
hafızlık yapan çocuklar;
1. Tabir
yerinde ise bir koltukta iki karpuz taşıyor. Hem diğer müfredatı hem de
hafızlık yapıyor. Takdir edersiniz ki bir koltukta iki karpuz taşınmaz.
Taşınırsa da ya hafızlık ya diğer dersler ihmal edilebilir. Kaç çocuk bunun
altından hakkıyla kalkabilir?
2. Resim,
müzik, beden eğitimi ve bilişim gibi rahatlama derslerinden mahrum kalmaktadır.
Özellikle çocuk için beden eğitimi ve bilişim dersleri vazgeçilmezdir. Nice
çocuk bilirim ki bugün beden/bilişim dersi var diye bayrama gider gibi okula geliyor.
3. Bu
çocukların çoğu evleri şehir merkezinde olmasına rağmen gece yatılı yurt veya
kurslarda kalmaktadır. Ortaokul çağındaki çocukların yatılı kalmasının çok
pedagojik olduğunu sanmıyorum. Ne de olsa daha ana çocuğu.
4. Ortaokul
boyunca hafızlık yapmak gerekçesiyle bir yıl örgün eğitimden uzak kalmaları ve
bu dersleri görmeden yıl sonunda sınava tabi tutularak bir üst sınıfa
geçirilmeleri yıl kaybetmeme bakımından avantaj gibi görünse de lisenin temeli
diyebileceğimiz temel derslerde boşluk olacağını düşünüyorum. 6.veya 7.sınıfta
Türkçe, matematik, fen gibi dersleri görmeyen çocuk bir üst sınıfın konularını
anlamakta zorlanabilir ve 8.sınıfta gireceği LGS’de istenilen şekilde başarıyı
bazıları yakalayabilse de çoğunluğu beceremeyebilir. Bu da diğer ortaokul
öğrencilerine göre bu öğrencilerin eşit imkanlarda yarışamayacağı anlamına
gelir.
5. Bu
çocuklar hafızlık yaparken eski bildik metot olan pişik ve hamın birlikte
hocaya okuması yerine, öyle zannediyorum, sadece ham olarak yeni ezberledikleri
sayfayı hocaya veriyorlar. Bu da hafızlığın çok sağlam olmamasına sebebiyet
verir. Çünkü önceki ezberler (pişik) ile ham birlikte okunacak ki önceki
ezberler unutulmayacak, iyice sağlamlaştırılacak.
6. Önceki
hafızlık yapanlar, hafızlığı bitirdikten sonra hafızlık sınavına girinceye kadar
günlük 20 sayfa olacak şekilde kaç defa hatim inerlerdi. İHO’larda okuyan bu
çocuklar bu kadar tekrardan mahrum kalıyorlar. Çünkü buna zamanları yetmez. Hem
hafızlık hem diğer dersleri bir arada götürmek gerçekten zordur.
7. Diyelim
ki bu çocuklar hem diğer dersleri hem de hafızlığı bir koltukta götürerek
başarılı oldular ve ortaokulu bitirdiler. İyi bir liseyi kazandılar. Mesele
hafızlığı bitirmekle kalmıyor. Çünkü bir ömür boyu bu hafızlığı korumak
zorundalar. Belirli periyotlarla tekrar etmeleri gerekiyor. Bu çocukların yani
hafız İHO’da hafızlık yapan çocukların hepsi hafız İHL’ye veya sınavlı-sınavsız
İHL’lere gitseler, burayı bitirdikten sonra Diyanet’te görev alsalar ya da
İlahiyat veya İslami ilimleri okuyarak MEB’de din kültürü, İHL’lerde meslek
dersleri öğretmeni olsalar sürekli Kur’an’la haşır neşir olacakları için tekrarlamak
suretiyle hafızlıklarını unutmayabilirler. Bilinen bir gerçek var ki hafız İHO’dan
veya başka yollardan hafız olan çocukların önemli bir kısmı başka meslekleri
tercih edebiliyorlar. Bu meslek gruplarını tercih etmede sakınca yoktur. Hatta
iyi de olabilir. Ama hafız doktor, hafız mühendis vs. olarak bu hafızlıklarını
nasıl koruyacaklar? Günün belirli bir saatini günlük hafızlık sağlamaya
ayırabilecekler mi? Bunun da zorluğu aşikardır. Hafız İHO’dan hafız olanlar
nasıl olur bilemiyorum ama daha önceki sistemde hafız olup da diğer meslek
gruplarını seçen çoğu kimsenin hafızlığını unuttuğu sadece kendilerine hafız
dendiğini biliyoruz. Sonucunda unutulacaksa niçin hafız olunur sorusunu da
burada sormak lazım. Çünkü onca emek boşa gitmiş olur.
*311/04/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder