Yüz, boy, ten ve saç rengi gibi özelliklerimiz, fiziki yönden bizi bir başkasından
ayırt eden yönlerimizdir. Bunlar insanın tanınırlığına dair alametifarikasıdır.
Bazen tanıdığımız bir kişiyi, onun tanımadığı birine tanıtırken “Uzun/kısa
boylu, sarışın-kumral-esmer, beyaz tenli…” gibi tanıtırız. Beni de birileri
başkasına tanıtırken “kırmızı saçlı, kızıl saç, turuncu kafa, havuç rengi,
sarışın” şeklinde tanıtıyor. Zira benim saç rengim, kahir ekseriyete
göre havuç renginde. Şimdi saçlarım ağarıp havuçluktan pek eser kalmasa da beni
tanıyanlar böyle tanır. Bu yönümle, kalabalıklar içerisine girince hemen dikkat
çekerim. İsterdim ki benim de saç rengim çoğunluğun saç rengi gibi olsun. Ama
her şey benim istediğime göre olmuyor. Allah böyle takdir etmiş. Allah’ın
boyası benim bu taşıdığım. Nitekim herkesinki de öyle. Bu farklı saç rengim,
askerde içtima ve talim sırasını bulmakta zorlananlara çok hizmet etti. Beni
gören, “Ha, ben bu arkadaştan iki öndeyim, üç arkadayım” deyip yerini şaşırmaz
ve nerede duracağını bilirdi.
Bizi tanınır kılan bu fiziki yönlerimiz -beğensek de beğenmesek de- bizden
bir parça. Hastalık ve psikolojiyi bozacak çok özel bir durum olmadığı müddetçe
bize has kılınan bu yönlerimizi değiştirmemek gerektiğini düşünüyorum. Topuklu
ayakkabı giymek suretiyle boylu olduğumuzu göstermeye çalışsak da boyumuz
değişmez, aynı şekilde tenimiz de. Sağlık ve psikolojik durum nedeni hariç vücutta,
ameliyat ve diğer yollarla bir değişikliğe gidilmesine de sıcak bakmıyorum. Bu
yazımda, yüz ve saçta yapılan değişikliklere değinmek istiyorum. Çünkü yüze
uygulanan makyajla veya saçın boyanmasıyla kişi bambaşka bir görünüme
bürünüyor. Hem yüz hem de saçtaki bu değişime ben, yüze ve saça takılan bir
maske olarak görüyorum. Bu durumda olan kimseleri tasvip etmesem de onları
kınamıyorum. Zira kendi tercihleridir. Yüz de onların, saç da onların, hayatta
onların.
Yüz hattının makyajla, saçın da boyanmak suretiyle fiziki özelliğin
değişmesine niçin sıcak bakmadığımı biraz açmak istiyorum. Yüze uygulanan
normal makyajdan geçtim. Öyle makyaj yapılıyor ki iyi tanıdığım bir kişi, bir
başkası olup çıkıyor. Gözüm, makyajlı haline aşina olmuşsa; makyajsız hali,
makyajsız haline aşina olmuşsa; makyajlı hali, kişiyi tanınmaz kılıyor. Başıma geldi
böylesi. Üç yıldır beraber çalıştığım bir meslektaşıma, mesai sonrası bir evrak
imzalatmaya gittiğimde, buluşma yerinde, gelip kendini tanıtmasa, onu tanımam
mümkün değildi. Bir makyajın, insanın yüz hattını bu kadar değiştirebileceğini
o zaman anladım. Demek ki ben, daha önce hep makyajlı halini görmüşüm. Yüze
uygulanan bu makyajın kullanımı kolay mı zor mu, insanın ne kadar vaktini
alıyor, kullanılan bu makyaj pahalı mı, ucuz mu, yüzü tahriş ediyor mu? İnanın bilmiyorum.
Bildiğim, bu farklılık için bu emeğe, bu zamana ve masrafa değer mi? Öyle
zannediyorum, yapılan bu makyajın akşama kadar korunması, bunun için belki de
yemeden, içmeden kesilmesi ve eve varınca da silinmesi gerekecek. Ömür dediğin
hep böyle makyajlı geçer mi?
Saçlara gelince, saç rengi olarak siyah, beyaz, kumral, sarışın, kızıl gibi renkler gözümün önüne geliyor. Öyle saçlar görüyorum ki gökkuşağındaki bütün renklerden daha fazla rengi, rengarenk görüyorum. Bazı saçlarda desen gibi birden fazla renk göze çarpıyor. Saçını boyatan aynı renge devam etse, buna da eh diyeceğim. Üç beş güne bir saç rengi değişir mi? Alın size bir örnek: Yürüyüş parkurunda herkes, Mersin istikametine doğru yürüyüş yaparken tersine yürüyüş yapan ve zaman zaman karşılaştığım sarışın biri var. Bir gün yine yürürken siyah saçlı tersinden gelen birini gördüm uzakta iken. Al sana bir ters kişi daha dedim. Yaklaştığım zaman gördüm ki daha önce gördüğüm sarışın kişi. Olabilir, demek ki bundan sonra sarışın saçlar yerine siyah saç kullanacak dedim. Aynı kişiyi birkaç gün sonra gördüm ki saçlar yine eski haline getirilmiş. Merak ettiğim boyanan bu saçlar, bu kadar kısa zamanda tekrar niye değişir? Çok mu ucuz bu saç boyama, çok mu kolay? Sanırım saç boyama yüze makyaj yapmak gibi değildir. Bunun için illaki kuaföre veya güzellik salonuna gidilmesi gerek. Öyle zannediyorum bu saç boyama, çok da ucuz değildir ve kişinin epey bir zamanını alıyordur. Her neyse de bu pandemi döneminde, salgın riskine rağmen bir kişi, bu kadar sık saç boyamayı nasıl göze alır? Pes doğrusu!
*29/01/2021 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder