Önceki ramazanlar gibi
bir ramazan iklimini yaşayamasak da, cemaatle namazı camilerde eda edemesek de,
teravihe gidemesek de, cumaları kılamasak da, camilerde mukabele okuyup
dinleyemesek de, her bölgede az sayıda insanımız, ramazanın son on gününü
camide geçirip itikafa giremese de, iftar daveti veremeyip iftara gidemesek de çoğunluk
evinde, bir kısmımız ise işinde iken üzerimize farz olan ramazan orucumuzu
tuttuk, aynı zamanda anlamak ve hayatımıza tatbik etmek için Yüce Kitabımız Kur’an’ı
Kerim’imizi okuduk ve ödül olarak bir bayramı hak ettik.
Hak ettiğimiz bu bayram
maalesef önceki bayramlar gibi olmayacak. Çünkü eski bayramlarda olduğu gibi
birbirimize ziyaretleşme yapamayacağız, büyüklerin ellerini öpüp gönüllerini
alamayacağız. Evlerimiz şenlenmeyecek, başkasının evlerini de şenlendiremeyeceğiz.
El yapımı ikramlarımızı eşimize, dostumuza ikram edemeyeceğiz. Tıpkı oruç gibi bayramımız
da sessiz, sedasız ve buruk geçecek eğer buna bayram denirse. Çünkü salgın
riskini en aza indirmek amacıyla bayramı evlerimizde bir başımıza geçireceğiz. İşte
bu bayramı görünce “Nerede o eski bayramlar” demenin tam zamanı.
Bayramı evlerimizde bir
başına geçirirken ne yapacağız? Böyle bayram olur mu diye karalar bağlayıp
sızlanacak değiliz. “Bana bir şey olmaz” deyip gizli kaçak yollarla sokağa çıkma
yasağını delerek konu komşuyu bayramlaşmaya gidecek halimiz de yok. Bu yaşadığımız/yaşayacağımız
bayram, ayrıca dünyanın sonu değil. Zira beterin beteri var. Nasıl ki mart
ayından beri birçok alanda B planını devreye koyup hayatımızı idame ettirmeye
ve dünyayı eve sığdırmaya çalışmışsak bu bayramı da evlere sığdıracağız ve bayram
B planını hayata geçireceğiz. Böyle bir ortamda en iyi bayram, bir türlü
elimizden düşürmediğimiz el, pardon cep telefonlarını bol bol kullanmak
olacaktır. Yakınlık ve uzaklığa göre tanıdıklarımızın kimini görüntülü, kimini
telefonla arayıp bayramlarını kutlayacağız. Kimine kısa mesaj göndereceğiz, kimine
whatsapptan mesaj yazacağız. Başkasından gelen mesajlara cevap vereceğiz. Sosyal
medyayı kullanıyorsak yazdığımız bayram mesajını profilimizde paylaşacağız ya
da başkasının paylaşmış olduğu mesajları kah beğenerek kah yorum yazarak kutlayacağız.
Göndereceğimiz bayram
mesajlarının eş, dost ve tanıdıklar nezdinde bir anlam ifade etmesini
istiyorsak, yazdığımız mesajların kendi el emeği, göz nuru mesajlarımız
olmasına dikkat etmemizde fayda var. Başkasının hazırlayıp servis ettiği resim
formatındaki mesajlar veya başkasından gelen bu şekil mesajları başkasına
iletmek bana kuru ve yavan gelmektedir. Bu tür mesajlar yasak savma babından
mesajlardır. Bana göre kişiye özgü yazılan yazı formatındaki mesajlar daha bir
anlam ifade eder. Yine de tercih tebrikleşenlere ait.
Bu vesileyle bir ay
boyunca tuttuğumuz oruçlarımızın kabul edilmesini, okuduğumuz Kur’an’ın
ufkumuzu açıp hayatımıza yön vermesini, oruç ve Kur’an ile hemhal olmak
suretiyle yaşadığımız ramazan ikliminin diğer aylarda da devam etmesini, yerine
getirdiğimiz ibadetlerin ahlakımıza yansımasını; idrak ettiğimiz bu olağanüstü
bayramın size, ailenize, ülkemize, İslam dünyasına ve tüm insanlığa huzur
getirmesini Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum. Bayramınız mübarek olsun…
**23/05/2020 tarihinde Kahta Söz'de yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder