İslam, imanın ilkelerine kalpten inanmaktır.
Namazdır, oruçtur, hacdır, zekâttır.
İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmaktır.
Haklının hakkını veren, suçluya hak ettiği cezayı veren
adalettir.
Ehliyettir, liyakattir, emanete riayet etmektir. Akrabaya,
eşe-dosta devlet yönetimini peşkeş çekmemektir.
Empati yapmaktır. Kendisi için istediğini başkası için de
istemektir.
Müjdeler, nefret ettirmez. Kolaylaştırır, zorlaştırmaz.
Nazikliktir, yol-yordam bilmektir, yumuşak ve tatlı bir
üsluptur.
Çalışmaktır, her şeye kafa yormaktır, bir şeyin en iyisini
yapmaya çalışmaktır, üretmektir.
Yardımseverliktir. Zayıfın, fakir ve gurabanın elinden
tutmaktır. Komşusu açken tok yatmamaktır.
Uçmaz, kaçmaz, ayakları yere basan, reel hayata dair sözü
olan bir dindir.
İnsana değer verir, onun onurunu her şeyin üstünde tutar.
Sorumluluğu insana verir. Asla kurtarıcı beklemez,
miskinliği hiç sevmez. İnsan için ancak çalıştığının karşılığını vaat eder.
Baskıcı değildir. İnançta, fikirde insanı özgür bırakır.
Fikir özgürlüğünü savunur. En güzel üslupla mücadele yolunu seçer.
İstişareye önem verir, sonunda Uhud Savaşını kaybetmek de
olsa... Tek adamlığı önermez.
Bir devlet sistemini dayatmaz. İstediği devlet, adaleti
esas alan devlettir. Aleyhine bile olsa hakkı üstün tutmayı esas alır.
Kibri değil, tevazuu emreder. Övünmeyi, böbürlenmeyi,
yermeyi sevmez. Algılara, önyargılara karşıdır. İftirayı katilden daha şiddetli
görür.
Affedicidir. Tövbe kapısını daima açık tutar. Hatası ne
olursa olsun çizip atmaz. Son ana kadar insanı kazanmayı hedefler.
Emindir, çevresine güven verir. Aldatmaz. Aldatanı
kendinden görmez.
Barış ve esenliktir. İnsanın dünyada ve ahirette huzur
bulmasını ister.
Dünya ve ahiret dengesini gözetir. Ne dünya öncelensin ne
de ahiret öncelensin ister. Bu dünyayı bir imtihan yeri olarak görür. Burada
yaptıklarımızdan ve yap-a-madıklarımızdan dolayı öbür dünyada hesaba
çekileceğimizi beyan eder.
Adaleti, iyilik yapmayı ve yakın akrabayı görüp gözetmeyi
emrederken hayasızlığı, kötülüğü ve aşırı gitmeyi yasaklar.
Orta yolu tutun, ifrat ve tefritte aşırı gitmeyin, der.
Her şeyi olduğu gibi vücudunu da insana emanet eder, vücuda
zarar veren şeylerden kaçın, der.
Allah'ın ayetlerini az bir bahaya satmayın derken
yaptıklarınıza beni ve dini değerleri alet ve istismar etmeyin, der...
Olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun;
diliniz farklı, işiniz farklı olmasın, der.
Şirki affetmeyeceği en büyük günah olarak görürken kul
hakkına riayet edin, ikisiyle birlikte gelmeyin, der. Çünkü biri kendisi için
en büyük zulüm iken diğeri de insanlara karşı zulümdür.
Kur'andır; onu okuyun, anlayın ve hayatınıza tatbik edin
derken peygamberi örnek alın. Çünkü o, sizin için bir rol modeldir, der.
Kısaca, güzel ahlaktır.
Verdiğim örnekler hepinizin bildiği bazı örneklerdir. Emir
ve yasakları sadece bunlardan ibaret değildir. Hepsini yazmaya kalksam sayfalar
yetmez. İslam bize neyi emretmişse lehimize, bizi de neden sakındırmış ve neden
nehiy etmişse yine lehimizedir. Emir ve yasakların hiçbiri kıyas götürmeyecek
şekilde diğerinden üstün değildir. İman ve şirkin dışında hiçbiri diğerlerine
öncelenemez veya geçiştirilemez. Emir ve tavsiyelerin hepsi birden İslam'dır.
Bazı ritüelleri öne çıkarıp diğerlerini ihmal etmek İslam değildir, kolaycılığa
kaçmaktır.
Ne demek istediğimi kısaca şöyle ifade edeyim: Çoğumuz İslam
denince hemen aklına namaz, oruç, hac gibi ibadetleri getirir. İslam namazdır
ama İslam namazdan ibaret değildir. İslam oruçtur ama İslam oruçtan ibaret
değildir. İslam hacdır ama İslam hacdan ibaret değildir.... Emirlerin hepsi
yapıldığı veya yapılmaya çalışıldığı, nehiylerinin hepsinden sakınıldığı zaman
İslam ve gerçek din ortaya çıkar ve bu din kişiye ve insanlığa fayda sağlayan
bir din olur. Böyle yapılmadığı takdirde elimizde kuşa çevrilmiş bir İslam olur
ki bu İslam ne kendimize ne de insanlığa yarar sağlar. Namaz, oruç, hac gibi
ibadetlere verdiğimiz önemi, sosyal barışa katkı sağlayan adalet, güven,
ehliyet gibi ahlaki kavramlara da vermeliyiz ki bu yaşadığımız İslam,
dertlerimize deva olsun. Çünkü İslam bireysellikten ziyade sosyal bir dindir.
Dinin aynası da güzel ahlaktır.
**09/05/2020 tarihinde Kahta Söz'de yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder