Salgınla beraber virüsten
korunmak için maske takılsın takılmasın tartışmalarının ardından nice sonra
maske takılsın sözü daha ağır bastı. Alışveriş yerlerine, pazarlara ve toplu
ulaşım araçlarına maskesiz girmek yasaklandı. Hem dünyada hem de Türkiye’de
maske ihtiyacı ortaya çıkınca maske fiyatları uçtu. Elinde maskesi olan firmalar,
fırsat bu fırsat deyip fahiş fiyatla elindeki maskeleri piyasaya sürdü.
Maske fiyatlarındaki anormal
fiyat artışına vatandaş tepki gösterince devlet bu tepkiye bigane kalmadı.
Maske ihracını yasaklayarak maske üreten firmalardan, devlet adına maske satın alacağını
duyurdu. Maske stoku yapan firmalara belli bir süre verdi. Devlete maske
satmadıkları takdirde firmalarına devlet adına el konacağı uyarısı yapıldı.
Ardından maskelerin para ile satılmasını yasakladı ve vatandaşın maske
ihtiyacını devlet eliyle gidereceğini açıkladı. Bununla da yetinmedi. Mesleki ve
Teknik Anadolu Liselerinde ve belediyelere ait Meslek Edindirme Kurslarında
maske üretilmeye başlandı.
Firmaların ve okulların
ürettiği maskelerin devlet eliyle dağıtılması meselesine gelince, e-devlet üzerinden maske talebinde
bulunanlara PTT eliyle teslim edileceği duyuruldu. Sistemde gecikmeler ortaya
çıkınca, cep telefonuna mesaj gelenlerin eczanelere giderek maskelerini
alabilecekleri açıklaması yapıldı. Sosyal medyada “Maske istedim, şu kadar gün
geçti, hala maskem gelmedi” serzenişleri yazılıp çizilmeye başlandı. Yeni
açıklamaya göre kamu ve SGK’lı çalışanlara eczanelerde ücretsiz maske
verilmeyeceği açıklandı. Buna göre kamu çalışanlarının maske ihtiyacı valilik
tarafından dağıtılacak. Özel sektör çalışanları ise maske ihtiyaçlarını
işyerlerine bildirecek, işyerleri de valilikten toplu talepte bulunacak ve
bunların da talebi valilik tarafından giderilecek... Ölme eşeğim ölme…
Hepinizin bildiği maske
sürecini kısaca anlatmaya çalıştım. Gördüğünüz gibi maske dağıtımı ve
ihtiyacının giderilmesi yılan hikayesine dönmüş durumda.
Salgın riskinin kontrol
altına alındığı, etkisini yavaş yavaş kaybetmeye başladığı, vaka sayısının
düştüğü, iyileşen hasta sayısının arttığı ve önümüzü görmeye başladığımız
günümüzde, hala maske sorunu yaşamamızın birinci müsebbibi bana göre maalesef
devlettir. Elinde ve ülkede maske olmasa olabilir diyeceğim. Bildiğim kadarıyla
tüm ülke, maske üretimi için seferber ve devletin elinde de maske var. Sanırım
dağıtımda sorun var. Devlet, onca derdinin arasında yok yere üzerine büyük bir
sorumluluk alıp maske satışı yasak diyeceğine, maskelerin fahiş fiyattan
satışının önüne geçmek için tedbir alabilirdi. Bunun için önce maske çeşitlerini
sınıflandırabilir ve her bir maske çeşidine bir üst limit belirleyip eczaneler aracılığıyla
maske satışına izin verebilirdi. Parası olan gidip maskesini eczaneden
alabilirdi. Maske alacak param yok diye talepte bulunanlara da PTT veya
eczaneler aracılığıyla ücretsiz maske ihtiyacını giderme yolunu tercih
edebilirdi.
Arapsaçına dönen maske
ihtiyacını gidermek için şu aşamada yapılması gereken, devletin eczaneler
aracılığıyla maske satışına izin vermesidir. Burada devletin yapacağı,
belirlediği fiyatın üzerinde satış yapan fırsatçılara göz açtırmamasıdır. Böyle
yaptığı takdirde maske sorunu olmayacak, kimse ücretsiz maske beklentisi
içerisine girmeyecek ve yok yere “maskem gelmedi, paramla dahi alamıyorum” eleştirisi
almayacak ve aynı zamanda bedava maske dağıtımı ile devlet, büyük bir mali
külfetin altına girmemiş olacaktır. Hasılı devletin bu kadar bonkör
davranmasına hiç gerek yok. Unutmayalım ki parasız hizmetin pek değeri olmaz ve
kadir-kıymeti de bilinmez.
*01/05/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*01/05/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder