Dindar olmak, "Bir
şeyin önce aslını öğrenmek sonra anlamak sonra kavramak sonra da yaşamak
gerekiyor. Bizim dini koruma diye bir görevimiz yok ama bizim dini yaşama diye
bir görevimiz var. Anlama diye görevimiz var. Korumadan, anlamaya ve yaşamaya
geçemediğimiz için bizim dindarlığımız elimizde patladı. O zaman aslımıza rucü
edeceğiz."
Kavramları
anlaşılabilir şekilde konuşmak önemli. Mesela orucu ne bozar yerine
insanlığımızı ne bozar, onu konuşmak gerekiyor. O dönemden beri orucu bozan
şeyler değişmedi ama biz değiştik.
Savm
(oruç) mesela yükselmek, yücelmek demek.
Sahur
'sihir' kökünden geliyor. İnsanın kendini keşfetmesi, kendi ruhunu bulması
demektir.
"İslam
nedir" sorusuna Hz. Muhammed'in "Yemek yedirmektir. Güzel sözlü
olmaktır" cevabını vermiştir.
Ramazan
kelimesinin yanmak anlamına gelmektedir. "İnsan biraz nefsini yakmalı,
biraz günahlarını yakmalı."
İftar
da fıtrat kökünden gelir. Fıtratına dön fabrika ayarlarına dön, demektir.
Teravih
ruh kökünden gelir. Ruhunu inşa et, ruhunu ihya et" demektir.
"Bilmiyorum"
demek bir sünnettir. "Benim en çok sevdiğim kelime 'Bilmiyorum'
kelimesidir". Hz. Muhammed "Oku" emri geldikten sonra 'Ben okuma
bilmem' demiştir. "Bu, Peygamberimizin Peygamber olduktan sonraki ilk
sünnetidir".
"Kuran-ı
Kerim'de peygamberler, onların hitap ettiği kavimler ve yaşadığı tecrübeler
bize anlatılır. O tecrübelerden biri, peygamberlerin en son söylediği sözdür:
Sırtını Allah'a yaslamak. Sırtını Allah'a yaslayanın Allah sırtını yere
getirmez. Boynunu Allah'ın önünde eğenlerin Allah boynunu asla eğdirmez".
(Tevekkül)
Hz.
Muhammed, yavrusunu kaybetmenin tesiriyle pek hoş olmayan ifadeler kullanan
kadına sabretmesini söyler ve tepkiyle karşılaşır. Hz. Muhammed ayrılınca
yanındakiler onun Peygamber olduğunu söyler. Koşup nedamet dileyen kadına Hz.
Muhammed, "Sabır, belanın geldiği ilk anda senin verdiğin tepkidir"
buyurur.
Kuran-ı
Kerim'in bölücülüğün her türünü şu ayetle yasaklamıştır: "Ki
onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar ederek) Kur'an'ı da parça parça
edenlerdir." (Hicr 91) "Ayet'ten anladığımız bölücülüğün
en tehlikelisi, Kuran'ın mesajını bölüp parçalamaktır. Böyle yapanlardan Cenabı
Hak yemin ederek hesap soracağını ifade etmiştir. Yaşadığımız şu günlerde Kuran
ayetlerini kendi düşüncelerimize delil olacak şekilde yorumlamak en büyük
tehlikelerden biridir. Böyle bir tehlikeden uzak duralım ki Rabbimize yakın
olalım"
*Yukarıda
yazdıklarım, Osman Egin beyefendiye ait “haberturk.com” sayfasında yayımlanan
mesajlarından alıntıdır. Okumamış olanlar da müstefit olsun istedim. TRT1
televizyonunda ramazan aylarında yayımlanan Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma
yarışmasında kendisini birkaç defa izleme imkanı buldum. Onu izledikçe ona olan
hayranlığımı gizleyemedim. Her konuşması mesaj yüklü olan Egin, halen Diyanet
Eğitim Kurumunda müdür olarak görev yapmakta. Bilgisiyle, birikimiyle, satışıyla,
tevazusuyla, güzel üslubu ve nezaketiyle oturduğu koltuğun hakkını tam
vermektedir. Böyle ilahiyatçılara her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Allah
sayılarını artırsın. Allah kendisinden razı olsun.
**29/04/2020 tarihinde Kahta Söz'de yayımlanmıştır.
**29/04/2020 tarihinde Kahta Söz'de yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder