Malum
ortam dolayısıyla dışarıya çıkamadı iseniz, imsak ve iftarı takip edecek
elinizde bir imsakiyeniz bile yoktur. Merak etmeyin, sizi bu konuda
bilgilendireceğim. Bilgilendirirken niyetim, bir durum tespitidir. Yoksa moralinizi
bozma ve felaket tellallığı yapma gibi bir niyetim yok. Bu kıyağımı da
unutmayın. Bilgilendirmem, hemşerilerim Konyalılar içindir ve Diyanet’in
imsakiyesine göre olacaktır. Diğer iller buna göre kendi durumlarını
kıyaslayabilirler.
1. Bu
ramazan 29 çeker diye düşünmeyin, tamı tamına 30 gün oruç tutacağız. Bu işin
sevindirici yönü, bereket oruçları hicri takvime göre tutuyoruz. Bir an için ya
miladi takvime göre tutuyor olsaydık, bahtımıza 31 gün oruç tutma da
çıkabilirdi. Burada teselliniz bu olsun. Bir diğer teselliniz de bu ramazan 29
çekseydi günlük bir cüz okuyanlar, hatmi tamamlamak için geriye kalan bir cüzü
diğer günlere sıkıştırmak zorunda kalacaklardı. Bu durumda günlük bir cüz
okunacak.
2. İlk
günün imsak vakti 04.26, son günün imsak vakti ise 03.46’dır. Bu demektir ki
ilk günün oruca başlama vakti ile son günün oruca başlama vakti arasında 40
dakika oynuyor. Yani ilk güne göre oruca, son gün 40 dakika önce
başlayacaksınız. İlk günün iftarı 19.41 iken son günün iftarı 20.07’dir. Yani
son gün 26 dakika sonra iftar edeceksiniz. Gördüğünüz gibi iftar, imsaka göre
daha insaflı görünüyor.
3. Ramazanın
ilk günü 15 saat 15 dakika oruç tutarken son gün 16 saat 21 dakika oruç
tutacaksınız. Bu demektir ki ilk gün tutulan oruçla, son gün tutulan oruç
arasında 1 saat 6 dakikalık bir fark yani fazlalık oluşmuş durumda. Burada "Bu, nedir ki biz, bundan önceki yıllarda bundan daha uzununu tuttuk" diye teselli bulabilirsiniz.
4. Ramazanın
ilk günü tutulan oruç ile son gün tutulan oruç arasındaki makası görünce bundan
benim anladığım, imsak geceye doğru kaçarken iftar da geceye doğru koşuyor.
İmsakiye
ile ilgili verdiğim bu gerçeklerden sonra size biraz da ramazana dair diğer
gerçeklerden bahsedeyim. (Bu bilgilendirme de İçişleri Bakanlığının Ramazan ayı
tedbirleri genelgesinden)
1. Kalabalık
grupları bir araya getiren iftar ve sahur etkinliklerine izin verilmeyecek.
Aynı şekilde iftar çadırları da olmayacak. Bu demektir ki iftar davetine
gidemeyeceksin, evine kimseyi iftara da alamayacaksın.
2. Fırıncınızın
pide çıkarması iftardan iki saat önce son bulacak. Yani pideni iftardan iki
saat önce alacaksın. Bu demektir ki iftarda pideyi soğuk yiyeceksin. Pide soğuk
olunca ekmeği daha az yiyeceksin. Ayrıca vakit geçirmek ve sıcak pide almak
için pide kuyruğunda oyalanmayacaksın.
3. Bu
ramazanda davulcuna bahşiş vermeyeceksin. Bahşiş için davulcun, iftar vakti
zilini çalmayacak ve haliyle davuluna güm güm vurmayacak. Bu maddeden, bahşiş
olmadan davul çalınmaz, sahur da davulsuz olmaz diye düşünebilirsiniz. Üzülmenize
gerek yok. Zira sahurda davulcunuz yine sizinle olacak. Davulcunuz davuluna
vurdukça kulaklarınızın pası silinecek. Yani gelenek aynen devam ediyor. Sadece
davulcunuzun hak ettiği bahşiş, yerel imkanlarla karşılanacak.
4. Arife
günü ve bayram günlerinde mezarlık ziyareti yaparsanız ateş ölçümünüz
yapılacak. Bu demektir ki bayrama ramak kala veya bayram günü hasta olup
olmadığını öğrenmiş olacaksınız. Umarım ateşiniz yüksek çıkmaz.
İyi ramazanlar! Evde
kalın! Sağlıcakla kalın! Allah başta orucunuz olmak üzere tüm ibadetlerinizi
kabul etsin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder