Bu
dönemde sizinle çarşı-pazarda karşılaşır ve konuşmak durumunda kalırsam, bana
elini uzatma. Kafanı salla geç git. Beni merak etme, görüyorsun yaşıyorum hala.
Yanımda durarak ağzını ayırma. Hele kucaklaşmaya kalkma. Tüm bunları şayet ben
yapmaya kalkarsam elimi geri çevir, varsın havada kalsın elim. Bugünlerde aramızdaki
mesafeyi koruyalım, en az bir metre. Sonra bu samimiyet nereden böyle... Ölmez
de sağ kalırsak senin bu tokalaşma ve sarılma özlemini bir ara yani bu
çağımızın vebası giderse döner döner tokalaşır, hatta sarılır, fazlasıyla
telafisini yaparız seninle.
Tamam,
sana göre sende koronavirüs yok. Sapasağlamsın maşallah! Allah sana uzun ömür
versin. Ama nereden biliyorsun sağlam olduğunu, doktor musun sen? Yoksa test
yaptırdın da durumun negatif mi çıktı? Biliyorum ne doktorsun ne de test
yaptırdın. Hoş, doktor bile test yaptırmadan kendisinde virüs olduğunu
bilemeyebilir. Diyelim ki test yaptırdın, durumun negatif çıktı. O negatifin
pozitife dönmeyeceğine dair vücudunla veya virüsle bir anlaşman mı var?
Diyelim
ki kendinden eminsin, virüs taşımıyorsun. Her yönüyle sütten çıkmış ak
kaşıksın. Ya benimle temas ettiğin gibi bir başkasıyla temas etmediğin ve ondan
virüs kapmadığın ne belli ya da ben virüs taşıyorsam, olur olmaz yerlere girip
çıkıp birileriyle temas etmişsem veya temas ettiğim kişilerden birinde bu virüs
varsa... Gördüğün gibi bende tıpkı senin gibi potansiyel bir virüs taşıyıcısı
olabilirim. O yüzden ne kendine çok güven ne de bana. Bugünlerde yoğurdu
üfleyerek ye. Olağanüstü bir durumdan geçtiğimiz bugünlerde gülerek
"Aslında tokalaşmamak lazım" deyip elini sakın uzatma. İfrit oluyorum
bu duruma. Aymazlıktır bu. Cahil cesaretidir aynı zamanda.
Benden
ayrıldıktan sonra durum ciddi galiba deyip git evine kapan. Zorunlu olmadıkça
dışarıya çıkma. Sakın ola ki soluğu marketlerde alıp ne bulursan almaya kalkma.
Evine stok yapma. Alışverişini sair zamanlarda yaptığın gibi yap. Normalinden
fazla alışveriş yaparak arz talep dengesini bozma. Evet, olağanüstü bir
durumdan geçiyoruz. Ama ne kıtlık var ne de savaş ortamındayız. Çünkü yapacağın
normalinden fazla satış ister istemez fiyatları uçuruyor. Sonra da fırsatçılık
bu yaptıkları deyip esnafa kızma. Esnafı bu hale getiren maalesef sensin. Merak
etme, acından ölmezsin. Yiyecek hiçbir şeyin kalmazsa bu millet seni aç
bırakmaz. Elindekini seninle paylaşır. Sonra evine her şeyi depolayıp ben
aradığımı bulamayınca sen huzur bulacak mısın? Unutma ki “Komşusu açken tok
yatan bizden değildir.”
Bugünlerde
alışverişi azaltıp evdeki olanla yetinmeyi dene. Tereklerdeki makarna
paketlerine saldırma. Bu ara ne çabuk makarna sever oldun sonra. Makarnanın ne
faydası var ayrıca. Makarna demek ekmek demektir, hamur demektir. Makarna yiyeceğine
ekmek ye. Bil ki midene oturup hazım sorunu yaşatmaktan başka bir işe yaramaz o
makarna. Ayrıca hastalığı tedavi edecek kadar şifası yoktur. Makarnanın sair
yiyeceklere göre bir şifası olsaydı adları makarnacıya çıkan İtalyanlara şifa
olurdu. İtalya kırılıyor koronavirüsten. Ölü sayıları virüsün çıktığı Çin’i
geçti.
Hasılı
eldeki olanla yetin biraz. Açgözlülük yapma. Nefsini terbiye etmeyi dene. Virüsle
ilgili tedbirini al, ötesini merak etme şimdilik.
**24/03/2020 tarihinde Kahta Söz gazetesinde yayımlanmıştır.
**24/03/2020 tarihinde Kahta Söz gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder