20 Mart 2020 Cuma

Uzak Dur Benden! **

Bu dönemde sizinle çarşı-pazarda karşılaşır ve konuşmak durumunda kalırsam, bana elini uzatma. Kafanı salla geç git. Beni merak etme, görüyorsun yaşıyorum hala. Yanımda durarak ağzını ayırma. Hele kucaklaşmaya kalkma. Tüm bunları şayet ben yapmaya kalkarsam elimi geri çevir, varsın havada kalsın elim. Bugünlerde aramızdaki mesafeyi koruyalım, en az bir metre. Sonra bu samimiyet nereden böyle... Ölmez de sağ kalırsak senin bu tokalaşma ve sarılma özlemini bir ara yani bu çağımızın vebası giderse döner döner tokalaşır, hatta sarılır, fazlasıyla telafisini yaparız seninle.

Tamam, sana göre sende koronavirüs yok. Sapasağlamsın maşallah! Allah sana uzun ömür versin. Ama nereden biliyorsun sağlam olduğunu, doktor musun sen? Yoksa test yaptırdın da durumun negatif mi çıktı? Biliyorum ne doktorsun ne de test yaptırdın. Hoş, doktor bile test yaptırmadan kendisinde virüs olduğunu bilemeyebilir. Diyelim ki test yaptırdın, durumun negatif çıktı. O negatifin pozitife dönmeyeceğine dair vücudunla veya virüsle bir anlaşman mı var?

Diyelim ki kendinden eminsin, virüs taşımıyorsun. Her yönüyle sütten çıkmış ak kaşıksın. Ya benimle temas ettiğin gibi bir başkasıyla temas etmediğin ve ondan virüs kapmadığın ne belli ya da ben virüs taşıyorsam, olur olmaz yerlere girip çıkıp birileriyle temas etmişsem veya temas ettiğim kişilerden birinde bu virüs varsa... Gördüğün gibi bende tıpkı senin gibi potansiyel bir virüs taşıyıcısı olabilirim. O yüzden ne kendine çok güven ne de bana. Bugünlerde yoğurdu üfleyerek ye. Olağanüstü bir durumdan geçtiğimiz bugünlerde gülerek "Aslında tokalaşmamak lazım" deyip elini sakın uzatma. İfrit oluyorum bu duruma. Aymazlıktır bu. Cahil cesaretidir aynı zamanda.

Benden ayrıldıktan sonra durum ciddi galiba deyip git evine kapan. Zorunlu olmadıkça dışarıya çıkma. Sakın ola ki soluğu marketlerde alıp ne bulursan almaya kalkma. Evine stok yapma. Alışverişini sair zamanlarda yaptığın gibi yap. Normalinden fazla alışveriş yaparak arz talep dengesini bozma. Evet, olağanüstü bir durumdan geçiyoruz. Ama ne kıtlık var ne de savaş ortamındayız. Çünkü yapacağın normalinden fazla satış ister istemez fiyatları uçuruyor. Sonra da fırsatçılık bu yaptıkları deyip esnafa kızma. Esnafı bu hale getiren maalesef sensin. Merak etme, acından ölmezsin. Yiyecek hiçbir şeyin kalmazsa bu millet seni aç bırakmaz. Elindekini seninle paylaşır. Sonra evine her şeyi depolayıp ben aradığımı bulamayınca sen huzur bulacak mısın? Unutma ki “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.”

Bugünlerde alışverişi azaltıp evdeki olanla yetinmeyi dene. Tereklerdeki makarna paketlerine saldırma. Bu ara ne çabuk makarna sever oldun sonra. Makarnanın ne faydası var ayrıca. Makarna demek ekmek demektir, hamur demektir. Makarna yiyeceğine ekmek ye. Bil ki midene oturup hazım sorunu yaşatmaktan başka bir işe yaramaz o makarna. Ayrıca hastalığı tedavi edecek kadar şifası yoktur. Makarnanın sair yiyeceklere göre bir şifası olsaydı adları makarnacıya çıkan İtalyanlara şifa olurdu. İtalya kırılıyor koronavirüsten. Ölü sayıları virüsün çıktığı Çin’i geçti.

Hasılı eldeki olanla yetin biraz. Açgözlülük yapma. Nefsini terbiye etmeyi dene. Virüsle ilgili tedbirini al, ötesini merak etme şimdilik.

**24/03/2020 tarihinde Kahta Söz gazetesinde yayımlanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder