1 Mart 2020 Pazar

Suçu Yok Etmenin ya da Minimuma İndirmenin Yolu


Türkiye ve İslam dünyasının sorunları çoktur. En önemli sorunlarından biri de ahlak ve kurallara uymama sorunudur. İnandığımız din, kaynağını dinden alan ahlakımız, değerlerimizden oluşan örfümüz, hatta Anayasa ve kanunlarımız da güzel ve iyi şeyleri emir ve tavsiye ettiğine göre sorun nerede o zaman? Bana göre sorun dinin emrettiklerinin, ahlak ve etik değerlerin ve örfün bir yaptırımı olmamasındandır. Yaptığımızın yanımıza kâr kalmasındandır. Bir bedel ödemeyişimizdendir. Anayasa, kanun, yönetmelik ve genelgelere uymamanın cezalarına mevzuatta yer verilmiş ama ya cezalar yeterince caydırıcı değil ya sık sık af geliyor veya yapılanmaya gidiliyor ya yeterince denetim yapılmıyor ya görmezden geliniyor veya korunma yoluna gidiliyor ya da mevzuat titiz bir şekilde uygulanmıyor. Bu da yapanın yanına kâr kalıyor.

Bu durum Hıristiyan Batı dünyasında nasıldır? Mehmet Akif Ersoy'a atfedilen bir anekdotta, Avrupa ziyaretinden dönen Akif'e, Avrupa'yı nasıl buldun, dediklerinde Şairimiz, işleri bizim dinimiz gibi dinleri ise bizim işimiz gibi cevabını veriyor. Akif'in bu tespitini Avrupa'ya gidip gelen insanlarımız da yapıyor. Yani Avrupalının kurallara uyduklarına şehadet ediyorlar. Hiç düşündük mü Avrupa insanını dürüst ve kurallara bağlı olmaya iten nedenler nedir diye. Dinlerinden mi, ahlak anlayışlarından mı, örflerinden mi yoksa kanunlarında mı? Bana göre Avrupa insanının düzenini sağlayan ne dinleri ne ahlakları ne de örfleridir. Kanunlarındaki cezalarının caydırıcılığıdır. Kural ihlalinden dolayı verilen ağır para cezalarıdır. Hem hukuki hem de idari para cezaları ağır ve tavizsiz uygulanınca AB insanı bakıyor ki pabuç pahalı…İster istemez kurallara uyuyor, işini savsaklamıyor. Bu da işlerinde dürüst ve hayatın her alanında kurallara riayeti beraberinde getiriyor.

Deneyelim bizde Avrupa'nın yaptığını. Kanunlarımız ve kural ihlalleri tavizsiz uygulansın, yapanın yanına kar kalmasın, bizde de işlenen suçlar düşer, insanımız kurallara tam riayet eder ve biz de tıpkı Avrupa ülkeleri gibi kurallara uygun hareket ederiz.

Hasılı suç ne dinimizde ne ahlak ve geleneklerimizdedir. Esas suç, kanunların uygulanmasında ve kanunların caydırıcı olmamasındadır, verilen para cezalarının cebimizi acıtmamasındadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder