16 Ocak 2023 Pazartesi

Kendime Bir Özeleştiri

İnandığım değerler, insanlığın huzur ve mutluluğu için her devirde ortaya çıkabilecek sorunlara çözüm getiren eskimez değerlerdir. Bunu böyle bilir, böyle inanırım. Böyle de kalmak isterim. Bu inandığım değerlerde yalnız değilim. Zira benden başka bu değerleri savunan çok sayıda insanımız var.

Son yıllarda, inandığım bu değerleri savunan çoğunluk ile bir ayrışma yaşamaya başladım. Sanki aynı dili konuşmuyor, aynı değerleri savunmuyor gibi hissetmeye başladım.

Aynı iklimden beslendiğim bu insanlar mı değişti yoksa ben mi? Laytlaştım mı acaba? Bir değişim veya dönüşüm mü yaşıyorum?

Değerler mi değişti yoksa içi boş birer değerler mi imiş savunduklarımız veya değerlerin içini mi dolduramadık ya da değerlerin içini mi boşalttık? Az bir pahaya veya ikbal uğruna satışa mı çıkardık?

Bu değerlere tabi, çoğunluk mu değişti yoksa ben mi değiştim? Değerler eskimez ve pörsümez bir şekilde yerinde durduğuna göre ya ben değiştim ya da aynı değerleri savunan çoğunluk değişti.

İyi örnek olamayınca savunduğumuz değerler, sine de yük mü olmaya başladı acaba?

Bu haletiruhiyenin oluşmasında, savunduğumuz değerleri savunan insanların söz sahibi olması ve gücü elinde bulundurmasının bir etkisi olabilir mi? Acaba ne umduk ne bulduk şeklinde ifade edebileceğimiz bir hayal kırıklığı mı yaşadığım?

Çoğunluk benim gibi görmediğine, benim gibi düşünmediğine, gidişattan ve olup bitenden memnun olduğuna göre benim izan, feraset ve basiretimde bir sorun olabilir mi? Aynı iklimden beslendiğim tipler bana ya acıyarak ya da düşman gibi baktıklarına göre ben de bir sorun olmalı.

Tüm suçum; sorgulamak, eleştiri ve özeleştiri yapmak mı? Susmam gereken yerde konuşmam mı acaba? İçime sinmeyen şeyleri dile getirmezsem, hoşnut gibi davransam, bu yaptığımın imani noktada yeri nedir acaba? Bir nifak durumunu yaşamaz mıyım? Hani biz her şeye en yakınımızdan ve çevremizden başlamamız gerekmiyor muydu? İbrahim peygamber gibi kafama takılan, içimi mutmain etmeyen bir hususta bu niçin böyle demede ne sakınca olabilir? İbrahim as. böyle sorunca, ey İbrahim, haddini bil, nankörlük yapma. Seni ben peygamber yaptım. Ben layüselim. Kalbinin tatmin olmaması da ne demek? Ben ne diyorsam odur mu dedi Allah. Bildiğim kadarıyla bir örnekle peygamberinin kalbini mutmain etti. Babası için yaptığı tövbenin dışında bu peygamber benim için rol model ise benim yaptığım da içime sinmeyenleri dile getirmekten ibaret olduğuna göre burada sorun nerede?

Tüm bu sorgulamaları sadece ben mi yapıyorum ya da herkes sorguluyor da sesini mi çıkarmıyor veya içine mi atıyor? O zaman alemin delisi ben miyim?

Hasılı gördüğünüz gibi iflah olmaz bir durumdayım. Ümit ederim ki ben yanlış yolda olurum ve layık görülen muameleyi ben hak ettim derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder