Tarım
ve Orman Bakanlığı 2020 yılına ait ilk tağşiş(bir şeyin içerisine başka bir madde
karıştırma) listesini (229 firmaya ait 386 ürün) yayımladı: Buna göre gazlı
içecekten bala, çaydan zeytinyağına, çikolatadan ete kadar birçok üründe tağşiş
ortaya çıktı. Ürünlerinde hile yapan firmaları Bakanlık, 2012 yılından beri
kamuoyuna teşhir ediyor. Bugüne kadar 1443 firmaya ait 3202 parti ürünü deşifre
etti. Bakanlığın "Şu firmalar ürünlerinde belirlenen kriterlere uymuyor,
şunları yapıyor" listesi yayımlamaya devam ettiğine göre demek ki firmalar
Bakanlığın dediğini değil, bildiklerini okumaya devam ediyorlar.
Bazı
firmaların daha önce de ceza almasına rağmen aynı isimle ürünlerini piyasaya
sürmeye devam ettiği görüldüğünden Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve
tağşiş yapan firmalarla etkin mücadele için kanun teklifi vermeye hazırlanıyor.
Bu demektir ki şu ana kadar firmalara verilen cezalar caydırıcı değil.
Hazırlanan teklife göre hileli gıda satan firmalara idari ve para cezasının
yanında hapis cezası da verilebilecek. Aynı suçu iki sene içinde iki defa
tekrarlayan işletmeciler, hem faaliyetinden menedilecek hem de demir
parmaklıkların arkasına gönderilecek. İsim değişikliği yapanlar da sıkı takibe
alınacak. Bakanlık, bu etkin mücadelede vatandaşlardan kendilerine yardımcı
olmalarını isteyerek "Usulsüzlük görürseniz şikâyette bulunun"
çağrısı yaptı.
Bakanlığın
ürünlerine hile katan firmaları teşhir etmesindeki amacının, gıda
güvenilirliğini sağlamak, gıdalarda hileyi önlemek, kişilerin sağlığını ve
tüketicilerin menfaatini korumak ve sektörde haksız rekabeti engellemek olduğu
anlaşılmaktadır.
Bakanlığın
hileli ürünleri teşhir etmesinin ardından Tüketici Hakları Derneği Başkanı
Turhan Çakar, “Firmalara yönelik denetimlerin periyodik bir şekilde artarak
devam etmesi gerektiğini, sadece marketleri veya tüketiciye satılan yerleri denetlemenin
yeterli olmadığını, önemli olanın üretim yerlerinde düzenli denetim yapmak
olduğunu, aynı zamanda ifşa etmenin zamanlamasına dikkat edilmesi gerektiğini, piyasadan
alınan ürünlerin analiz edilip açıklanmasında ayları bulan bir gecikme söz
konusu olduğu için bu süre zarfında tüketici bu şekil hileli ürünleri kullanabildiği”
açıklamasında bulundu.
Gıda
üzerine yapılan denetimler Tüketici Hakları Başkanının dediği gibi yapılıyorsa
vay halimize! Çünkü sağlığımız ve canımız firmaların vicdanına emanet…Bu açıklamaya
göre denetimler, üretim yerlerinden ziyade ürünler tereklerde yer aldıktan
sonra denetleniyor. Bu demektir ki hileli ürünler tespit edilip açıklanıncaya
kadar tüketici bu ürünleri alıp afiyetle yiyor veya içiyor. İyi ki ölmüyor ve
iyi ayakta duruyoruz. Çünkü anladığıma göre Bakanlık sahte ve hileli ürünlerin
imal edildiği yerleri denetleyip bataklığı kurutacağı yerde sivrisinekle
uğraşıyor. Hileli ürünlerin önüne geçemeyen Bakanlık, bu ürünleri kamuoyuyla
paylaşmakla mücadeledeki acizliğini göstermiş oluyor. “Başınızın çaresine
bakın. Bu sahtekarların hakkından gelemiyorum ben” demektir bunun adı.
Firmalara kesilen para cezaları yeterli değilse bu cezalar caydırıcı olacak şekilde
Bakanlık bugüne kadar niçin bekledi? Teklif edilen yasaya göre aynı suçu iki
yılda iki defa yapan firma, faaliyetinden men edilecek ve hapis cezası
alacakmış. Bu ne demektir şimdi? Halbuki halkın sağlığını hiçe sayarak hileli
mal üreten bir firma, bu işi bir defa bile yapmış olsa, asla faaliyetine devam
edememeli, yaptığına yapacağına pişman olmalı. Sonra vatandaşa “Usulsüzlük
görürseniz şikayette bulunun” ne demek? Tüketici ne bilsin bir üründe hilenin
yapıldığını? Vatandaş hileyi tespit için evinde laboratuar mı kuracak?
Hasılı
hileli ürünleri kamuoyuna duyurmakla bu iş çözümlenmez. Hileli ürünlerle
mücadelede Bakanlık adam gibi görevini yapmalı. Gıda teröründe ne eksikse boşluklar
acilen kapatılmalı. Gerekli mevzuat caydırıcı olacak şekilde çıkarılmalı, yerinde
ve zamanında denetimler yapılmalı. Bu mücadelede kimsenin gözünün yaşına
bakmamalı. Ürün, piyasaya sürülmeden önce Bakanlığın incelemesinden geçmeli. Tereklere
gelen ürünü tüketici gönül rahatlığıyla alıp tüketebilmeli. Bir devler için bu
zor olmamalı. Yeter ki devlet bu konuda samimi olsun.
*19/02/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*19/02/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder