Şehirlerarası
yolculuk yaparken seyahat seçenekleri arasında hızlı tren varsa çoğunluğun
tercihi yüksek hızlı trendir. Hem hızlı hem konforlu hem de otobüslere göre
fiyatı cazip. Hızlı trenlerin tek sorunu yer bulma sorunu. Şayet günler ve
saatler öncesinden almadı isen ara ki bulasın. Özellikle sabah ve akşam
seferleri yüzde yüze yakın doluluk oranına ulaşıyor.
Niçin
yüzde yüze ulaşmıyor derseniz; size, şu kadınlar var ya şu kadınlar! Ah şu
kadınlar diyeceğim. Aşağı yukarı her seferde 8-10 koltuk boş gidiyor. Boş olan
bu koltukların cinsiyetini sorarsanız, hepsi kadın yanı olması. Almış hepsi
teker teker pencere kenarını. İki kişilik koltukta teker teker seyahat
ediyorlar. Keyifleri mi? Sormayın. Zira keyiflerine diyecek yok. Kim istemez
iki kişilik koltukta tek kişi gitmeyi. Onlar keyiflenirken sen internet başında
kafanı kaldırmadan TCDD Taşımacılıktan e bilet alacağım diye uğraş dur. Hangi
peronda bir boş koltuk varsa sevinçle o peronu açıyorsun. Bulduğun boş koltuk
kadın yanı. Sevincin kursağında kalıyor. Öbür peronlardaki boş koltuklara
yöneliyorsun. Ya engelli koltuğu ya da malum kadın yanı. Naçar benden iyi engelli
mi olur, şu engelli koltuğunu seçeyim diyorsun. Senin TCDD, kırmızı harflerle
"Sadece tekerlekli sandalyeli yolcular içindir" uyarısını yapıyor.
İlave olarak da "Aksinin tespiti halinde bilet geçersiz sayılır"
diyor. Olmayacak alayım bir tane tekerlekli sandalyeli araç diyorsun. Nereden
bulacaksın tekerlekli sandalyeyi? Haydi buldun diyelim. Fiyatının normal
olacağını sanmıyorum. Haydi aldın. Bunun sayesinde engelli koltuğuna oturdun.
Sonra bunu nasıl taşıyacaksın? Haydi iş inada bindi, taşıyacaksın. Ya tren
görevlisi sen engelli misin? Kalk bir yürü derse bu durumda ne
yapacaksın? Tekerlekli sandalye olmadan trene binsen, biletin geçersiz olacağı
için aşağıya indirilmek de var. Of, sıkıntı! Sonra engelli yolcunun tekerlekli
sandalyeli oturacağı bir aracı varsa koltuğa ne ihtiyaç değil mi? Otursun kendi
sandalyesinde. Yerine de benim gibi kendisini engelli görmeyenler
otursun.
Neyse,
biz gelelim yine tek koltukta yolculuk yapan kadınlara. Bilet almak için
peronları tekrar tekrar geziyorsun. Nafile! Koltuk yok. Varsa da kadın yanı.
Olmayacak, kadın yanı da olsa şu koltuğu seçeyim. Ne yapayım, mecburum. Sonra
göründüğüm kadar kötü değilim diyorsun. "Bu koltuk sadece kadın yolcular
için geçerlidir. Lütfen başka koltuk seçiniz" uyarısını alıyorsun. Sanki
başka koltuk var da ben gidip kadın yanını seçiyorum. Tüm peronları bir tur
daha atıyorsun. Yok. Bilet alma ve koltuk seçme gayretime sistem belki insafa
gelir, şu kadın yanını seçeyim diyorsun. Aynı uyarı. Bereket kızıp ulan sapık,
ne işin var kadın yanında demiyor.
Bilet
bulamayınca gara giderek gişe görevlisine şu sefer saatli peronlarda boş
koltuklar tek kişilik kadınlara ait. Bilet aldığına göre sizde iletişim bilgileri
vardır. Arayıp koltuk birleştirme yoluna gidemez misiniz diyorsun. Görevli,
böyle bir şeyi ne sen söyledin ne de ben duymuş olayım der gibi bakıyor ve
lütfedip olmaz cevabı alıyorsun ve sen bilet alamıyorsun. Kızımız devleti bir
koltuk zarara uğratarak yolculuk yapıyor.
Size
basit bir mesele gibi gelebilir ama boş koltuk olduğu halde kadın yanı olduğu
için bilet alamadığınız zaman anlattığım duruma hak verirsiniz. Bunun yolu,
bilet alana tüm peron ve koltukları boş göstermemek. Tek olarak yolculuk
yapacak erkek veya kadın, ilk önce tek kişi olan hem cinsinin yanındaki koltuğu
seçebilmeli. Koltuklar doldukça diğer koltuklar açılmalı.
Bilmem
anlatabildim mi meramımı? Biliyorum, siz anladınız. Ah bir de sıra sıra
dizilmiş iki koltuğu işgal ederek tek koltukta yolculuk yapan kadınlar da
anlasa... Bu arada bilet bulamadığım için gideceğim yere gidememiş değilim.
Nasılsa işi çıktığı için bilet saatini değiştiren bir erkek çıkıyor. İyi ki var
onlar! Bunlar sayesinde son anda bilet bulabiliyoruz.
***23/11/2019 tarihinde Barbaros Ulu adıyla Pusula haber gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder