İster
kabul edelim ister kabul etmeyelim, vücudumuz Allah'ın bize bir emanetidir. Ne
demek emanet? Önce emanetin anlamına bir bakalım. Emanet "Birine, geri alınmak üzere, geçici olarak
bırakılan, teslim alan kişice korunması gereken eşya, kimse vb."
demektir. Emanetin bu tanımından anladığımıza göre bize teslim edilen bu emaneti
gözümüz gibi korumalıyız. Canımızın istediği gibi hoyratça kullanamayız. Şayet
kullanırsak hıyanet etmiş oluruz.
Vücudumuzun
emanet oluşu sadece nefes alıp verdiğimiz hayatla sınırlı değildir. Öldüğümüz
zaman da devam eder. Tek farkı, ölünceye kadar vücudumuzun tasarrufu bizde iken
öldükten sonra geride kalanlara emanettir. Bu emanetin muhafaza edileceği yer
de asıl mayamız topraktır. Zira topraktan geldik yine toprağa ait olacağız.
"Benim cesedimi yakın" gibi vasiyetler emanet anlayışına terstir. Biz
kim oluyoruz ki cesedimizin yakılmasını vasiyet ediyoruz? Sonra ne hakkımız
var? Kimin malını kimden kaçırıp yaktırıyoruz? Akla muhal böylesi vasiyetler kesinlikle
yerine getirilmemelidir. Ancak makul vasiyetler yerine getirilir.
Kimse
mezarlarda yer kalmadı, insanlar üst üste konuyor, benim mezarım geride
kalanlara yük olmasın gibi gerekçelerin arkasına sığınmasın. Gerekirse naaşlar
üst üste konur ama asla yakma yoluna gidilemez. Ahiret inancı olan, emanetin
önemini bilen birileri böyle bir maceraya giremez. Bırakalım cesedimizi
gömecek yeri arkada kalanlar düşünsün.
Öldükten
sonra ahiretin varlığına inanmadığı için veya yaktırmak suretiyle cesedini
ortadan kaldırmayı ve öbür dünyada hesaba çekilmekten kurtulacağını düşünenler
varsa bilsinler ki Allah için yeni bir beden yaratmak zor değildir. Ol der,
oluverir. Ayrıca yakmak Allah'a mahsustur. Kimse yetkisinde olmayan bir
tasarrufu kullanamaz. Kullanırsa ne olur? Hadsizlik etmiş ve üzerine vazife
olmayan bir iş yapmış olur.
Söz,
bedenin emanetinden açılmışken yaşarken de bedenimiz üzerinde istediğimiz gibi
davranamayız. Zararlı alışkanlıklara karşı bedenimizi korumak zorundayız. Vücut
ve akıl sağlığına zarar verecek yiyecek ve içeceklerden sakınmalıyız. İstediğim
olmadı, bu dünya yaşanacak gibi değil, artık kaldıramıyorum gibi gerekçelerle
intihara kalkışmak yine emanete ihanettir. Kendi canımıza kıyma gibi bir
ihanete kalkışamayacağımız gibi meşru savaş ve kısas dışında bir insanın canını
almak da emanetin ruhuna aykırıdır.
* 22/11/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 22/11/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder