İnsanoğlu,
mükemmel bir varlık olarak yaratılmış olmasına rağmen bünyesi zayıflıklarla
dolu. Olaylar, çektiği sıkıntılar ve bir şeyin olması için tabiatı zorlarcasına
istekte bulunması bu zaafları gün yüzüne çıkarır. Çünkü zayıf yönleri insanın
yumuşak karnıdır. Aynı zamanda çetin imtihanıdır.
Tarih
sahnesi, insanın zayıf yönlerinden imtihan olmasıyla doludur. Güçlü bir irade
gösterilmediği takdirde bu zayıf yönlerine mağlup olmayan yok gibidir.
İblis'in
en zayıf yönü kendini beğenmişliği ve kibridir. İyi bir ırkçı ve kafatasçıdır
şeytan. Topraktan yaratılan bir varlığın ateşten yaratılan kendisinden üstün
olmasını hazmedemez. Ebediyen cehennemde kalacağını bile bile üstünlük
fikrinden vazgeçmez ve ilk isyan bayrağını açar. Hak ve batıl mücadelesinde
kötülerin temsilcisi olur. Üstünlüğü, Hz Adem'e kaptıran şeytanı ikinci bir
zaafı takip eder: kıskançlığı.
İnsanın
en zayıf noktalarının başında ölüm korkusu gelir. Makineye bağlı olarak yaşasa
da hiçbir insan ölmek istemez. Çünkü insanoğlu tûl-i emel sahibidir. Bu konuda
ilk imtihana atamız Hz Adem ve Havva tabi oluyor. Melekler ve cinlere karşı
bilgisiyle galip gelen Hz Adem, ebedi ve ölümsüz olma zaafına yenik düşüyor.
Kendilerine "Her türlü meyveden yiyin ama şu ağaca asla yaklaşmayın"
denmesine rağmen şeytanın iğvasının esiri oluyor Adem ile Havva.
İlk
imtihanda zayıf yönleriyle imtihan olan ve kaybeden Hz Adem ile Havva, nasılsa
kaybettik, iş varacağına varsın diyerek burnunun dikine gitmiyor ve zaaflarıyla
yüzleşerek pişmanlık duyuyor ve tövbe ediyorlar. Hatasıyla yüzleşen ve hatasında
şeytan gibi ısrarcı olmayan Hz Adem, peygamberlikle taltif ediliyor.
Hz
Adem ile Havva'nın tabi tutulduğu ebedi olma imtihanı, insanın yani bizim ilk
imtihanımızdır. Kıssa, temsili olarak ilk atamız üzerinde cereyan etmiş sadece.
Hangimiz olsak kaybedecek ve o ağacın meyvesinden yiyecektik.
Geçmişten
günümüze asırlar geçse de insanın zaafları ortaktır. Hepimizin imtihanı farklı
görünse de ortak noktası tüm soruların zayıf yönlerimizden çıkıyor olması.
Kıyamete kadar bizim önümüze oturarak sağdan yaklaşarak bizi sapıtmakla görevli
şeytan, boş durmuyor. Sürekli yumuşak karnımız zayıf noktalarımızı tetikliyor.
Bu zayıf yönler kimimizde koltuk hırsıdır, kimimizde zenginlik hırsıdır,
kimimizde şöhrettir, kimimizde kadındır/erkektir, kimimizde zararlı
alışkanlıklardır, kimimizde kibirdir, kimimizde öfkedir vs.
Hasılı
şeytan yumuşak karnımız zayıf noktalarımıza nokta atış ateş etmeye devam
ediyor. Bu, dün böyleydi. Bugün de böyle. Yarın da böyle olmaya devam edecek.
Zayıf noktalarıyla imtihan olup da kaybetmeyenlere ne mutlu! İmtihanı kaybedip
de hatasıyla yüzleşip tövbe edenlere ne mutlu!
* 29/11/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 29/11/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder