Başta ABD olmak üzere büyük devletlerin en büyük özelliği,
başka ülkelerle maşalar vasıtasıyla mücadele etmesidir. Girmek istediği ülkede
ilk önce bir terör örgütü kuruyor. Bu örgütü el altından besliyor. Örgüt kanlı
eylemleriyle sesini duyurup çevreye korkular yayınca büyük devletler bu ülkede
terör var, bu ülke terörü destekliyor, ben bu terör örgütüyle mücadele edeceğim
diyerek o ülkeleri işgal ediyor. Kendi kurup büyüttüğü bu terör örgütüyle
mücadele etmek için kendi askerini sahaya sürmüyor. Aynı ülkedeki başka bir
terör örgütüne işi ihale ediyor. Kendi adına o terör örgütü, diğer terör
örgütüyle mücadele ediyor.
Büyük devletlerin bir terör örgütünü diğerine kırdırması
"Tavşana kaç, tazıya tut" demekten ibarettir. Yani ikili oynamaktır.
Bu mücadele, sömürgeci büyük devletin o ülkede menfaati sona erinceye kadar
devam eder. Mücadele edilen örgütün tehlikeli başı, Türk filmlerindeki kötü
roldeki elebaşının en son ölmesi gibi en sona saklanır. Bir operasyonla
öldürülür.
Büyük devletlerin bir ülkeyi işgal etmek için yaptığı bu
bildik sahneleri hepimiz biliriz. Dünya devletleri de bilir. Ama kimse sesini
çıkarmaz. Çünkü basın yoluyla dünya kamuoyuna tek elden öyle haberler servis
edilir ki dünyanın azılı bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğu korkusu ve bu
örgütle mücadele edilmesi gerektiği herkesin beynine işlenir. Bu propagandaya
samimi olarak inananlar olduğu gibi terörün yanında olmamak için diğer
inanmayanlar da inanmış görünür.
Büyük devletlerin bir ülkede özellikle İslam dünyasında
terör örgütü kurup sahaya sürmesi çocuk oyuncağı gibi. Çünkü bu konuda en bitek
ülkeler İslam dünyasıdır. Usame b. Ladin, Abdullah Öcalan, Fethullah Gülen,
öldürüldüğü söylenen el- Bağdadi, terör örgütü elebaşlarından birkaçı. Bu örgüt
liderlerini işi bitinceye kadar besliyor. Ne zamanki senin görevin bitti derse
bir operasyonla örgüt liderini ya öldürüyor ya paketlenip sana teslim ediyor ya
da işi bitmedi ise yanı başında beslemeye devam ediyor.
Terör örgütleriyle çalışan büyük devletler her halükarda
kazanıyor, kolay kolay kaybetmiyor. Kurdurup piyasaya sürdüğü terör örgütü
sayesinde bir ülkeyi işgal ediyor, kendisinin burnu kanamadan taşeron başka bir
terör örgütünü sahaya sürüyor. Bu arada kendi askerleri petrol kuyularını
emniyete alıyor. Ben senin ülkendeki terörle mücadele ettim, bunun için şu
kadar masraf ettim diye o ülke petrolünün belli bir yüzdesine de el
koyuyor.
Ülkelerde terör örgütleri olmasın istiyorsak bu taşeron
örgütlerle mücadeleden önce bu örgütleri besleyip büyüten ve sahaya süren büyük
devletlerle mücadele etmek gerekiyor. Büyük devletler bu sevdalarından
vazgeçmedikçe terör örgütünün biri biterken diğeri doğar.
Yorumlar
Yorum Gönder