Salı
günü meydana gelen ve merkez üssü Silivri olan 4.6 şiddetindeki depremden
sonra, perşembe günü 14.00 sularında meydana gelen 5.8 şiddetindeki ikinci
depremin merkez üssü yine Silivri. Meydana gelen bu orta şiddetindeki depremin
ardından iki saat içinde otuz artçı sarsıntı daha oldu. Şükür ki yıkıcı etkisi
fazla olmayan bu deprem şimdilik hasarsız atlatıldı.
Merkez
üssü Silivri olan bu deprem, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye'nin
yüreğini ağzına getirdi. Fakat korkunun ecele faydası yok. Deprem olacak. Ama
deprem bu sefer daha bir ciddi, geliyorum diyor. 1999 Marmara depreminden sonra
deprem uzmanlarımız, otuz yıl içinde en az yedi şiddetinde olacak olan bir
depreme hazır olmamız lazım diye ekranlarda gün aşırı bas bas bağırdı
durdu.
Marmara'da
deprem olacak. Bunu biliyoruz. Bundan kaçış yok. Ama ne zaman, kaç şiddetinde
olacak? İki gün içerisinde peşi sıra yaşadığımız bu depremler, beklenen deprem
mi yoksa beklenen büyük Marmara depreminin artçı sarsıntıları mı? Keşke
beklenen deprem olsa... Daha ne isteriz! Görünen, beklediğimiz büyük depremin
öncü kuvveti sanki. Ama bugün ama yarın ama yarından da yakın...
Hazır
mıyız yedi büyüklüğünde olacak bir depreme? Hazır olmaya hazırız. Fakat
hazırlıklı değiliz. Sadece olacağını biliyoruz. O kadar. Keşke makasın iyice
daraldığı ve gelmekte olan büyük depremi de salı ve perşembe günü gündüz vakti
yaşadığımız depremler gibi basit yaralanma ve birkaç evin hasar görmesiyle
atlatabilsek.
Niyetim
felaket tellallığı değil ama 99'dan bu yana; geldi, geliyor, gelecek denen
büyük depremin etkisinin yıkıcı ve hasarının büyük olacağını söylemek için
müneccim olmaya gerek yok. Çünkü 99 depreminden bu yana ibret alıp tedbir
aldığımız pek söylenemez. Yaptığımız tek şey, deprem edebiyatı yapmak oldu.
Yazıyı
kaleme aldığımda yine Silivri merkezli ardı arkasına artçı sarsıntılar devam
ediyordu. Umarım sıkışmış fay hatları bu şekil yavaş yavaş boşalır, diğer fay
hatlarını özellikle ana fay hattını tetiklemez ve beklediğimiz büyük deprem
gerçekleşmez.
Bu
vesileyle, meydana gelen orta şiddetindeki 5.8'lik deprem sonrası GSM
operatörlerine de değinmek istiyorum. Maalesef operatörlerimiz iyi bir sınav
vermedi, hepsi sınıfta kaldı. Orta şiddetindeki bir deprem de bile iletişim
iflas etti. Haberleşme özgürlüğümüzün içine ettiler. Bu, “daha büyük depremde
bize güvenmeyin, bizim gücümüz bu kadar,” demektir. Yani bir depreme GSM
operatörlerimiz de tıpkı bizim gibi hazırlıklı değil.
Rabbim
sonumuzu hayır eylesin. Altından kalkamayacağımız afetler vermesin...
***28/09/2019 tarihinde Barbaros ULU adıyla Pusula Haber gazetesinde yayımlanmıştır.
***28/09/2019 tarihinde Barbaros ULU adıyla Pusula Haber gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder