24 Eylül 2019 Salı

Bazılarının Derdi Benim Yaşım

Ben her ne kadar kendimi 18'in biraz üzerinde görsem de otobüs şoförünün gözünde 65'i doldurmuşum:

Belediye otobüsüne bindim. El kartımı tutacağım. Önümde iki kişi var. El kartlarını okutamamışlar. Kartı okutmak için şoför de uğraştı. Makine kartları okumadı bir türlü. Sonunda şoför, makineyi kapatıp bir açayım dedi. Bu arada ayakta kart okutmak için bekleyen bana acımış olmalı ki "Siz geçin, 65 yaş değil mi" dedi. Ne yapıyorsun? O kadar gösteriyor muyum" dedim. Ne desin adam bu durumda? "Yok yok. Kartta fotoğrafı görünce, ondan dedim" dedi. Adam aynen böyle söyledi. Otobüste gülüşmeler...Makine tekrar açılınca okuttum kartımı. 65 yaşında olmadığımı göstermiş oldum. Tabi bana bu ispat, bir bilete mal oldu. Ne güzel, binişi bedavaya getirecektim.

Anladığım kadarıyla şoför, her gördüğü sakallıyı amcası bildiği gibi kartında fotoğrafı olan herkesi 65'i doldurmuş sanıyor.

Sahi ben, 65'nde görünüyor muyum? Eğer siz de öyle görüyorsanız Allahın aşkına cumartesi cumartesi moralimi bozmayın. Zira morale, pembe yalana ihtiyacım var.

Sen ne yaptın be kardeşim, ne güzel yolculuğu bedavaya getirmek varken niye yaşının 65 olmadığını ispatlamaya kalktın dediginizi duyar gibiyim. Haklısınız. Düşünemedim. 18'indeki adamı 65'inde gösterince siz ne yapardınız bu durumda? Çok zoruma gitti çok...
*
2000'li yıllarda Adana'dayım. En büyük çocuğum lise 2.sınıf, ikizler ise ortaokul talebesi. Bir çocuğum daha dünyaya geldi. Ağabeyleriyle aralarında 12-13 yaş fark var. 

İlk aldığım düldülün küçük bir arızası için sanayide bir esnafın yanına gittim. Yanımda da o zamanlar 1,5-2 yaşına gelmiş son numaram var. (Bu arada şunu da söyleyeyim, çocukla sanayiye giderken onu kucağıma alıp direksiyona oturtmadım.)

Arabanın arızasını gidermeye çalışan usta, "Torunun mu" demez mi? Senin esnaflıkla hiç alakan yok. Oğlun mu deseydin ölür müydün be adam dedim. Gülüştük. 

Zoruma gitmedi mi? Gitti elbet...
*
Yıl 1979. Orta birinci sınıfa başlayacağım. Eğitim ve öğretim açılmadan Uluırmak Nuraniye Kur'an Kursuna gittim. Yaz boyunca hafızlık sağlayacağım orada. Aynı zamanda yatılı kalacağım. 

Görevli beni yatakhaneye götürdü. İki katlı ranzaların üst tarafları dolu idi. Beni gören bir çocuk "Ağabey, sen benim yerimde yat" diyerek yatağını bana verdi. Kendisi de alt kattaki bir ranzaya geçti.

Yaz boyunca hafızlığı sağladıktan sonra 79-80 öğretim yılı başladı. Birkaç gün gecikmeli olarak kayıtlı olduğum birinci sınıfıma(orta 1) geldim. Kapıdan girerken daha önce Kur'an Kursunda yatağını veren Ali Çeliktozu beni karşıladı. Hem de ne biçim karşılama... "Aaa Abi, sen bu sınıfta mısın? Ben seni 7.sınıf (şimdilerin lise son sınıfı) sanıyordum, demez mi? Evet bu sınıftayım dedim ama gelin o anki psikolojimi bana sorun. Orta birinci sınıfa 17 yaşından gün almış biri olarak başlarsan olacağı buydu. 

Zoruma gitmedi mi? Gitti elbet... Ne edersiniz ki okumanın yaşı olmazmış. 

4107 numaralı Ali Çeliktozu'nu birinci sınıftan sonra hiç görmedim. Sanırım yıl sonunda ya sınıf tekrarına kaldı ya da nakil gitti. Kulakları çınlasın. Allah hayrını versin ve alacağı olsun.

Üç yıl ortaokul ve dört yıl da lise okuduğum yedi yıl boyunca gelen abi dedi, giden abi dedi bana. Sınıfın başkanını seçmek için sınıf arkadaşlarım hiç zorlanmadı. Nasılsa onların kendilerinden 5-6 yaş büyük Ramazan Abileri vardı. 
*
2013-2014 yıllarında otobüsle okuluma gidiyorum. Yanıma yaşlı bir amca oturdu. Boynumda kravatımı gören amca "Daha çalışın mı bu yaşta" dedi. Evet, daha emekliliğimi bile hak etmedim, 23.yılımı çalışıyorum dedim. Adam "Ne bileyim 60'nda gösteriyorsun da dedi bana. 

Zoruma gitmedi mi? Gitti elbet... Moralimi bozmak için sabah sabah yanıma oturmuş mübarek! 
*
Hangi birini sayayım beni yaşımdan büyük gösteren insanların yaş tahminimi. Hepsinin derdi benim yaşım gayri, belli. Sanki onlara yaşımı sordum da onlar da bana bir iyilik yapıp yaşımın tahmininde bulundular. Canları sağ olsun. 

Sanırım kaportam yaşımla orantılı değil. Olduğumdan daha yaşlı görünüyorum. Ama şunu unutmasınlar, kaportam ne kadar eskirse eskisin, içim kıpır kıpır! İçimdeki çocuğa söz geçiremiyorum çoğu zaman. Siz kendinize yanın. Önemli olan yaşının kaç olduğu değil, kendini ne hissettiğin. Bu da benden bir züğürt tesellisi...


2 yorum:

  1. Yaşın ve kaportan ne gösterirse göstersin Allah sağlık sıhhat ve hayırlı ömürler versin. Bizler kabul edelim veya etmeyelim yaş gittikçe ilerliyor. Sağlık yerinde olmayınca ha 18 ha 60 hiç fark etmiyor. Ben 53 yaşındayım. 54 desin emekli olmak zorundayım. Abimlerin biri 52, diğeri 55 yaşında vefat ettiler. Ben de direkten döndüm. Şu an bana birisi 70 de dese hiç zoruma gitmez. Tabi senin ki şaka espiri. Benim ki ciddi hiç yaşam isteği yok. Tekraren Allah hakkımızda hayırlısını versin. Hayırlı ömür, hayırlı ölüm inşallah.

    YanıtlaSil
  2. Amin, inşallah Hocam. Ne kadar yaşadığımız değil, kötü ne kadar verimli geçirdiğimiz önemli olan. Allah bize göre erken vefat kardeş ve ağabeyinin ömrünü inşallah sıhhatli bir şekilde size verir inşallah.

    YanıtlaSil