Belli bir süre sonra
vermek üzere aldığım Huzur Sokağı kitabını okumaya başladım. Okudukça kitap
beni kendine çekti. Biter mi diye gözümü korkutan bu kitabı okumaya başlayınca bitmesin
demeye başladım. Süresinden önce bitirdiğim kitabın ikinci cildini de bularak
onu da bir çırpıda okudum.
Kitap beni çok
etkilemişti. Tenha yerlerde okurken az ağlatmadı beni. Hem duygulandırdı, hem
heyecanlandırdı, hem de üzdü, zaman zaman da sevindirdi. Kitap ortaokul boyunca
okuyacağım yüzlerce kitabın tetikleyicisi oldu. Çünkü içimdeki boşluğu doldurarak
bana okuma zevki de aşılamıştı.
Şule Yüksel Şenler
vefat etti haberini okuyunca 1979 yılında okuduğun “Huzur Sokağı” isimli kitabı
ve içeriği gözümün önüne geldi. İstanbul’un gecekondu mahallesinde annesiyle
birlikte yaşayan, aynı zamanda üniversiteyi bitirmiş, yaşantısıyla çevresine
örnek bir şahsiyet olan Bilal; evlerinin karşısına dikilen apartmanda
yaşayamaya başlayan, arkadaşlarıyla birlikte Bilal’in yaşantısına tepeden bakan
Feyza, romanın başkahramanlarından idi. Çok istemelerine ve aynı mahallede
yaşamalarına rağmen farklı dünyaların insanları oldukları için evliliklerini
birleştiremezler. Her ikisi de başkasıyla evlenir. Bu evliliklerinden Bilal’in
Nusret, Feyza’nın da Hilal isimli kızı dünyaya gelir. Daha önce başörtüsüne
mesafeli olan Feyza, kendisi kapandığı gibi kızı Hilal’i de -Bilal’in istediği
gibi- tesettürlü olarak yetiştirir. Kitapta Hilal’in başörtülü olarak okuma mücadelesi
de işlenir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde kendilerine nasip olmayan
birliktelik çocuklarına nasip olur. Nusret ile Hilal hayatlarını
birleştirirler.
Niyetim kitabı anlatmak
değildi. Sayın Şule Yüksel Şenler’in vefat haberini duyunca nedense kitabın
içeriğine gittim. Sayın Şenler, kendisini anlatmış bu kitabında.
Ortaokul ikinci
sınıftan terk olan Sayın Şenler, buraya kadar deyip köşesine çekilmemiş, gezip
tozmamış, okuduğu kitaplarla kendisini yetiştirmiş münevver bir kadındır. Gazetelerde
yazdığı yazılarla, Türkiye’nin her yerinde verdiği konferanslarla ve yazdığı
birbirinden güzel ve değerli kitaplarıyla ömrünü dopdolu geçirmiş saliha bir
kadındır. Hayatı incelendiğinde okumanın dört duvar ve sıralardan ibaret olmadığına,
insan isterse kendisini okul dışında da yetiştirebileceğine en güzel örnektir. Başörtüsü
mücadelesinin öncü isimlerinden olan Şenler, 81 yıllık ömrünü mücadeleye adamış
dense yeridir. Gençliğin bilinçlendirilmesinde katkısı büyüktür. Allah
kendisinden razı olsun, mekanı cennet olsun.
***29/08/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
***29/08/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Gerçekten beni de etkileyen ve ilk okuduğum kitaplardandı. Önceki yaşantısı ile sonraki yaşantısı 180 derece zıtlık teşkil eden bir hanımefendi idi. Kendini islami mücadeleye adamış bir mücahide idi. Bizler de kendisibe Allah tan ramet diliyoruz. Mekanı cennet olsun.
YanıtlaSilİşte her yaşantının bedelini ödemek böyle bir şey. 180 derece dönüş yapanlar daha samimi oluyor. Bu tipler kıymet bilir. Kendi adıma ben bilemem. Çünkü diğer hayatı yaşamadım. Aslında çocuk yetiştirirken olması gereken bu olmalı. Hayatı tatmadan, ihtiyaç hissetmeden yaşanılan hayat nimetlerin farkına vardırmaz.
YanıtlaSil