28 Temmuz 2019 Pazar

Kırk Yılı Geride Bırakan Arkadaşlık

Yıllardır geleneksel hale getirdiğimiz sınıf pikniğimizin, sonuncusunu 27 Temmuz 2019 Cumartesi günü Kent Ormanlarında yaptık. 28 arkadaşımız pikniğimize iştirak etti.

Adına piknik deyip bir araya geldiğimiz pikniğimizde yedik içtik. Yeme-içme bahane tabi. Maksat bir araya gelmek, eski günleri yad etmek, kimin durumu nedir, bilgi sahibi olmak.

Geriye dönüp bakıyorum. Çoğu ile birlikteliğimiz 79 yılına kadar gidiyor. Okuma uğruna yola çıktığımız yolculuğumuz orta birinci sınıfta başlamıştı. Şu ya da bu şekilde ayrılanların yerine gelenlerle iyi bir sinerji oluşturduk.

79 yılında başlayan birlikteliğimiz 1986 yılında okulun bitmesiyle son bulsa da birlikteliğimizi sürdürüyoruz. Dile kolay 40 yılı geride bıraktık. 

Bu birlikteliği sürdürmede -okul sıralarında pek farkına varamasak da- İHL'lik duygusunun etkisi büyük olsa gerek. Öyle kopmaz bir bağ oluşmuş ki arada menfaat yok, beklenti yok. Dün sınıfta tutamadığımız, susturmak için uğraştığımız küçükler büyümüşler, namerde muhtaç olmayacak şekilde değişik işkollarında iş güç sahibi olmuşlar: Kimi emekli olmuş, kimi emeklilikten sonra tekrar çalışma yolunu seçmiş, kimi günlerini torun büyütmeye adamış, kimi hala çalışmaya devam demiş. Çoğunun saçları ağarmış, çoğu dede olmuş bu kişilerin kimi pikniğin sponsoru oluyor, kimi ikramlık getiriyor, kimi mangalın başına geçiyor, kimi arada çay, yemek vs servis işini yapıyor. Kendiliğinden oluşan bir işbölümü. Sessiz ve derinden yürüyor. Müdüre, müdür yardımcısına, öğretmene ve sınıf başkanına ihtiyaç yok. Kimin ne kabiliyeti varsa oraya geçiyor. Arkadaşları yiyip içtikçe yorgunlukları gidiyor. Benim gibi oturup sere serpe uzananları gördükçe gönüllülük esasına göre üzerlerine aldıkları işe daha bir dört elle sarılıyorlar. Öyle ya...o armut pişip ağzımıza düşecek. Hele başka bir istediğiniz var mı demeleri yok mu? Midem büyüse de daha fazla yesem, şu ihtiyar delikanlıların isteklerini yerine getirebilsem dedirtti bana.

Aramızdan yakın zamanda ayrılan arkadaşımızı yad ettik, sevabını bağışlamak üzere hatim indik, dualar ettik, birlikte cemaatle namazlarımızı kıldık, ilahiler söyledik, Kur'an'dan bölümler okuduk. Sonunda nasıl ki kırk yıl ne çabuk geçmişse, günün akşamında da vedalaşarak birlikteliğimizi önümüzdeki yıl devam ettirmek üzere nihayete erdirdik. 

İçlerinde yaşça en büyükleri olarak demek isterim: Hepsinin yolu açık olsun, birlikteliğimiz daim olsun, ne dertleri varsa Allah dertlerini gidersin, imtihanın büyükleriyle Allah imtihan etmesin, hepsine sağlıklı, bereketli uzun ömürler versin. Pikniğin organizesini yapan, pikniğe maddi ve manevi katkıda bulunan, uzak-yakın, işim var demeden pikniğe iştirak eden herkese sonsuz teşekkürler!

İşleri sebebiyle katılamayan arkadaşlarımız! Sanmayın ki sizi unuttuk. Gözlerimiz sizleri aradı. İnşallah seneye sizleri de aramızda görürüz.

Piknikte yeme ve içmenin dışında bir şey yapmadım.* Bu da benden olsun. Nice 40'lı yıllara gençler!

*Niçin bir şey yapmadım? Elimden kör eşek yem yemez diye.





2 yorum:

  1. Ne gğzel bir gelenek. İmrendim doğrusu. Keşke bizlerde de öyle bir gelenek olsaydı. Bir sefer bütün mezunlar pilav günü yapmışlar onda da ben bulunamadım. Bir daha arkası gelmedi. Allah birlikteliğinizi daim eylesin. Böyle bir proğram herkese nasip olsun. Gönül ne yemek ister ne de içmek. Gönül muhabbet ister yemek içmek bahane.

    YanıtlaSil
  2. Amin Hocam. Tüm mezunlara yönelik bizim buralarda iftar programları oluyor. Bazıları dönemleri ile bir araya geliyor. Bizimki daha lokal. Herkes birbirini tanıdığı için daha samimi bir havada yürüyor her yıl. Bu iş için bizden fe birkaç arkadaşın gayreti var. Onlar sayesinde birlik, beraberlik ve muhabbet devam ediyor. Başkanımız var. Organize işine o bakıyor. İnşallah sizler için de bu işe gönül verenler çıkar.

    YanıtlaSil