Beni
takip edenler bilir. İçimde bitmek tükenmez şekilde bir koltuk hırsı var.
Olmayınca olmuyor. Var bende bir bahtsızlık. Pekiyi, bu koltuk hevesimi nasıl
gideriyorum? Anlatayım efendim!
Ne
zaman içimdeki koltuk hırsı depreşse bir koltuğa oturuyor, hevesimi gideriyorum.
Mesela saçlarım büyüdüğünde berber koltuğuna oturuyor, tıraş olurken yakışmış
mı diye aynaya bakmadan kendimi alamıyorum. Ara ara berberden kendimi kurtarıp
sağa sola dönüyorum. Ne de olsa dönerli koltuk. Yine koltukta otururken
berberden tüm olup biten gündemi dinliyorum. Burada rahatımı engelleyen tek
durum, üzerimde berberin önlüğü olduğundan kollarımı oynatamıyorum. O kadar da
olsun. Koltuğa oturdum ya...o yeter bana. Kalkarken koltukta gözüm de
kalmıyor. Sürekli gitmiyorum ya. Saçlarım büyüyünce tekrar gelip oturacağım.
Başka
derseniz, üç aydan üç aya Kızılay'a kan vermeye gidiyorum. Burada oturmanın da
ötesinde uzanıyorum. Hatta yatıyorum. Hemşire rahatın nasıl, istersen koltuğu
biraz daha yatırayım diyor. Ara ara bir rahatsızlık duyarsan haber ver de
deniyor. İğneyi batırmanın dışında bir acı hissetmiyorum. Hissettiğim acı da
bal arısının sokması gibi. Bu şekil kan verirken kanımı da temizlemiş oluyorum.
Kurtardığım canların sayısı Kızılay’a göre üç kişi. Doğaya da bir fidan armağan
etmiş oluyorum. Buranın ayrıca Doğal Kızılay Maden Suyu ve Çokoprens ikramı da
var. Tam doyurmuyor ama açlığını gideriyor.
Gördüğünüz
gibi koltuk sıkıntım yok. Koltuk içime damdıkça ihtiyacımı bu şekil
gideriyorum. Burada tek dezavantajım koltukların sürekli olmaması. Bana göre bu
da sorun değil. Tek ve sürekli koltuğum olsa ne zaman altımdan çekilecek diye
gözümü koltuktan ayıramıyorum. Ki bu şekil koltuklarda 11 yıl oturdum. Bu tür
koltuğun bana verdiği stresten başka bir şey olmadı.
Bana
senin oturduğun berber ve Kızılay'ın koltuğuna herkes oturur. Buna koltuk
denmez. Zira sürekli değil, diyebilirsiniz. Niye koltuk denmesin sonra… Koltuk
değil mi sonunda. Haydi berber koltuğuna herkes oturur diyelim. Kızılay kan
merkezinin koltuğuna kaç kişi oturur? Bunun için yürek ister. Ayrıca bugün
sürekli koltuk mu kaldı? Merkez Bankası Müdürü de bir koltukta oturuyordu düne
gelinceye kadar. Bugün ne oldu? Oturduğu koltuğun yerinde yeller esiyor.
Kazanılmış hak, kazanılmış koltuk yok bugün.
Size
tavsiyem benim gibi koltuk heveslisi biri olup bu hevesiniz hep kursağınızda
kaldı ise bu hevesinizi geçici koltuklarla gidermeniz.
Koltuk sevdanı ben de iyi bilirim. Bu koltuk hevesini çeşitli şekillerde gidermen ne güzel. Keşke bu hevesi her kes senin gibi bir şekilde giderebilse. Sen nasıl gideriyorsun dersen, evimde bilgisayar vardı. Onunda bir dönerli koltuğu vardı. Ben de ona oturur bu hevesi o şekilde giderirdim. Şimdi onu da başkasına verdim ondan da kurtuldum. Benim sevdam da evde koltuğun olduğundan kaynaklı imiş. Koltuk gitti sevda bitti.
YanıtlaSilSenin koltuk sevdan evdekiyle sınırlı imiş. Ne güzel. Benim sevdam bitmez Hocam. Bilgisayar masasına dönerli koltuk fena değilmiş. Alsam fena olmayacak. Gerçi fazla oturmuyorum. Uzun oturarak cepten yazmak koltuktan da öte ayrı bir zevki var.
YanıtlaSil