Toplum
olarak çoğumuzun dağarcığında fazla kelime yok. Pek az kelimeyle meramımızı
anlatmaya ve anlaşmaya çalışıyoruz. Bu yüzeysel ve sığ kelime hazinemize rağmen
konuştuğumuz kelimelerin çoğunun ne anlama da geldiğini bilmiyoruz. Hatta
birbiriyle aynı anlama geldiğini sandığımız anlamca farklı kelimeleri de
birbirinin yerine kullanıyoruz. Şiddete meyilli olmamızın temelinde belki de bu
kıt kelime hazinemiz yatmaktadır.
Sözü
fazla uzatmadan bir örnek vermek istiyorum. Birine "Falanın adamısın"
demek ile "yalakasın" demek aynı anlama gelir mi? Biri veya birileri
ile arası iyi olan, onlarla oturup kalkan biri için ben, arası iyi anlamında
"falanın adamı" derim. Bu tip kişilere yalaka denir mi? Bana göre
denmez. Çünkü yalaka halk ağzında "söz
götürüp getiren, söz taşıyarak arabozan, dedikoducu, boşboğaz, sırnaşık,
ikiyüzlü, dalkavuk, arsız, onursuz, sürtük (kimse), yalak "
demektir. Birinin adamı ile yalaka, yerine göre birbirinin yerine kullanılabilen
yakın anlamlı birer kelime olabilir ama asla ikisi eş anlamlı birer kelime
değildir. Evet birinin adamı olan aynı zamanda yalaka kelimesinin anlamını
kendisinde barındıran kişilere yalaka denebilir. Ama birinin adamı olan her
kişiye asla yalaka denmez.
Birinin
adamı ile yalaka kelimesini yazı konusu edinmemin sebebi, bu iki kelimeyi bazı
insanların karıştırmasından dolayıdır. Kalabalık bir ortamda bir grup arkadaşla
otururken yanımıza yeni gelen her kim olursa “Hah falanın adamı geldi…Senin
falanla aran iyi. Söylesen de şu meseleyi halletse veya şöyle yapsa…” der, o
kimse de “Ben mi onun adamıyım” der, güleriz. Bunu ben veya yanımdaki
arkadaşlardan biri her girene bu şekilde söyler dururuz zaman zaman. Hatta “Falanın adamı”
dediğimiz kişilerden bazılarının kastettiğimiz kişiyle arası iyi olmayanlar da
olabiliyor. Böyle yapmadaki amacımız muhabbetten başka bir şey değil. Ama biri
var ki demek ki kendisine de “Falanın adamı” demişiz ki adam –sandığım-
bu kişi “Efendim bize yalaka diyorlar. Bu yüzden yanınıza gelmeye çekiniyorum”
demiş. Hoppala! Buyur, buradan yak şimdi. Bizim “Falanın adamı” tabiri, olmuş
yalaka. Adamın yaptığı da tam bir yalakalık olmuş. Demek ki bu kişinin bir
yarası var ki gocunmuş. Burada “Falanın adamı” kelimesini “yalaka” kelimesine
dönüştüren bizden laf götüren mi yoksa makam sahibi kimse mi o kadarını bilemiyorum.
Bildiğim bir şey var -adam sandığım bu kişi- yememiş, içmemiş, bizden laf
götürmüş. Kendisine yalaka dediğimiz için bu kişi üzgün, efendisi de üzgün.
Bana böyle demişsin diyen efendisine “Bak, beyefendi! Bir defa ben kimse
için yalaka kelimesini kullanmam. Ancak ‘Falanın adamı’ tabirini kullanırım. Bu
da muhabbetten öte bir anlam taşımaz. Sonra kim, niçin sizin yalakanız
olsun? Bu dediğim falanın adamı sözü, sizin de zorunuza gitmişse bizden laf getireni dinlemeyeceksiniz. Bizim kendi aramızda konuştuğumuz kendi aramızda kalır. Böylece rahatsız olmazsınız. Eğer bizden laf getirenin ağzını lütfen deyip kapatmazsanız bu tipler, sizden de başkasına laf götürür" dedim. Konuyu kapattık.
Yalaka kelimesinin anlamına dönüp bir daha bakıyorum. Falanın adamı derken yalakalığı kastetmemiştim ama bu vesileyle laf taşıyıcı biri olduğunu öğrenince ilk işim yalaka kelimesinin anlamına bir daha bakmak oldu ve yalaka kelimesinden öğrendiğime göre bu adamın yaptığı falanın adamlığı değil, katıksız bir yalakalık. Çünkü yapıp ettiği yalakalıktan başka bir şey değil.
Be kardeşim! Madem bu mesleği yapıyorsun. Bari dediğimi aynen aktarsaydın. En azından laf taşıma özelliği var bu arkadaşın derdim. Ama sen birinin adamı değil, ancak yalakası olurum, adamlık benim neyime" deyip kendini aşmışsın. Ben de bu vesileyle yalakalığını öğrenmiş oldum. Umarım yalakalık mesleğinin sadece laf taşıyıcı özelliğini taşıyorsundur. Eğer diğer yönler de varsa vay haline! Ne diyeyim? Şayet miden götürüyor ve ahlakın el veriyorsa yalakalık mesleğin hayırlı olsun be kardeşim!
Yalaka kelimesinin anlamına dönüp bir daha bakıyorum. Falanın adamı derken yalakalığı kastetmemiştim ama bu vesileyle laf taşıyıcı biri olduğunu öğrenince ilk işim yalaka kelimesinin anlamına bir daha bakmak oldu ve yalaka kelimesinden öğrendiğime göre bu adamın yaptığı falanın adamlığı değil, katıksız bir yalakalık. Çünkü yapıp ettiği yalakalıktan başka bir şey değil.
Be kardeşim! Madem bu mesleği yapıyorsun. Bari dediğimi aynen aktarsaydın. En azından laf taşıma özelliği var bu arkadaşın derdim. Ama sen birinin adamı değil, ancak yalakası olurum, adamlık benim neyime" deyip kendini aşmışsın. Ben de bu vesileyle yalakalığını öğrenmiş oldum. Umarım yalakalık mesleğinin sadece laf taşıyıcı özelliğini taşıyorsundur. Eğer diğer yönler de varsa vay haline! Ne diyeyim? Şayet miden götürüyor ve ahlakın el veriyorsa yalakalık mesleğin hayırlı olsun be kardeşim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder