9 Mayıs 2019 Perşembe

İptal Edilen İstanbul Seçimleri


Kaç ramazandır sayısını unuttum, seçim yapıyoruz. Maalesef ramazan ayının manevi ikliminde biz seçim çalışması yaptık. Bu sefer ramazandan önce seçimi 31 Mart'ta yaptık. Fakat İstanbul seçim sonuçlarına yapılan itiraz YSK tarafından 06 Mayıs'ta karara bağlanarak dörde karşı yedi oyla yenilenmek üzere iptal edildi. Seçimler 23 Haziran'da yenilenecek.

Seçim sadece İstanbul merkezinde büyükşehir başkanıyla sınırlı yapılacak olmasına rağmen konu İstanbul olunca tüm Türkiye bu seçimlere odaklandı. Kur'an ayı ramazan içerisinde seçim, orucun ve Kur'an'ın önüne geçti.

YSK'nın verdiği iptal kararı her konuda olduğu gibi toplumu yine ikiye böldü. Bir kesim karara karşı çıkarken diğer kesim kararın yerinde olduğunu savunmaktadır. Gözlemlerime göre iptal kararı toplum vicdanını kanatmıştır. Toplum şu sorulara cevap aramaktadır:
1.Seçim sandık kurulunda görev yapan başkan ve memur üye, kamu görevlisi olmadığı için seçim iptal ediliyorsa niçin bu iptal sadece büyükşehir belediye başkanıyla sınırlı kalmıştır? Aynı zarfa konan ilçe belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri ve muhtarlar niçin iptal edilmemiştir? Madem iptal çıktı, İstanbul'un tüm seçimleri iptal edilmeliydi. Hasılı bu iptal kararından halkın ekseriyeti ikna olmamıştır.
2.İptal kararı ile YSK tartışılır hale gelmiştir. Çünkü YSK, verdiği iptal kararıyla önceki içtihatlarıyla çelişmiştir.
3.Kamuoyunda YSK'ya baskı yapıldığına dair bir kanaat vardır.

Kanaatime göre İstanbul seçimleri iptal edilirken İstanbul seçimleri tümüyle iptal edilip yeniden seçim yapılmasıydı. İptal gerekçesi belirtilirken seçim kanununa göre "Sandık kurulları usule uygun kurulmamıştır" gerekçesi yerine iptal edilen oylar yeniden sayılırken bir adayın lehine oy farkının 28 binden 13 bine düşmesi manidardır, sayılan bu oylar tüm oyların yüzde onunu teşkil etmektedir. Tüm oylar yeniden sayıldığı takdirde oy farkının kapanacağı görülmektedir, şeklinde bir gerekçe ile seçimleri iptal etse daha iyi olabilirdi. Halk bu gerekçeyi daha makul bulabilirdi. Fakat seçim kurulları, bu gerekçe için belge istedi. Halbuki hırsızlığın belgesi olur mu? YSK seçimi yenileme yerine 31 Mart'taki sandıkların yeniden sayılması kararını da verebilirdi. 

Burada değinmem gereken bir başka husus sandık kurullarının teşkilinde başkan ya da memur üyenin kamu görevlisi olmaması. Tamam burada kanuna aykırı hareket edilmiş ama burada suç YSK ve YSK'ya bağlı ilçe seçim kurullarınındır. Bu suç tüm İstanbul'un üzerine yıkılmamalıydı. Seçimin iptalinde kamu görevlisi olmama gerekçesi aynı zamanda kamu görevlisi olmayan sandık kurullarını töhmet altında bırakmıştır. Elbette kamu görevlisi olmayanlar içerisinde görevini layıkıyla yapanlar olabileceği gibi kamu görevlisi olduğu halde işini ve görevini savsaklayan kamu görevlileri de olabilir. Burada bizim düşünmemiz gereken nerede, hangi görevi yaparsa yapsın dürüst insan yetiştiremeyişimiz. Seçim iptalinden ziyade bunun üzerinde dursak iyi olacak.

Cümlemi bitirirken iptal  gerekçesi, yeniden sayılan oylardaki değişkenliğin çok fazla olması dense en azından ben ikna olurdum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder