Hayatta istediğim şeylerin başında devlet ve millet
bütünleşmesi gelir. İsterim ki devlet milletin, millet de devletin
hassasiyetlerini dikkate alsın. Bu istediğim, bazı zamanlar dikkate alınsa da
çoğu zaman devlet ve devleti bizim adımıza yönetenler maalesef dikkate
almıyor.
Neden mi bahsediyorum. Malumunuz 01 Haziran'da(bugün) LGS
adını verdiğimiz sınavlar yapılıyor. 8.sınıfta okuyan çocuklarımız iyi bir
lisede eğitim almak için ter dökecekler. 02 Haziran Pazar günü ise
5.6.7.8.9.10.ve 11.sınıfta okuyan çocuklarımız ise bursluluk sınavına
girecekler.
Burada sınavdan ziyade sınavın zamanına dikkat çekmek
istiyorum. Bir defa sınav yapılmaması gereken bir zaman diliminde bu merkezi
sınavları yapıyoruz. Ne var tarihte demeyin. Bildiğiniz gibi sınav yapacağımız
bu tarihler ramazan bayramı tatiliyle birleştirildi. Pazarın ertesi ramazan
bayramının arifesi… Güya 9 gün tatilden bahsediyoruz. Küçücük dimağlar ve
gençliğinin baharındaki çocuklarımız bu tatil havasında sınav olacaklar. Haydi
bayram öncesi bu sınava eh diyelim. Mübarekler! Sınav yapılacak bu tarihler
oruç günlerimiz. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik mübarek günlerin. Büyüklerin
çoğunu bilmiyorum ama bu küçüklerin çoğu oruçlarını tutuyorlar. Günler
öncesinden orucumu tutmasam olur mu acaba endişesini taşımaya başladılar. Bu
sınav tarihini belirleyenler için fetva hazır. Hepsi başımıza müftü kesiliyor.
Tutmayıversinler efendim diyorlar. Gerekirse Diyanet'ten "Çocuklarımız
oruç tutmayıp kaza etsinler" şeklinde görüş de alıyorlar. Kim ne fetva
verirse versin bazı çocuklarımız orucunu tutacak, bazısı da "Benim için
hayat-memat meselesi deyip orucunu yiyecek. Sınavdan dolayı oruç tutamayanların
vebali, bu tarihte sınav koyanların boyunlarına... Konyalı tabiriyle bobalı
boynuna!
Kimse orucunu tutmasa bile belki bir çocuk veya genç oruç
tutmak isteyebilir diye niçin bir hassasiyet gösterilmez, niçin sınav takvimi
belirlenirken oruç ibadeti hesaba katılmaz? Haydi diyelim ki laiklik
hassasiyetinin ön planda olduğu 15-20 yıl öncesinde sınav takvimini oruca göre
ayarlamak, başbakanlıkta iftar vermek laikliğe aykırı kabul edilir, bir bardak
suda fırtına koparılırdı. Ya şimdi? Başımızda dini hassasiyeti olan bir
yönetim var. Değişen bir şey var mı? Maalesef değişen bir şey yok. Üstelik
şimdi laikliğe aykırı diye ortamı geren de kalmadı. Merak ediyorum haziran
ayının ilk haftasında sınav yapmak farz mı, vacip mi, sünnet mi? Bu sınavlar
bayram sonrası uygun bir tarihte yapılamaz mıydı? Demek ki böyle bir dertleri
yok. Çünkü derdi olan, dert edinen düşünür.
Hassasiyet göstermediklerimiz sadece sınav tarihiyle
sınırlı değil. Süper Lig maçlarının saatlerinde de oruç, iftar ve bayram
gözetilmiyor. Ben böyle diyorum ama devlet erkânının haklarını yemeyelim. Zira
tamamen duyarsız değiller. 2008 yılında Sivasspor'da top koşturan Balili isimli
futbolcu, pazar günü oynanacak Sivasspor-Ankaraspor maç gününün dini bayramları
olan Kipur gününe denk gelmesi sebebiyle durumunu kulübüne bildirmiş,
kulübünün de federasyona yaptığı müracaat, yetkililer tarafından olumlu
karşılanmış ve maç, bir gün öncesine alınmıştı. Balili, bu hassasiyetinden
dolayı federasyonumuza teşekkür etmişti. Gördüğünüz gibi bizde de bir hassasiyet
var ama yabancı futbolcunun bayramına. Yabancı bir futbolcunun
hassasiyetine duyarlılık gösteren bizim insanımız, nedense aynı hassasiyeti
kendi insanının orucuna göstermemektedir.
Siz benim bu meseleyi abarttığımı düşünün. Ben bu meseleyi
dert edindim. Haksız mıyım?
Bugün ve yarın sınava girecek ortaokul ve lise
öğrencilerimize başarılar diliyorum. İnşallah emeklerinin karşılığını
fazlasıyla alırlar.
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecemiz mübarek olsun!
***01/06/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
***01/06/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder