28 Mayıs 2019 Salı

3600 Ek Gösterge Çıksın mı?

Seçimlerden önce hükümetin öğretmenlere, polis, din görevlisi, hemşire ve ebelere vaat ettiği 3600 ek göstergesi çıkar mı, Meclis'ten geçer mi ya da Meclis'e getirilip yasalaşır mı? Söz verilmişse çıkar. Ama bugün ama yarın. 

3600 ek gösterge çıktığı takdirde yukarıda adı geçen dört kesim, özlük hakları yönünden ihya olacak demektir. Çünkü nereden bakarsak yüzde 20 dolaylarında maaşlarında bir artış söz konusu olacaktır. Bu ek gösterge özellikle emeklilik halinde adı geçen çalışanlara bir rahatlama getirecektir. Yasa çıktığı takdirde yasanın kapsamına sadece yeni emekli olanlar değil, daha önce emekli olanlar da girecektir. Hükümetin vaadi bu şekilde.

Öğretmen, polis, din görevlisi, ebe ve hemşirelerin yıllardır müjdesini beklediği bu yasanın çıkması doğru mu? Bu kesimler bana kızacak ama büyük bir ekonomik buhran yaşadığımız bugünlerde böyle bir yasanın çıkması bana hiç reel gelmiyor. Bütçeye ağır bir yük getirecektir. Devletin eskiye oranla daha fazla likidite sıkıntısı çektiği, daha fazla borçlandığı bir ortamda bu yasa, bütçeyi delik deşik edecektir. Bozulan bütçe disiplini iyice bozulacaktır. Çünkü adı geçen memur kesimi, memurların ekseriyetini kapsıyor. Yani koca bir ordu demektir. Tamam, kendilerine vaat edilen dört kesim bu ek göstergeyi fazlasıyla hak ediyor. Emekli olduktan sonra insanca yaşamak haklarıdır. Bu, sadece bu dört kesimin değil, tüm memurların hayalidir aynı zamanda. Bu hayalin gerçek olması gerekir. Ama zamanlama yanlış. Ülke menfaati, ülkenin şartları hepimizin menfaatinin üstündedir. 3600 ek göstergeyle bütçe felç olacaksa bu yasayı ötelemekte fayda görüyorum. Hükümetlerin de neyimiz var, ek kaynak bulabilir miyiz, bütçeye ne kadar yük getirir hesabı yapmadan bu tür vaatleri vermemesi gerekir. Haydi diyelim ki verilen vaat yerine getirilsin. Diğer memurlar hani bize, biz devletin üvey evladı mıyız demeyecekler mi? Bu yasa çıkarsa bu yasa kapsamına girmeyen diğer memurlar bu yasadan faydalanmak için eylem üstüne eylem yapacak, kamuoyu oluşturmaya çalışacaklardır.

En iyisi,
*Hükümet, bütçe imkanlarını göz önünde bulundurarak bu yasayı çıkarmayı ötelemeli ve yetkili bir ağız çıkıp beklenti içine giren kesime kusura bakmayın, sözümde duramayacağım. Bu iş maalesef bütçenin boyunu aşıyor demelidir.
*Kendilerine ek gösterge vaadi verilen kesim "Mesele ülke ise bizim beklentilerimiz teferruattır. Bizim yüzümüzden bütçe ağır darbe almasın. Biz en iyisi bir başka baharı bekleyelim" demelidir.
*Hükümet ve hükümet alternatifi olanlar "Bundan sonra boyumdan büyük vaatlere tövbe! Mesele ülke ise benim vaatlerim teferruattır" demelidir.
*Yetkili ve yetkisiz memur sendikaları ülke düzlüğe çıkıncaya kadar "Nerede bize vaat edilen ek gösterge... İsteriz de isteriz" dememelidir.

Biliyorum bu yazımdan öğretmeni, polisi, hemşiresi ve din görevlisi hoşnut olmayacaktır ve bana kızacaklardır. Ne yapalım? Bana kızmayan bir bu dört kesim kalmıştı. Bir de bunlar kızsın, ne diyeyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder