20 Nisan 2019 Cumartesi

Beni Ciddiye Alsan İyi Olur

İnsanoğlu toplumsal bir varlıktır. Mutlaka bir arada yaşaması gerekiyor. Bu birliktelikte sorun çıkmaması esastır. Sorun çıkarsa da sorunun şiddete başvurulmadan çözülmesi gerekiyor. Bazı sorunlar konuşarak çözülse de çoğu çözülemiyor. Çözülemediği gibi işi husumete veya birbirine çelme takmaya kadar götürebiliyor. Aile kavgaları, ailenin fertleri arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkları örnek olarak verebiliriz.

Aile bireyleri derken aralarında kan veya sıhriyet bağı olanlar olabileceği gibi aynı dünya görüşü ve siyasi düşünceye sahip olanlar da olabilir. Bunlar aralarında çok iyi anlaşırlarsa başkasına karşı bir güç oluştururlar. Şayet anlaşamazlarsa aynı düşünceden beslenen bu kişilerden beklenen,
*Birbirlerini yok kabul etmemeleri,
*Anlaşamazlarsa bile aralarında iletişimi kesmemeleri, dostlukları bırakmamaları,
*Saygıda kusur etmemeleri,
*Asgari müştereklerde anlaşabilmeleri,
*Birbirlerini küçümsememeleri,
*Birbirlerine kapıyı açık bırakmaları, kapılarının her daim açık olduğu imajını vermeleri,
*Yapılan yapıcı eleştirileri dikkate almalarıdır.

Yok böyle yapmazlar da "Ben doğruyum, ben sana değil; sen bana geleceksin, emrimin altına gireceksin. Çünkü senn bir ağırlığın yok..." denirse bu demektir ki kılıçlar çekilmiştir. Artık bundan sonra birbirlerine yüz güldürmezler. Birbirlerinin kuyusunu kazmaya çalışırlar. Aralarındaki bu anlaşmazlığı derinleştire derinleştire işi başkalarıyla iş tutmaya kadar götürürler.  Hiçbir şey yapamazsa bile birbirlerine rakip olurlar. Kazanamasa bile en azından başkasına çalışmış olur. Bundan da her ikisi zarar görür.

Bu kavga, bu husumet, bu rekabet ne zamana kadar devam eder? Büyük kibrinden ödün vermez, küçük olanı küçümsemeye devam eder, küçük küçüklüğünü bilmez, bir araya gelip birbirlerini önyargısız dinlemezler ise bu kavga devam eder. Hatta bu kavga Filistin-İsrail meselesine döner. Filistin-İsrail ne alaka demeyin? Filistinliler ile Yahudiler baba bir öz kardeşler. Var mı bunların arasındaki düşmanlığı çözebilecek bir babayiğit? İsrail burnunun dikine gider, arzı mev'uttan vazgeçmeyip, kardeşini yok edilmesi gereken bir düşman olarak gördüğü müddetçe bu mesele bitmeyecektir. Teşbihte hata olmaz biliyorsunuz. Nerede bir kronik bir sorun varsa çözülemeyen bu sorunu ifade etmek için akla Filistin-İsrail meselesi gelir.

Şimdi gelelim tekrar meselemize... Normalde aynı yerden beslenen, düşünce olarak birbirine benzeyen kişilerin anlaşmaları, güç birliği yapmaları, birbirlerine destek vermeleri, ittifak kurmaları beklenir ama öyle olmuyor maalesef. Taraflar zamanında tedbir almaz, bize ne oluyor demezlerse iş düşmanımın düşmanı dostumdur noktasına gelir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder