28 Şubat dindar-mütedeyyin insanlara yapıldı. Bu süreçte bu
kesim mağdur edildi. Bu sürecin asıl hedefi dindarlar mıydı? Esas sorgulamamız
gereken bu diye düşünüyorum.
Aslında 28 Şubat süreci, merkeze yürüyen taşranın önünün
kesilmesi sürecidir. Devleti sürekli yönetmeye alışmış cumhuriyet elitlerinin,
iktidarı yönetmeye ortak kabul etmek istememelerinin bir sonucudur. Bir an
evvel başını ezelim ki ileride karşımıza daha güçlü bir şekilde çıkmasınlar.
Düşünce bu. Çünkü taşralıya biçilen rol devleti yönetmesi değil, devletin alt
kesiminde ara eleman olarak görev yapmasıdır. Çiftçilik yapacak, kapıcılık
yapacak, sanayide çalışacak, meslek öğrenecek, işçi olacak, memur olacak. Daha
ötesi olmaz. Siyasal ve hukuk okuması kabul edilemez. Çünkü okuma çıtasını
yükseltirse yarın ülkeyi yönetmeye kalkar. Bu yüzden Anadolu insanının veya
taşralının okuduğu okullara bir darbe vurmak, burada okuyan öğrencileri
kaçırmak, bu okullara öğrenci akışının önünü kesmek gerekiyordu. Önce sekiz
yıllık kesintisiz zorunlu eğitimle liselerin bünyesindeki orta kısımlar
kapatıldı. Ardından katsayı uygulamasıyla meslek liselerinin içi boşaltıldı.
Başını kapatarak okumak isteyenler okullara alınmadı.
Aslında 28 Şubat aktörleri, çok iyi düşünülmüş ve
planlanmış bir uygulamayı yürürlüğe koydular. Çünkü merkeze yürümek isteyen
taşralıların okuduğu ve başarılı olduğu okullar İHL'lerdi. Hileleri işe yaradı.
İHL ve meslek liseleri kapatılmaktan beter edildi. Buradan kaçan çocuklar o
zamanlar hizmet hareketi diye bilinen yapının kucağına düştü. Bu çocuklar bu
yapının elinde istediği okullara gitti gitmesine. Ama beyin ve zihin olarak
devşirildi. Taşralı özelliğini kaybetti.
Anadolu insanının merkeze yürümesinin önü sadece İHL'lerle
kesilmedi. Aynı zamanda diğer meslek liseleri de bundan nasibini aldı. Çünkü
diğer meslek liselerinin öğrencileri de tıpkı İHL'liler gibi taşralıdan
oluşuyordu. Diğer meslek liseleri de kapatılmaktan beter yapıldı. Aslında iyi
incelenirse İHL dışındaki diğer meslek liselerine yapılan, bu memleketin
geleceğine vurulan en büyük darbedir. Çünkü bu okulların çökertilmesiyle
çıraklık, kalfalık bitti, ara eleman yok oldu. Mesleklerin köküne kibrit suyu
döküldü. Bugün ihtiyacımız olan meslekler son ustaların eliyle yürütülmekte.
Onların emekli olması ve ölmesiyle bu meslekler yok olacak. Çünkü
çırak-kalfa-usta mektepleri yok artık. Bundan sonra bir şeyin yenisini
alacağız, bozulunca atıp yenisini alacağız yeniden. Çünkü tamir eden ve tamirden
anlayan olmayacak.
Gördüğünüz gibi durum vahim. Biz boşuna bin yıl devam
edecek denilen 28 Şubat sona erdi, başta taşralılar var diye sevinmeyelim. Bu
ülkenin geleceğini yok etmeye azmetmiş aktörler bugün aktif olarak işin başında
olmasalar da uygulamaları aynen devam ediyor. Üstelik onların niyetlerini
hala anlayamamış olmalıyız ki meslekleri yok etmeye yemin etmiş bir sürecin,
başlattığı 8 yıllık eğitimi12 yıla çıkardık. Hem de taşralıların eliyle yaptık
bunu. Biz bir filden şikayetçi iken fil sayısı ikiye çıkarıldı.
28 Şubat devam ediyor mu ne?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder