Her türlü sıkıntısına rağmen ölmemek için bu hayata
tutunmaya çalışıyoruz. Ama ne kadar çabalasak da ölümden kaçış yok. Er veya geç
bir gün her canlıyı yakalayacak.
Öleceğiz ölmesine ama nasıl öleceğiz? Nerede, ne şekil
ruhumuzu teslim edeceğiz? Doktorlar ölüm sebebimize ne yazacak? Cenazemize
katılım olacak mı? Hangi mezara gömüleceğiz? Bunlar bizden sonra geride
kalanların bilebileceği bir şey. Zira ölenin bunları bilme durumu yok. Gerçi
öldükten sonra ne şekilde ölmüşsün, cenazen nereye defnedilmiş, cenazene kimler
katılmış...çok önemli değil. Gücün yetiyorsa salın içine girme. Benim size
önerim bu şekilde.
Sizin için belki fark etmez ama öldükten sonra cenazeniz için
şöyle mükellef bir veda töreni yapılsa… Evinizin önünden eş ve dost ile sessiz
sedasız mezarlığa götürülme yerine Meclisin önünden canlı yayınlar eşliğinde
cenazeniz kılınsa nasıl olur? Eski ve yeni tüm siyasi aktörler arkanda
saf tutsa herhalde fena olmaz. Hem bu vesileyle birbirinden hazzetmeyen siyasi
partilerin temsilcileri yan yana seni uğurlamış olurlar. Böyle bir tören, senin
için de bir itibar olur. Belki zamanında Mecliste görev yapamamış, lokantasındaki
550 çeşit yemekten tatmamış olabilirsin. En azından öldükten sonra cenazen eski
ve yeni vekillerin önünde beklerken siyasilerden biri eline mikrofonu alıp
"Bu faninin verdiği oylar sayesinde biz bu Meclis çatısı altında
toplandık, yemek ve maaş dahil her türlü imkanlarından faydalandık,
dokunulmazlıklarından yararlandık. Kendi yemedi, bize yedirdi. Bizim kadar maaş
almadı. Kendisi yerine bize bakmayı tercih etti. Şu anda önümüzde duran mevta
bizim velinimetimizdir. Vekili olarak gelin şu asılın arkasında saf tutup onun
için dua edelim, ona olan son görevimizi yerine getirelim" der. Namazın
ardından nereye defnedileceksek uçakla o şehre götürülüp defnedilsek...
Ağzınızın suyu aktı, hatta gerçekmiş gibi ölmeyi bile düşündünüz biliyorum. En
azından ben böyle kaldırılmayı isterdim. Kendi kendime "Bak ölmeden önce
kıymetim bilinmedi ama öldükten sonra değerim anlaşıldı" derdim.
Olur mu olur? Niye olmasın! 600 vekilden biri bize acır,
Meclise bir kanun teklifi verir. Gerekçesinde "Arkadaşlar! Vekil olan
bizlerin cenazesi Meclisten kalkarken asılımız olan milletin cenazesinin Anadolu'nun
ücra köşesinden sessiz sedasız kalkması halkçılık ilkemize aykırıdır. Gelin
bundan sonra ölen velinimetlerimize son görevimizi Meclisin önünden yapalım. Bu
kanunla en azından vekil ile asılın ölürken eşit olduğu ortaya çıkacaktır"
şeklinde bir açıklama yaparsa 600 vekilin oyuyla bu kanunun Meclisten oy
birliğiyle geçeceğine inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder