14 Şubat 2019 Perşembe

Okullarda Bağış Toplamanın Yolu


Milli Eğitim Bakanlığı sık sık okullarda bağış adı altında zorla bağış almanın yasak olduğunu söylese de okullarda bağış toplanıyor. Milli Eğitim okulların her ihtiyacını karşılayamadığına göre okullar giderlerini karşılamak için birlikleri aracılığıyla velilerden bağış talebinde bulunmak zorundalar. Başka çareleri yok. Burada okulların tam ihtiyacını karşılayamayan MEB ikircikli davranıyor. İhtiyaçların için ne para veririm ne de toplatırım. Gönüllülük esasına göre veliden para alabiliyorsan al, bir şikayet olursa da canını yakarım diyor. Yani adını koymuyor. Halbuki adını koysa bağış toplamada hiçbir sorun olmaz.

Okullarda bağış adı altında para toplamakla her ne kadar okul birlikleri yetkili kılınmış, sorumluluk onlara aitse de Türkiye'nin çoğu okulunda birlik adına para toplama işini okul yönetimleri üstlenir. Gerekirse tehditle paralar toplanır. Tehdit olmasa da istene istene öğrenci/veli vereyim de kurtulayım diyerek elini cebine atmak zorunda kalır. 

Okul yönetimleri para toplama işini üstlenir, bunu da sınıf öğretmenleri vasıtasıyla yapar. Ne yönetimin ne de öğretmenin para toplama gibi bir görevi olmamasına rağmen paralar bu şekilde toplanır. Bu işin yürümesi okul idaresinin kararlılığına bağlıdır. Bunun için öncelikle taşın altına yönetim elini koyacak ki öğretmen de gövdesini koyabilsin. Ama okul yönetimi "Bizlik bir şey yok, birlik istiyor, bu iş bizim dışımızda cereyan ediyor" deyip tıpkı Bakanlık yetkilileri gibi ikircikli davranır ve topu taca atarsa öğretmen burada inisiyatif almaktan kaçınır. Madem bu iş birlik vasıtasıyla olacak, yönetimin işi değil ise öğretmen niçin bu işin içine girdiriliyor? İdare her şeyden uzak duracak, kendini tehlikeye atmayacak, sonra da öğretmene şu güne kadar belirlenen miktarın sınıf mevcuduyla çarpımı olan parayı tastamam istiyoruz diyecek. Anasının akıllı oğlu! Ne olacak? Böyle yapılırsa bu para toplanır mı? Bir defa okul yönetimi "Arkadaşlar! Bu iş normalde birliğin görevi. Ama Türkiye'nin bir gerçeği ki bu iş bizim üzerimizde yürüyor. Okulumuzun acilen şu ihtiyaçlarını gidermesi için şu kadar paraya ihtiyacı var. Sizler sınıflarda bizim kolumuz kanadımızsınız. Sizlerden bu konuda fedakarlık istiyoruz. Siz sınıfa duyururken biz de tören alanında çocuklarımıza duyuralım. Bağış yapmak istemeyen veli ve öğrenci ile biz ilgileniriz" diyerek öğretmene açık çek vermelidir. Bu işler öyle istemem, yan cebime koy demekle olmaz. Yine okul idareleri öğretmenleri arkasına almak istiyorsa bazı konuları öğretmenleriyle paylaşmalı, para harcama konusunda, gelir ve giderde şeffaf olmalıdır. İletişim yolunu kapatır, çoğu zaman selam bile vermeye tenezzül edilmez ise bu işler zor yürür, yürüse de bu iş gönüllü yürümez, homurdanma eksik olmaz.

Anlatmak istediğim okul yönetimi sadece nimette en önde değil, risk barındıran konuda da öne atılmalıdır. Osmanlı'da padişahların savaşlara ordunun başında gittiği zamanlarda Yeniçeri zaferden zafere koşmuş, fethetmediği toprak kalmamıştır. Ne zaman ki padişahlar savaşa ordunun başında gitmedi, Yeniçeri savaş kaybetti ve savaşı kaybetmekle de kalmadı. Bir müddet sonra devletin başına bela oldu. Okul yönetimleri iş yapmak ve yaptırmak istiyorsa her şeyden önce öğretmeniyle açık oynamalıdır.

Okul yönetimi başta para toplamak olmak üzere tüm risklerde inisiyatif alıp en önde yer alıyorsa sözüm meclisten dışarıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder