Adana'dan Konya'ya yazılı sınav puanıma göre atandım. Ders Programı yapılacak. Daha önce okulun programını bir öğretmen elle yapıyormuş. Ne müdürlüğü devraldığım eski müdür ne de gelen müdür yardımcılığı yapan müdür yardımcısı biliyor. Hoş maaş ve ek dersi yapmayı da bilmiyor. İşin garibi program yapmayı ben de bilmiyorum. Neyse iş başa düştü. Bu program yapılacak.
Ben Sarayönü ilçesinde görev yapıyorum. Cihanbeyli'de müdürlük yapan bir arkadaşa telefonla öğretmen isimlerini ve girecekleri ders yükünü vererek program yaptırdım. Hafta sonu Konya merkezde buluşarak yapılan ders programını alıp pazartesi günü öğretmenlere verdim. Bir öğretmene salı günü tek ders konmuş. Öğretmene, hocam! Aceleyle bu program yapıldı, başkasına yaptırdım. Bir iki hafta idare edelim. Bu bir saat burada şık durmuyor dedim. Sağ olsun öğretmen anlayış gösterdi.
Birkaç hafta sonra bir firmanın okullara sattığı "Haftalık ders programı" ismini verdikleri programı satın aldım. Nasıl yapıldığını, ne şekilde kullanıldığını bilmediğim programın kullanılışını göstermek ve ders programını yapmak için Konya merkezden bir müdürü pazar günü okula (Sarayönü) götürdüm. Sağ olsun programı gösterdi ve bir program daha yapıverdi.
Her program değişikliğinde bir başkasını getirip program yaptırmak olmazdı. Çünkü taşıma suyla değirmen dönmezdi. Kısa zamanda uğraşa uğraşa kendimin de hoşuna giden ders programları yapmaya başladım.
Ders programı değişeceği zaman şimdiki gibi whatsapp olmadığı için öğretmenlere imza sirküsü çıkararak "Ders programı yapımında istediklerinizi şu tarihe kadar alt tarafta bıraktığım boş kağıda yazmanızı rica ederim." şeklinde görüş istedim.
Ders programı yapacağımda öğretmenlerin isteklerini programa komut verdim. Hiç istekte bulunmayan öğretmenleri de istekleri varmış gibi gözeterek sisteme işledim. İstediğim şekilde iyi bir program ortaya çıksın diye "programı yap" komutunu verdim. Saatlerce programın yapılmasını bekledim. Baktım olmayacak, alternatifleri devreye soktum, pencereleri birer artırdım, bazı blog dersleri ayırdım. Program yapılınca kaydetmeden her bir öğretmeni tek tek kontrol ettim. Hepsi güzel derken bir öğretmenin programını beğenmezdim. Programı bozar, yeni program yapardım. Bu şekilde 20-30 defa program yapar bozardım. Ama yorulduğuma değerdi. Çünkü ortaya herkesi memnun eden bir program çıkardı. Herkese göre programı bana göre biraz bozuk olan ders programı olursa öğretmene programını vermeden hocam! Sizin program istediğim şekilde olmadı. Diğer programda size öncelik vereceğim, kusura bakma derdim. İşin garibi benim beğenmediğim programı çoğu zaman öğretmen beğenirdi.
Benim yaptığım ders programlarında nöbetçi olduğu günün dışında hiçbir öğretmenin kolay kolay boş penceresi olmaz. Öğretmene tüm gün ders vermeyeceksem ya sabahı ya da öğleden sonrayı kapatır, araya öğle arası girmemesine özen gösterirdim. 11 yıl okul müdürlüğü yaptım. Bazı konularda bazı öğretmenlerle sorun yaşadım ama hiçbir öğretmen bana veya ardımdan çok kötü program yapardı demedi. Çünkü herkes verdiğim programı tasvip ederdi. Yapamadığım isteği hangi gerekçeyle yapmadığımı da izah ederdim.
Niyetim kendimi övmek değil. İyi idarelik yaptığım iddiasında da değilim. Ders Programı yaparken hassasiyetimi dile getirmeye çalıştım. Çok kötü program yapan idarecilere örnek olsun istedim. Başka bir amacım yok. Çünkü bir ders programı yüzünden insanlardaki adalet duygusunu yok etmemek lazım.
Yorumlar
Yorum Gönder