Tüm öğretmenleri ders programında memnun etmek mümkün mü? Çok zor ama imkansız değil.
Ders programını yapan idarecinin çok yönlü düşünmesi, iyi bir plan yapması, programın yapılması tıkandığı zaman alternatifler düşünecek bir kapasiteye sahip olması, aynı zamanda en iyi programı yapacak bir duyarlılığı içinde hissetmesi gerekir. Daha doğrusu müdür yardımcısı programı yaparken "Bu yaptığım program kendimin olsaydı ben bu programdan memnun olur muydum" diye düşünüp programı kendisine verilecek bir program olarak görmesi lazım. Yaptığı programı kendisine verilecek bir program olarak gören biri en güzel programı ortaya koyar.
Programı yaptıktan sonra her bir öğretmenin programına tek tek göz atıp kontrol etmesi, bir kişinin bile programı bozuksa başka alternatifleri göz önünde bulundurarak programı bozmalıdır. En güzel programın ortaya çıkması için gerekirse defalarca programı bozup yenilemelidir.
Ders programını yapan idarecinin çok yönlü düşünmesi, iyi bir plan yapması, programın yapılması tıkandığı zaman alternatifler düşünecek bir kapasiteye sahip olması, aynı zamanda en iyi programı yapacak bir duyarlılığı içinde hissetmesi gerekir. Daha doğrusu müdür yardımcısı programı yaparken "Bu yaptığım program kendimin olsaydı ben bu programdan memnun olur muydum" diye düşünüp programı kendisine verilecek bir program olarak görmesi lazım. Yaptığı programı kendisine verilecek bir program olarak gören biri en güzel programı ortaya koyar.
Programı yaptıktan sonra her bir öğretmenin programına tek tek göz atıp kontrol etmesi, bir kişinin bile programı bozuksa başka alternatifleri göz önünde bulundurarak programı bozmalıdır. En güzel programın ortaya çıkması için gerekirse defalarca programı bozup yenilemelidir.
Yapılan ders programlarında en fazla mağduriyeti ders yükü az olan öğretmenler yaşar. Girdiği ders yükü fazla olanların programları ise çok güzel olur. Mağduriyetleri en aza indirgemek için burada yapılması gereken dersi az veya çok olan öğretmenlerin boş pencerelerini azaltmakla mümkün olur. Mesela bir okulda öğrencilerin girmekle yükümlü olduğu ders saati sayısı 35, öğretmenlerin azami girmekle yükümlü olduğu ders saati sayısı 30 diyelim. 30 saat derse girecek öğretmene 5 ders saati boşluk bırakılıyorsa ders yükü az olana da o kadar boş pencere bırakılmalıdır. Aralarda çok sayıda boş pencere var ise programı bozuk olan öğretmenin boş penceresini azaltmalıdır. Adalet bunu gerektirir.
Çoğu kimsenin programının bozuk olmasının bir sebebi de bir okulda şartı olan öğretmenlerin çoğunlukta olmasıdır. Sadece şartı ve özel isteği olanların istekleri göz önünde bulundurulur, diğerleri hiç gözetilmez ise bir şart ileri sürmeyenlerin programları bozuk olur. Bu durum teşekkür, takdir alacağım diye öğretmenlerin kapısını aşındırarak not isteyen öğretmenlerin durumuna benzer. İsteyene not verilir, aynı durumda olup not istemeyen öğrenci gözetilmez ise bu durum hakkaniyete sığmaz. Burada yapılması gereken şartlı öğretmenin makul istekleri yerine getirilir iken bir şart ileri sürmeyen öğretmen de gözetilmelidir. Aynı ders hatta daha fazla ders yüküne sahip bir zümreye boş gün verilirken diğerlerini göz ardı etmenin hiç izahı olamaz. Özel mazeret olur, bu ayrı. Buna kimsenin bir diyeceği olmaz.
İdareci ders programı yaparken birilerini koruma, onlara torpil geçme yolunu izlememeli. Hatta bunu aklının ucundan bile geçirmemelidir. Şayet böyle bir şeye yeltenirse ortaya çıkan program belli bir kesimi memnun eden yandaş bir program olur.
Görüldüğü gibi ders programı yapmak bir sanattır, bu işi anlamakla beraber empati yapmayı da gerektirir. Eğer bir okulun öğretmenler odasında nöbetçi öğretmenler dışında arada boş bekleyen onlarca öğretmen varsa bu idareci ders programı yapmayı ya bilmiyordur; yapa yapa, kırıp dökerek öğrenecektir, ya yaptığı programa özen göstermeyen, işini iyi yapmayan biridir, ya da kincidir; öğretmenlere veya bazı öğretmenlere kinini ders programı üzerinden göstermektedir. Niyeti ne olursa olsun bu kişi müdür yardımcılığını yapmaya devam edecekse bunu bilenin yanına giderek en kısa zamanda öğrenecektir. Öğrenmeye yanaşmıyor ise bu görevi ya bir bilene devretmeli ya da müdür yardımcılığını bırakmalıdır.
Hasılı müdür yardımcısı ders programını yaparken verdiği komutlardan dolayı program kendini zorlamalıdır. Düğmeye basarak birden yapılan program bir işe yaramaz. Ders programını en güzel şekilde yapmak için saatlerce uğraştıktan sonra birkaç kişinin programı istediği şekilde olmaz ise yardımcıya düşen "Öğretmenim, senin programı ben hoşlanmadım. Ama ne kadar uğraştı isem beceremedim, bir başka programda size öncelik verip telafi edeceğim" diyerek mağdur olan veya mağdur ettiklerinin gönlünü almalıdır.
Hasılı ders programı oyun değil, hiç şakaya ve savsaklamaya gelmez. Buna önem vermek ve dert edinmek gerekir. Okuldaki adalet duygusunu yok eder. Öğretmenlerin idareciye güveni kalmaz. Yapılan ders programını okulun müdürü de katlamadan önce tek tek incelemeli. Gerekirse geri iade edip programın yenilenmesini sağlamalı. Bu görevi ben falan yardımcıya verdim diyerek işin içinden sıyrılamaz. Programdan birinci derece müdür sorumludur. Çünkü onayı verecek olan odur.
Yorumlar
Yorum Gönder