Günümüzde öğretmenlerin yaptığı yazılıların ve verdikleri
ders içi etkinlik puanlarının öğrenci, veli ve merkezi sınavlar nezdinde pek
bir değeri yok. Daha doğrusu notun/puanın bir önemi yok. Bunda sınıfta
kalmamanın ve verilen notların, merkezi sınavlarda katkı yapmamasının etkisi
büyüktür. Verilen notlar sadece öğrencinin teşekkür ve takdir almasında önemli.
Başka da bir anlam ifade etmiyor.
Öğretmenlerin verdiği bu notların, çocuğun geleceğinde bir etkisi olmamasına rağmen bazı velilerin okul ortamına gelip çocukları adına not istediklerini görünce “Çocuğundan önce bu veliyi eğitmek lazım” diyesi geliyor insanın. Not dilenirken edebini takınıp haddini bilse eh diyeceğim.
27 yıllık öğretmenlik hayatımda sayıları az olmakla beraber
öyle veliler gördüm ki “Bu veliye göre bu çocuk, çok çok iyi” dediğim oldu çoğu
zaman. Öğretmenleri en fazla uğraştıranlar da maalesef öğretmen velilerdir.
Güya öğretmenleri en iyi anlamaları gereken kesim! İnsanı üzen de meslektaşının
bile kendisini anlamaması. İşin garibi çocuklarını koruma adına bu tip
velilerin bu yaptıkları, meslektaşlarını üzse de en büyük zararı kendi
çocuklarına vermektedirler. Tecrübeyle sabittir bu.
Size bir meslektaşımın karne haftası bir öğretmen veli ile
aralarında geçen diyalogdan kısaca bahsetmek istiyorum: 6.sınıflara giren
öğretmen, sene başında öğrencilerine, sınıf içi etkinlik puanını ne şekilde
vereceğini açıklar: “Üç tane sınıf içi etkinlik puanı vereceğim. İki tanesini
sizin sınıf içi performansınıza göre diğer bir tanesini de performansınızı
ölçmek için test usulü iki tane daha sınav yapacağım. Bu iki sınavın ortalaması
ne ise onu, diğer sınıf içi etkinlik puanı olarak vereceğim” der. Amacı hem
öğrencileri çalışmaya sevk etmek, hem yüksek puan almalarını sağlamak, hem de
yaptığı bu sınavlar vereceği sınıf içi etkinlik puanı için birer dayanak
olsun.
Girdiği dört sınıfın toplam öğrenci sayısı 170 civarındadır. Her birine sene başında koyduğu bu karar gereği puanlarını verir. Hiçbir veli ve öğrenciden itiraz yok.
Karne haftası, kendisi de öğretmen olan bir öğrencisinin
velisi çıkagelir. Veli isyanlarda. Durdurabilene, sakinleştirebilene aşk olsun!
Çünkü veli, öğretmenin verdiği bir sınıf içi etkinlik puanından şikâyetçidir.
Önce sınıf öğretmenine gider. Sınıf öğretmeninin yönlendirmesiyle veli, ders
öğretmeniyle görüşür. Öğrenci sınavlardan 100 ve 95 almış, sınıf içi etkinlik
puanı olarak öğretmen 100, 100 vermiş, üçüncüsüne ise öğrencinin ilave
sınavlardan aldığı 90 ve 95'in ortalamasını aldıktan sonra öğretmen, tek puan
olarak girmiş sisteme. Öğretmen, bu puanları ne şekilde verdiğini bir de veliye
anlatmış. Ama veli ikna olmadığı gibi öğretmenden sınıf içi etkinlik puanını
yüze çıkarmasını ister. Öğretmen, böyle bir şey yapmasının diğer öğrencilere
haksızlık olacağını söylemesine rağmen veli, "Çocuğunun başarılı bir çocuk
olduğunu, bu ayrıcalığı hak ettiğini, şayet bu puanı 100'e tamamlamazsa müdüre
çıkıp oradan düzelttireceğini, bu işlerin böyle yapıldığını, düzeltmezse
okuldan çocuğunu alacağını, çünkü çocuğunun okuldan nefret eder hale
geldiğini..." bir bir sıralar. Daha başka şeyler de söyler. Çünkü
densizliğin sınırı yoktur. Bunu ancak edep ve haya engeller. O da eksikse
söyler, karşısında genç bir bayan olduğuna aldırmadan...
Çalıştığı okula bu sene il dışından gelen idealist öğretmen, terbiye sınırlarını aşan bu velinin konuşmasına çok üzülür. Çünkü böyle bir olayla daha önce hiç karşılaşmamıştır. Kendisinden bu olayı yazı konusu edineceğim, bana olayı kısaca aktarabilir misin, dediğimde olayın üzerinden üç hafta geçmesine rağmen hala olayın etkisinden kurtulamadığını sezdim. Ne edersiniz ki sapı bizden. Sapı bizden olan böyle yaparsa varın siz öbür velileri düşünün diyeceğim ama diğer veliler bu tiplerden çok ehven.
İyi ki verdiğimiz notların merkezi sınavlarda bir etkisi yok. Şayet etkisi olsaydı belki de bu veli, yedi puan için kavga bile ederdi.
Bence, öğrenciden önce bu tür velileri eğitmek lazım. Var mı bu veliyi eğitecek olan? Kendisine güvenen çıksın ortaya!
Gene 12 den vurmusunuz müdürüm
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Vurmaz mıyız? Göre göre, duya duya iyice tecrübelendik. Bir durum tespiti yaparak içimizi döküyoruz. Başka da elimizden bir şey gelmiyor.
YanıtlaSil