31 Ocak 2019 Perşembe

Var mı Bu Veliyi Eğitecek Olan? (2)


2006-2007 öğretim yılı olsa gerek. Okul müdürü olarak görev yapıyorum. Çocuğu 9.sınıfta okuyan öğretmen emeklisi bir velim vardı.

Karne haftası yanıma geldi. Okulun Biyoloji öğretmeninden dertli idi. Çocuğunun dersi 41 ortalama ile karneye zayıf düşüyormuş. Benden öğretmenle görüşüp bu zayıfı düzelttirmemi istedi. Kendisine ortalaması 41 olan bir çocuğu kendi dersim olsa geçirebileceğimi, bugüne kadar bu şekil kritik puanları 45'e tamamladığımı, fakat öğretmenin verdiği nota müdahale edemeyeceğimi; çocuğunuzun yazılı ortalaması 36 düşüyor iken öğretmen, kullandığı sözlülerle 41'e yükselttiğini, isterse kendisinin öğretmenle görüşmesinin uygun olacağını söyledim. Bana ders öğretmeninin kendisinin liseden öğrencisi olduğunu, bu konuda kendisiyle görüşmek istemediğini, çocuğunun ortaokulda iken bütün notlarının beş olduğunu, bu okula geldikten sonra bu öğretmenler yüzünden çocuğunun başarısının düştüğünü, sene sonunda  teşekkür-takdirle gelmediği takdirde okuldan alacağına dair yemin ettiğini, kendi çocuğunu aldıktan sonra diğer velileri de organize edip çocuklarını bu okuldan aldıracağını, çünkü halkın kendisini çok sevdiğini, sözünün dinlendiğini söyledi. 

Emekli öğretmenimiz tehdit ve şantajlarına devam ettikçe saygıda kusur etmedim, alttan almaya ve kendisini ikna etmeye çalıştım. Kendisine, hocam! Sen şair adamsın, şairler duygusal olur, aynı zamanda anlayışlı olur. Burası lise. Lise, ortaokula göre daha zordur, çocuğunuz bu okulda uyum sorunu yaşıyor olabilir, önümüzdeki sene kendisini toparlayıp beklediğiniz başarıyı göstereceğine inanıyorum. Bu süreçte çocuğuna not yüzünden bu şekilde baskı uygulaman yanlıştır. Bırak çocuğun belge almasın, Biyoloji dersinin zayıf olması dünyanın sonu değil, yazın ortalama yükseltme(OYS) sınavına girip kurtarır dedim. Bana OYS'de dersi kurtarırsa çocuğunun teşekkür alıp almayacağını sordu. Hocam, sen Edebiyat öğretmenisin. İyi biliyor olmalısın ki OYS'ye kalan öğrenci belge alamaz dedim. Başka neler dedim neler! Ama Nuh dedi, peygamber demedi. Ayrılırken bu işi burada bırakmayacağını, ilçe milli eğitime şikayet edeceğini, çözüm olmazsa il milli eğitime gidip şikayetçi olacağını, ardından televizyona çıkıp okulu yerle bir edeceğini, kendisini yok saymamın bedelini bana ödeteceğini söyleyip çıktı, gitti.

Birkaç gün sonra ilçe milli eğitim müdürü kendisinde okulumuzla ilgili bir şikayet dilekçesi olduğunu söyledi. Milli Eğitim Müdürünü okula davet ettim. Hocam, sizin branşınız Fen Bilgisi ama Biyolojiden de anlarsınız, öğretmenin yazılı kağıtlarını inceler misiniz dedim. Olur dedi. Öğretmenin cevap anahtarıyla birlikte güzelce istiflediği yazılı tomarlarını Milli Eğitim Müdürünün önüne koydum. Adı geçen öğrencinin kağıtlarını inceledi. “Öğretmen bol bol not vermiş, yapılacak bir şey yok” dedi. Müsaade alıp gitti. (Devam edecek)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder