—Hanım! Bu kanepeler ne böyle? Yeni mi aldın? Bir de benden
habersiz! Kaşla-göz arasında ne zaman alıverdin? Renkleri de güzelmiş! Oda
açılıvermiş...
—Ne kanepesi, ne rengi, ne açılması?
—Şu oturduğum?
—Beş yıl önce aldığımız...
—Deme ya! Hani almak için günlerce şu mobilyacı senin, bu
mobilyacı benim; şu renk, şu model olacak diye dolaşıp durduğumuz ve
sonunda aldığımız kanepeler mi? Onların rengi böyle miydi?
—Evet, ta kendisi! Bilemedin mi?
—Bilmez olur muyum? Dolaşmaktan ayaklarıma kara sular
inmişti. Fiyatları da biraz tuzluydu. Aylarca taksit taksit ödeyeceğim diye
didinip durmuştum.
—Hele ki hatırladın!
—Hatırlamaz olur muyum? Hatta daha borcunu ödemeden, kanepenin
üzerine doğru dürüst oturmadan tekrar çarşı pazar dolaşmıştık.
—Niçin çıkmıştık tekrar?
—Niçin olacak? Kirlenir, yıkaması zor olur diye beğenerek
aldığımız kanepelerin üzerine yüz beğenmek için.
—Almayacak mıydık?
—Aldık zaten. Almayıp da ne yapacaktık? Ben aklımı
yolda bulmadım. Neymiş efendim! Kanepe açık renkmiş, kir götürmezmiş, üzerine
yüz almalıymışız dedin durdun.
—Evet, kir götürmezdi.
—Tamam, kir götürmez biliyorum. Garibime giden, madem kanepenin
üzerine yüz alıp rengini görmeyecektik. O zaman ne diye şu renk olsun, yok bu
desen olsun deyip dükkân dükkân dolaşıp durduk? Nasılsa üzerini örtüp bir daha
görmeyecektik, rastgele bir rengi alsaydık olmaz mıydı? Üstelik yorulmazdık da.
—Ama kanepelerimizin rengi güzel!
—Güzel de görmüyoruz ki! Rengi görse görse üzerine
geçirilmiş yüz görüyor.
—Âlemsin valla!
—Valla ben mi âlemim, yoksa siz kadınlar mı önce bunu konuşmak
lazım. Niye çıkardın kanepedeki yüzü?
—Biraz da böyle oturalım istedim.
—Sen, uçan kuştan esirgediğin rengi biraz da böyle oturalım
diye çıkarmazsın. Çıkar ağzındaki baklayı!
—Değiştirelim artık!
—Neyi?
—Neyi olacak kanepeleri!
—Şu yüzüne bak! Hiç pörsümemiş, daha yepyeni duruyor.
—Ama alalı yıllar oldu. Daha mı oturalım?
—Ne yapalım yani? Aradan yıllar geçti diye bunları atalım
mı?
—Yok atmayalım. Bir ihtiyaç sahibine veririz, hayrımız
olur. Kimseyi bulamazsak çöpün oraya koyarız biri alır.
—Sen ciddi misin?
—Evet ciddiyim. Bizden sonra alanlar üzerimize kanepelerini
değiştirdi.
—Sana hiçbir şey demiyorum. Sadece aklıma mukayyet olayım
yeter!
Yorumlar
Yorum Gönder