Hangi
makam olursa olsun bir makama gelme konusunda ne kadar uğraşsam, ne kadar istesem,
ne kadar beklenti içerisine girsem de olmadı bir türlü. Küçük de olsa zaman
zaman bir koltuğa sahip olsam da uzun süreli
olmadı. Hep altımdan kayıp gitti. Bahtım kapalı anlayacağınız.
Bazen
ismimden mi kaynaklanıyor bu bahtsızlığım diyorum. Ramazan orucu tutulurken
doğduğum için babam adımı Ramazan koymuş. Ramazan "yanmak" demekmiş: “Ramaz” kelimesi güneşin sıcaklığının
şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere 'ramda' denir. 'Ramazan'
'ramda' mastarından 'yanmak' manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak
yürümekle yanmak demektir. Bu aya 'Ramazan' denmesinin bir sebebi; bu ayın
günahları yaktığıdır. Bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilir.
Veyahut oruç hararetinden günahlar yakılır. (Elmalılı Hamdi Yazır)
Gördüğünüz gibi adımdan hareketle ben; yanmak, kızgın yer, açlık ve susuzluktan dolayı ıstırap çekmek gibi anlamlara geliyorum. Ramazan günahları yakıyor ama benim günahlarım yanıyor mu, yanmıyor mu bilmiyorum ama görünen benim yanmaya devam ettiğim.
Acaba
diyorum adım Ramazan değil de Ali olsaydı, sanki Alilerin bahtı açık gibi
sanki. Gerçi piyasada adı Ali olan birçok kişi var. Kimi bir yerlere gelmiş,
kimi gelememiş. O zaman tek başına Ali de pek işe yaramıyor. Mesela adımın
başına bir bin eklenseydi de adım Binali olsaydı bin Ali’nin yaptığı işe talip
olsaydım işte o zaman binde bir şansım olurdu diye düşünüyorum. Şahsen ben
Binali Bey’in ulaştığı makamlara bir göz atıyorum da mübareğin gelmediği makam
yok. Yeter ki kendisi istesin. Allah yürü ya kulum demiş. Sen yeter ki işini
yap, bütün makamlar altına bir bir gelecek demiş sanki! Gerçi hiçbir makama
talip olmadı bugüne kadar. Hepsi ayağının altına bir bir geldi. İTÜ’nün
Gemicilik bölümünü bitirdikten sonra adını ilk kez İDO müdürü olarak duyurdu.
2002 yılında vekil seçildi. Hemen Ulaştırma Bakanı oldu. Yıllar yılı hem
vekilliği devam etti, hem de bakanlığı. Başbakanlar değişti, onun bakanlığı hiç
değişmedi. Hâlihazırda TC’nin en uzun Ulaştırma Bakanlığı yapma rekorunu elinde
bulunduruyor. Başbakan oldu, kendi eliyle başbakanlığı kaldırdı. Ardından TBMM
başkanı seçildi. Şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına
adı geçiyor. Adı bugün yarın açıklanır. Küçüklü büyüklü koltukları saymıyorum
bile.
Geç
mi oldu bilmiyorum. Acaba adımı Binali diye değiştirsem bahtım açılır mı diye
düşünüyorum. Ama tek başına adımın Binali olması belki yeterli gelmeyebilir.
Bir de gemicilik bölümünü okumak lazım sanırım. Çünkü denizlere hâkim olan
karaya da hakim olur. Geçmişten beri denizlere hakim olan, donanması olan
devletler dünyaya hakim olmuşlardır. Bu yaştan sonra adımı değiştirsem kimse
bana Binali diye hitap etmez. Yine Ramazan diyecekler. Haydi adım Binali,
lütfen beni bundan sonra Ramazan diye hitap etmeyin. Zira o sizin tanıdığınız Ramazan
öldü derim. Hatta gazete ve televizyonlara düzeltme yazısı gönderirim. Burası
kolay! Ama gemiciliği nasıl okuyacağım. Daha yüzmeyi bilmiyorum. Bir gemi
görsem mertek sanırım. Sonra sınıfları nasıl geçip mezun olabileceğim? Haydi bunu
da yaptım, azmin zaferi olarak başardım diyelim. Bürokraside göz doldurabilecek
miyim? Haydi bunu da başardım diyelim. Bana kim destek olacak? Tayyip Bey beni
keşfedebilecek mi?
Gördüğünüz
gibi işim zor!
Yorumlar
Yorum Gönder