—Üstat! Şu dünya ne garip değil mi?
—Ne
varmış dünyada?
—Kimi
doğarken kimi ölüyor…
—Hayatın
bir gerçekliğidir bu. Bir taraftan doğacağız, bir taraftan da öleceğiz.
Nasıl ki doğum haksa ölüm de haktır. Her canlı doğar, büyür ve ölür. Her nefis
tadacaktır bunu. Baki olan odur sadece.
—Ölmeye
öleceğiz de Allah hayırlı ömür ve hayırlı ölümler verse keşke! Çünkü ölümler de
epey çeşitlendi.
—Ölüm
değil mi? Öldükten sonra ha hayırlı olmuş, ha şer! Yüzü soğuk zaten ölümün, ne
fark eder?
—Öyle
deme! Öyle ölümler var ki yürek dağlar! Ölen acı çeke çeke öldüğü gibi geride
kalanlara da unutulmaz acı verir.
—Ben
öldükten sonra geri tufan olmuş bana ne? Katılmıyorum bu görüşüne. Ayrıca senin
hayırlı ölüm dediğin ne?
—Eşinle
dostunla helalleşerek kimseye yük olmadan, gözün arkada kalmadan son iki üç
günü yatakta geçirmek, iraden ve bilincin yerindeyken kelimeyi şahadet
getirerek son nefesi vermektir en iyi ölüm bana göre.
—Böyle
ölenin sayısı azaldı iyice. Ölümler çeşitlendi.
—Evet
öyle oldu. Kimi kalp krizinden, kimi teröre kurban gidiyor. Kah canlı bomba
oluyor; üzerindeki pimi çekiyor, kimi mayına basıyor, kimi pusuya düşürülüyor.
Bazısı taammüden, bazısı işkence ile öldürülüyor. Kimi tedavisi mümkün olmayan
bir hastalık sonucu ölüyor. Kimi de arbedede aldığı darbelerle can veriyor.
—Arbedede
can vermek…Bu nasıl olur, olur mu böyle şey?
—Oldu
bile! Haberin yok galiba! Bir konsoloslukta meydana geldi.
—Nasıl
yani?
—İlgili
ülke tarafından yapılan açıklamaya göre “Konsolosluğa gelen Kaşıkçı orada
bulunan o ülke vatandaşlarıyla girdiği tartışma sonucu çıkan arbedede hayatını
kaybetti.”
—Bir
insan bir arbedede bu şekilde can verir mi? Bu nasıl açıklama böyle? Hiç ikna
edici gelmedi bana. Kamuoyunu keriz yerine mi koyuyor bunlar?
—Yersen…Noktası
virgülüne açıklama bu şekilde.
—Diyelim
ki arbede çıktı. Kişi kafasından, burnundan darbe alır. Kafa yarılır, burun
kırılır. Ötesi var mı?
—Var,
olmaz mı? Ölüm var işin ucunda!
—Adam
neresinden darbe almış bu arbedede?
—Nereden
darbe aldığı belli değil.
—Niye?
—Çünkü
ceset yok ortada!
—Nere
gitmiş bu ceset?
—Malum
hengamede ceset de kaybolmuş olmalı.
—Eee?
—Eeesi
ceremesini Türk polisi çekiyor. Günlerdir ceset şurada olabilir, burada
olabilir arayıp duruyor.
—İlgili
konsolosluk ne yapıyor?
—Ne
yaptığını bilmiyorum ama sanırım devletiyle birlikte gerekçe üstüne gerekçe
hazırlıyordur.
—Nasıl?
---Kaşıkçı’nın öldürüldüğü haberini bir 18 günde verdiler.
Cesedin nerede olduğunu açıklamaları da sanırım bir 18 günü bulur.
---Ne yapmak istiyor bunlar? Dünyayla dalga geçiyor
olmalılar. Aymazlığın böylesi! Yahu ceset nereye gider?
---Dedim ya işin ucunda arbede var. Arbede deyip geçme! Hem
ölüm var hem de cesedinin kaybolması.
---Arbede?
---Evet arbede! Basite alma arbedeyi. Hem canından ediyor,
hem de cesedin uçup gidiyor, sırra kadem basıyorsun. Sana dedim hayırlı ölüm diye.
Ama sen ne fark eder ben öldükten sonra şu ya da bu şekilde ölmem dedin durdun.
Al sana ölüm.
---Haklısın! Allah’tan hayırlı ölüm istemek lazım tıpkı
hayırlı ömür istediğimiz gibi. Özellikle arbedesiz ölüm istemek lazım.
---Allah kimseye böyle acılar vermesin! Böyle devletlerin
de vatandaşı etmesin!
** 21/11/2018 tarihinde Kahta Söz'de yayımlanmıştır.
** 21/11/2018 tarihinde Kahta Söz'de yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder