21 Ekim 2018 Pazar

Arbedede Darbe Almak! **


—Üstat! Şu dünya ne garip değil mi?
—Ne varmış dünyada?
—Kimi doğarken kimi ölüyor…
—Hayatın bir gerçekliğidir bu. Bir taraftan doğacağız, bir taraftan da öleceğiz.  Nasıl ki doğum haksa ölüm de haktır. Her canlı doğar, büyür ve ölür. Her nefis tadacaktır bunu. Baki olan odur sadece.
—Ölmeye öleceğiz de Allah hayırlı ömür ve hayırlı ölümler verse keşke! Çünkü ölümler de epey çeşitlendi.
—Ölüm değil mi? Öldükten sonra ha hayırlı olmuş, ha şer! Yüzü soğuk zaten ölümün, ne fark eder?
—Öyle deme! Öyle ölümler var ki yürek dağlar! Ölen acı çeke çeke öldüğü gibi geride kalanlara da unutulmaz acı verir.
—Ben öldükten sonra geri tufan olmuş bana ne? Katılmıyorum bu görüşüne. Ayrıca senin hayırlı ölüm dediğin ne?
—Eşinle dostunla helalleşerek kimseye yük olmadan, gözün arkada kalmadan son iki üç günü yatakta geçirmek, iraden ve bilincin yerindeyken kelimeyi şahadet getirerek son nefesi vermektir en iyi ölüm bana göre.
—Böyle ölenin sayısı azaldı iyice. Ölümler çeşitlendi.
—Evet öyle oldu. Kimi kalp krizinden, kimi teröre kurban gidiyor. Kah canlı bomba oluyor; üzerindeki pimi çekiyor, kimi mayına basıyor, kimi pusuya düşürülüyor. Bazısı taammüden, bazısı işkence ile öldürülüyor. Kimi tedavisi mümkün olmayan bir hastalık sonucu ölüyor. Kimi de arbedede aldığı darbelerle can veriyor.
—Arbedede can vermek…Bu nasıl olur, olur mu böyle şey?
—Oldu bile! Haberin yok galiba! Bir konsoloslukta meydana geldi.
—Nasıl yani?
—İlgili ülke tarafından yapılan açıklamaya göre “Konsolosluğa gelen Kaşıkçı orada bulunan o ülke vatandaşlarıyla girdiği tartışma sonucu çıkan arbedede hayatını kaybetti.”
—Bir insan bir arbedede bu şekilde can verir mi? Bu nasıl açıklama böyle? Hiç ikna edici gelmedi bana. Kamuoyunu keriz yerine mi koyuyor bunlar?
—Yersen…Noktası virgülüne açıklama bu şekilde.
—Diyelim ki arbede çıktı. Kişi kafasından, burnundan darbe alır. Kafa yarılır, burun kırılır. Ötesi var mı?
—Var, olmaz mı? Ölüm var işin ucunda!
—Adam neresinden darbe almış bu arbedede?
—Nereden darbe aldığı belli değil.
—Niye?
—Çünkü ceset yok ortada!
—Nere gitmiş bu ceset?
—Malum hengamede ceset de kaybolmuş olmalı.
—Eee?
—Eeesi ceremesini Türk polisi çekiyor. Günlerdir ceset şurada olabilir, burada olabilir arayıp duruyor.
—İlgili konsolosluk ne yapıyor?
—Ne yaptığını bilmiyorum ama sanırım devletiyle birlikte gerekçe üstüne gerekçe hazırlıyordur.
—Nasıl?
---Kaşıkçı’nın öldürüldüğü haberini bir 18 günde verdiler. Cesedin nerede olduğunu açıklamaları da sanırım bir 18 günü bulur.
---Ne yapmak istiyor bunlar? Dünyayla dalga geçiyor olmalılar. Aymazlığın böylesi! Yahu ceset nereye gider?
---Dedim ya işin ucunda arbede var. Arbede deyip geçme! Hem ölüm var hem de cesedinin kaybolması.
---Arbede?
---Evet arbede! Basite alma arbedeyi. Hem canından ediyor, hem de cesedin uçup gidiyor, sırra kadem basıyorsun. Sana dedim hayırlı ölüm diye. Ama sen ne fark eder ben öldükten sonra şu ya da bu şekilde ölmem dedin durdun. Al sana ölüm.
---Haklısın! Allah’tan hayırlı ölüm istemek lazım tıpkı hayırlı ömür istediğimiz gibi. Özellikle arbedesiz ölüm istemek lazım.
---Allah kimseye böyle acılar vermesin! Böyle devletlerin de vatandaşı etmesin!

** 21/11/2018 tarihinde Kahta Söz'de yayımlanmıştır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder