7 Ekim 2018 Pazar

10 Günde 10 Kıyafet

Kursun son gününde iki haftalık çalışmalarımızı bir dosyanın içine koyarak kurs hocamıza teslim etmek için çabalarken yanımdaki arkadaş, "Şu giydiğin pantolonu kaç gündür giyiyorsun. Bak hocamıza! Bir giydiğini bir daha giymedi. 10 günde 10 farklı kıyafet giydi geldi" dedi. 

Bir kendi pantolonuma baktım bir de hocamızın kıyafetine. Doğru söylüyordu kursiyer arkadaşım. Düşündüm hocamız her gün yeni bir kıyafetle gelmişti. Ben ise bulduğunu giyen ve kirlenmediği müddetçe de kolay kolay değiştirmeyen biriyim. İç çamaşır, çorap ve gömlek/penyeyi bir veya iki günde bir değiştiririm de iş pantolona gelince ortalama bir hafta giyerim. Giyerim ama giydiğime bakarım, ulu orta her yere oturmam. Bir banka veya sandalyeye oturacağımda temiz mi diye ilk önce elimde kontrol ederim. Tozlu ise ayakta durur, oturmam. Yere, taşa, betona, çime mümkün değil oturmam. Ayaklarıma kara sular iner, yine oturmam. Pantolonum kirleneceğine ayaklarım çeksin çileyi. Hocamızın maşallahı var! Sahneye inip çıkılırken herkesin ayağını bastığı yere hiç yabancılık çekmedi oturdu. Niye oturmasın ki nasılsa her gün elbisesini değiştiriyor. Benim gibi özen göstermesine gerek yok yani. 

Giydiğim pantolonu özene-bezene temiz giymeme rağmen eşim çoğu zaman pantolonunu yıkayayım der, çoğu zaman da benden habersiz makineye atar. Yeni bir pantolon giymek benim için bir işkence. Gardıroptan yeni bir pantolon bulacaksın, ardından kemeri takacaksın, diğer pantolondan çıkarılan para-pul, anahtar, cüzdan vs'i yeniden yerli yerince yerleştireceksin. Uzun iş yani. Üşengecim bu konuda anlayacağınız. Haydi pantolonu değiştirdik diyelim. İşin içinde bir de pantolona uygun gömlek veya penye giymem gerekiyormuş. Renkten, desenden, uyumdan anlamam ki! Ne bulursam giyerim. Giydikten sonra da iş bitmiyor ki! Az sonra hanım gelir, bu gömlek bu pantolona uymamış, şunu giy der. Aldım mı başına belayı! O tek tek iliklediğin düğmeleri yeniden çözeceksin, sonra uyan gömleği giyeceksin ve tekrar düğme ilikleyeceksin, ardından gömleğin uçlarını pantolona girdireceksin.  Uzun iş yani! Gördüğünüz gibi pantolon değişimi başlı başına bir dert benim için. 

Konumuz 10 günde 10 kıyafet değiştiren hocamızdı. Nedense kendimi anlatmaya döndü iş. Severim ne de olsa kendimden bahsetmeyi.

Gelelim hocamıza! Maşallah gardıropu epey zengin olmalı. Altlı üstlü birbirine uyumlu bir giydiğini bir daha giymediğine göre öyle zannediyorum tüm giyeceklerini  koymak için bir gardırop yetmez. Evinde birden fazla elbise dolabı olmalı. Bu demektir ki evi elbise mağazası. Biz kendisini 10 gün gördük. Durum aynen böyleydi. İyice kanaat getirdim ki bize  gün be gün gelse her güne yeni bir kıyafetle gelecek. Parası elbise almaya yeterli demek ki. Belki de yemiyor, içmiyor; durmadan elbiseye para veriyor. Keşke iş sadece elbiseyle kalsa! Bu işin bir de makyajı var. Her gün boyanacaksın.  Herhalde bu makyaj malzemeleri bedava değildir. Bitmedi, saçını yaptıracaksın. Modayı takip eden elbise, makyaj, saç yaptırma herhalde bunlar sudan ucuz değildir. Ayakkabısına bakmadım. Zira hep başına baktım. Kuvvetle muhtemel her gün giydiği kıyafete uygun olarak ayakkabısını da değiştirmiştir. 

Bir ona baktım bir de kendime. Dedim: Ramazan! Sen bedava yaşıyorsun. Herhalde sen o kadar elbise alsan evinin yolunu bulamazsın. 07.10.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder