28 Haziran 2018 Perşembe

Konumuz CHP

Türkiye'nin kurucu ve en eski köklü partisi CHP, her seçime ölümüne asılır. Sonuç hep başarısızlıkla sonuçlanır. Çünkü aldığı sonuç partililerini memnun etmez. Bundan dolayı her seçim sonucundan sonra olağanüstü kongre sesleri yükselir. İmzalar toplanır, kongreye gidilir. Delege ya eskiye, ya da yeniyle yoluna devam kararı verilir. Amaç, yeni yönetimin partilerini iktidara taşımasıdır. Görünen o ki partinin mevcut tüm yöneticileri değiştirilse yerine yenileri getirilse partinin iktidar olması ufukta görünmüyor.


Her seçimde beklentilerinin altında bir oy alan ve seçmenini üzen bu parti, “Niçin başarılı olamıyoruz” sorusuna cevap arayacakları yerde her seçimin ardından “Seçimde şaibe var, biz bu seçimi meşru görmüyoruz, seçimde hile var, oylar çalındı, oylar çöplüklerde bulundu, YSK haksızlık yaptı, taraf güttü…” şeklinde mazeretlerin arkasına sığınma yoluna gidiyor. Seçimi kazanma özelliği olmasa da yıllardır kaybede kaybede seçim sonuçlarına kılıf bulmada çok tecrübeli. Yıllardır aynı şeyleri söyleye söyleye kendisine seçimlerin bu şekilde olduğuna inandırdığı bir kesim de var. Aslında yenilgiye kendisinin dışında bir sebep arayan, ben diğer seçimde de kaybedeceğim, buna hazır olun demektir. Çünkü gerçekle yüzleşilmiyor.

Tek parti iktidarından sonra birkaç koalisyon ortağı olmanın dışında bu ülkede iktidar yüzü görmeyen ve hep ana muhalefette kalan bu parti; seçim sonuçlarını iyi bir analiz etse, toplumu okusa, üzerindeki algılarla yüzleşmiş olsa başarılı olmaması hiçten değildir. Maalesef bu parti gerçeklerle yüzleşmek istemiyor.

CHP’nin yapması gereken özeleştiriyi biz buradan yapalım. Şimdi soralım: CHP niçin başarılı olamıyor?
1.      Partisinde halk olmasına rağmen CHP, halkı tanımıyor, onu anlamıyor. Yani aynı dili konuşmuyor halkla. Halkı değiştirmeye çalışan, halkı cahil kabul eden bir anlayışlarının olduğu göze çarpıyor. Temel felsefeleri kendilerini değiştirmeden halk değişmeli anlayışları var. Halkın ihtiyaçlarıyla onların ihtiyaç öncelikleri farklıdır.
2.      CHP, geçmişiyle yüzleşmelidir. Özellikle tek parti döneminde yapılanlar hala halkın belleklerindedir. Günümüz CHP’si halka “Ey halkım! Geçmişte bizim partimiz halka şöyle davrandı, dini yaşantının önündeki engelleri aşmada destek olmadığı gibi köstek oldu. Biz bugünün CHP’si partimizin geçmişte yaptığı yanlışları bugün kabul etmiyoruz, reddediyoruz ve halkın bir kısmını bilerek veya bilmeyerek mağdur ettiğimizden dolayı özür diliyoruz. Bugün geçmiş hatalarımızı kabul etmediğimiz gibi bugün din ve vicdan özgürlüğünün teminatı olmak istiyoruz. Biz halkın giyimiyle, kuşamıyla, inancıyla uğraşmayacağız. Halkın dokusunu değiştirmeye kalkmayacağız…” dese inanın toplumla arasında sorun kalmaz. Ama maalesef hiçbir CHP yetkilisi bu özeleştiriyi bugüne kadar yapmadı. Ya “Öyle değil,  iftira” diyerek yalanlama yoluna gitti, ya da savunmaya geçti.
3.      Yine CHP, yeni CHP’nin tek parti sonrası “Başörtüsüne karşı okullarda ve kamusal alanda iyi bir sınav vermediğini, askerle yan yana gelmekten kaçınmadığını, 367 garabetini savunduğunu, meslek liseleriyle ilgili katsayı mağdurlarına destek olmadıklarını, İHL’lere sıcak bakmadıklarını bugün tasvip etmiyor ve o politikaların yanlış olduğunu kabul ediyoruz…” demelidir.
4.      Geçmişiyle yüzleşen CHP, halkın içine girmelidir. Camide, cemaatte, çarşıda, pazarda, kahvehanede…halk ile iç içe olmalıdır. “Biz de sizden biriyiz” imajı vermek suretiyle halka güven vermelidir.
5. Girdiği seçim sonuçlarına saygı gösterecek, “Seçmen böyle takdir etmiştir, sağlıklı bir seçim olmuştur, eksikliklerimizi giderip diğer seçime o şekilde hazırlanacağız, kazananları tebrik ederiz” diyebilmelidir.
Geçmişiyle yüzleşen ve geçmiş yanlışları kabul ederek öz eleştiri yapan bir CHP, halkın içine girerse geçmiş ve mevcut kazanımlarının yok olmayacağına inanan halk, diğer partilere nasıl oy veriyor ve onları iktidara getiriyorsa CHP’ye de şans verir. Yok böyle yapmazsa inanın “Balık kavağa çıkar” CHP’nin iktidara gelme şansı yoktur. Benden söylemesi…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder