Her seçimde beklentilerinin altında bir oy alan ve
seçmenini üzen bu parti, “Niçin başarılı olamıyoruz” sorusuna cevap
arayacakları yerde her seçimin ardından “Seçimde şaibe var, biz bu seçimi meşru
görmüyoruz, seçimde hile var, oylar çalındı, oylar çöplüklerde bulundu, YSK
haksızlık yaptı, taraf güttü…” şeklinde mazeretlerin arkasına sığınma yoluna
gidiyor. Seçimi kazanma özelliği olmasa da yıllardır kaybede kaybede seçim
sonuçlarına kılıf bulmada çok tecrübeli. Yıllardır aynı şeyleri söyleye söyleye
kendisine seçimlerin bu şekilde olduğuna inandırdığı bir kesim de var. Aslında
yenilgiye kendisinin dışında bir sebep arayan, ben diğer seçimde de
kaybedeceğim, buna hazır olun demektir. Çünkü gerçekle yüzleşilmiyor.
Tek parti iktidarından sonra birkaç koalisyon ortağı
olmanın dışında bu ülkede iktidar yüzü görmeyen ve hep ana muhalefette kalan bu
parti; seçim sonuçlarını iyi bir analiz etse, toplumu okusa, üzerindeki
algılarla yüzleşmiş olsa başarılı olmaması hiçten değildir. Maalesef bu parti
gerçeklerle yüzleşmek istemiyor.
CHP’nin yapması gereken özeleştiriyi biz buradan yapalım.
Şimdi soralım: CHP niçin başarılı olamıyor?
1. Partisinde
halk olmasına rağmen CHP, halkı tanımıyor, onu anlamıyor. Yani aynı dili
konuşmuyor halkla. Halkı değiştirmeye çalışan, halkı cahil kabul eden bir
anlayışlarının olduğu göze çarpıyor. Temel felsefeleri kendilerini
değiştirmeden halk değişmeli anlayışları var. Halkın ihtiyaçlarıyla onların
ihtiyaç öncelikleri farklıdır.
2. CHP,
geçmişiyle yüzleşmelidir. Özellikle tek parti döneminde yapılanlar hala halkın
belleklerindedir. Günümüz CHP’si halka “Ey halkım! Geçmişte bizim partimiz
halka şöyle davrandı, dini yaşantının önündeki engelleri aşmada destek olmadığı
gibi köstek oldu. Biz bugünün CHP’si partimizin geçmişte yaptığı yanlışları
bugün kabul etmiyoruz, reddediyoruz ve halkın bir kısmını bilerek veya
bilmeyerek mağdur ettiğimizden dolayı özür diliyoruz. Bugün geçmiş hatalarımızı
kabul etmediğimiz gibi bugün din ve vicdan özgürlüğünün teminatı olmak
istiyoruz. Biz halkın giyimiyle, kuşamıyla, inancıyla uğraşmayacağız. Halkın
dokusunu değiştirmeye kalkmayacağız…” dese inanın toplumla arasında sorun
kalmaz. Ama maalesef hiçbir CHP yetkilisi bu özeleştiriyi bugüne kadar yapmadı.
Ya “Öyle değil, iftira” diyerek yalanlama yoluna gitti, ya da
savunmaya geçti.
3. Yine
CHP, yeni CHP’nin tek parti sonrası “Başörtüsüne karşı okullarda ve kamusal
alanda iyi bir sınav vermediğini, askerle yan yana gelmekten kaçınmadığını, 367
garabetini savunduğunu, meslek liseleriyle ilgili katsayı mağdurlarına destek
olmadıklarını, İHL’lere sıcak bakmadıklarını bugün tasvip etmiyor ve o
politikaların yanlış olduğunu kabul ediyoruz…” demelidir.
4. Geçmişiyle
yüzleşen CHP, halkın içine girmelidir. Camide, cemaatte, çarşıda, pazarda, kahvehanede…halk
ile iç içe olmalıdır. “Biz de sizden biriyiz” imajı vermek suretiyle halka
güven vermelidir.
5. Girdiği seçim sonuçlarına saygı
gösterecek, “Seçmen böyle takdir etmiştir, sağlıklı bir seçim olmuştur,
eksikliklerimizi giderip diğer seçime o şekilde hazırlanacağız, kazananları
tebrik ederiz” diyebilmelidir.
Geçmişiyle yüzleşen ve geçmiş yanlışları kabul ederek öz
eleştiri yapan bir CHP, halkın içine girerse geçmiş ve mevcut kazanımlarının
yok olmayacağına inanan halk, diğer partilere nasıl oy veriyor ve onları
iktidara getiriyorsa CHP’ye de şans verir. Yok böyle yapmazsa inanın “Balık
kavağa çıkar” CHP’nin iktidara gelme şansı yoktur. Benden söylemesi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder