—Üstat! Cumhurbaşkanlığını kim kazanır?
—İyi olan kazansın.
—Ortaya bir cevap oldu. Soruma cevap istiyorum.
—İsim istiyorsan bunu sandık bilir. Soruyu kim kazanır diye değil de kim kazansın şeklinde sorarsan sorunu özelliklerini sayarak cevaplandırabilirim. Zira kişi ismi vermem.
—Tamam dediğin gibi olsun, hiç yoktan iyidir.
—Başımıza geçecek kişi her şeyden önce dürüst olmalı, içi-dışı bir olmalı, lafı ağzında eğip bükmemeli. Kendisi için değil, ülke ve milleti için çalışan olmalı. Belli bir kesimin değil, herkesin başkanı olmalı, gözü pek, duruşu sağlam olmalı, kitleleri arkasından sürükleyebilecek vizyon ve misyon sahibi olmalı, hata yaptığı zaman "Ey halkım biz şu konuda yapa yaptık" şeklinde öz eleştiri yapabilmeli.
—Başka?
—Diklenmeden dik durmayı bilmeli, haksızlığa boyun eğmemeli, mücadeleci olmalı. Bu halkın ekseriyetinin değerleriyle barışık olmalı.
—Evet!
—Milletinin dert edinmeli, gece-gündüz çalışıp çabalamalı, kendisini sürekli yenilemeli, tekrarlamaya başladığı zaman siyaseti bırakabilmeli.
—Başka?
—Rakiplerini küçümsememeli, onlara değer vermeli, rakibine belden aşağı vurmamalı, rakibini eleştirmekten ziyade yapacaklarını anlatmalı, centilmen olmalı, sandık sonuçlarını hazmetmeli, kendisini eleştirebilmeli, hakkı kutuplaştırmamalı, halka yapabileceklerini vadetmeli uçyk-kaçık vaatlerden kaçınmalı, kaybettiği zaman kazanan rakibini tebrik edebilmeli.
—Başka?
—Kendi başına buyruk olmamalı, istişareye önem vermeli, kiminle çalışacağını, kimleri yardımcı ve bakan seçeceğini seçimden önce belirlemeli, miting meydanlarına birlikte gitmeli, ekip ruhuna önem vermeli, aralarında iyi bir iş bölümü yapmalı, her işe karışmamalı, herkese cevap vermemeli.
—Var mı daha?
—Açık, net ve harbi olmalı, gerektiğinde dış siyasette diplomatik bir dil kullanabilmeli.
—Başka?
—Tevazu sahibi olmalı, rakiplerine tepeden bakmamalı, onları dinlemeyi bilmeli, onların görüşlerini almalı, memleket meselesi olduğu zaman istişare için kapısını çalabilmeli.
—Başka?
—Toplumsal barışı sağlamalı, birlik ve beraberliğin önündeki engelleri kaldırmalı, risk almayı bilmeli.
—Seçime kaç para ile girdiğini açıklamalı, parçayı nereden bulduğunu, nereye harcadığını, ne kadar borçlandığını, ne kadar kaldığını, kendisine kimlerin yardım ettiğini kamuoyuyla paylaşmalı, mal bildiriminde bulunmalı; eşi, çocuğu damadı, kardeşi ticaretle uğraşıyorsa veya kendisinin ticareti ortağı vasıtasıyla devam ediyorsa firma adını vatandaş bilmeli.
—Başka?
—Seçildiği zaman yargı mensuplarını toplayıp onlara, "Kararlarınızı verirken benden veya bana yakın olanlardan size asla başlı yapılmayacak, ihsası reyde bulunulmayacak. Verdiğiniz kararlardan ötürü tu kaka yapılmayacaksınız. Sizden tek istediğim vicdanınızın sesine kulak vereceksiniz, kendi görüşünüz ve ideolojinizi kesinlikle karara yansıtmayacaksınız. Birilerine kızgınlığınız adaleti elden bırakmanıza sebebiyet vermesin. Suç işleyen babanız bile olsa adaleti elden bırakmayacaksınız. Karar verirken rüzgara göre hareket etmeyeceksiniz, güce tapmayacaksınız. İpe un serercesine yargılamayı geciktirmeyeceksiniz. Çünkü gecikmiş adalet adalet değildir. İçinize sinmeyen hiçbir kararın altına imza atmayacaksınız" diyerek onlara güvence vermeli ve yargıya müdahale etmemeli.
—Ekonomi?
—Cumhurbaşkanı başta ekonomi olmak üzere illaki her şeyden anlamak zorunda değil. Ancak kiminle çalışacağını, hangi işe kimi verebileceğini iyi bilmeli, ekip ruhuna inanmalı ve ekibine güvenmeli. Her konuda kendisi konuşmamalı, işin uzmanı kimse o konuşmalı. Hata yapanı uyarırken kırıcı olmamalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder