Annemin gözündeki bir rahatsızlığı dolayısıyla tıp fakültesine muayene için gittim. Muhammed isimli uzmanlığını almış bir doktor bir güzel muayene etti annemi. Ne kızdı, ne bağırdı. Yapılması gereken her şeyi, gerekli açıklamalarıyla birlikte fazlasıyla yaptı. Az sonra muayenehaneye gelen hocasına yazdıklarını ve teşhisini gösterdi. Ardından sırada ve odalarda bekleyen hastaları büyük bir soğukkanlılıkla muayene etti. Bir oraya, bir buraya gitti, yorulmak nedir bilmedi.
Muayeneden sonra çıktık. İstenen bir filmi birkaç gün sonra retina bölümünden çektirdikten sonra bir ay sonra kontrole geldiğimiz zaman bakacağı filmi göstermek için yanına uğradım. Yine durmadan ayakta muayene yapıyordu. Kendisiyle konuşmak istedim. "Biraz sonra" dedi. Sonra bekleyen bir başka hastayı muayene etmeye yöneldi. O esnada bekleyen biri bana, "Doktor, Filistinli" dedi. Muhammed Beyin Filistinli olduğunu öğrendikten sonra onu gözlemlemeye başladım. Önündeki hasta bir Suriyeli idi ve onunla Arapça konuşuyordu. Anlaşılan hasta Türkçe bilmiyordu. Kendisine gıpta ettim. Çünkü bizi muayene ederken onun bir yabancı olduğu izlenimi edinmemiştim. Zira Türkçeyi güzelce konuşuyor, aksamı kendisini ele vermiyordu. İki adam gibi görmeye başladım kendisini. Çünkü bir dil bilen bir insan, iki dil bilen iki insandı benim gözümde.
Kim bilir bu doktor, evinden kaç şehit vermiştir. Kalan Filistinliler ile birlikte ne acılar çekmiş, doğru dürüst hastane ve doktor görmemiştir. Azmetmiştir doktor olup kendi insanını muayene edeceğine. Acısını, derdini içine gömüp soluğu Türkiye'de almış. Parasıyla mı yoksa burslu mu okudu bilmiyorum. Tıpı bitirmekle kalmamış, üzerine çoğu kimsenin gitmek için can attığı göz bölümünde uzmanlık yapmış. Azim ve gayretinin yanında çalışkan ve zeki olmalı. Konuştuğunu görmedim ama öyle zannediyorum İngilizceyi de bir güzel konuşuyordur, İşgalci İsrail'in dilini zaten biliyordur. Helal olsun Muhammed doktor, Filistinli Muhammed dedim içimden.
Bana "Biraz sonra" demişti. Bakalım beni görecek mi yoksa çoğu kimsenin yaptığı gibi unutup veya unutur görünüp görmezden mi gelecekti? Suriyeli'yi muayene ettikten sonra kenarda bekleyen bana yöneldi, "buyur" dedi. İstediğiniz filmi çektirdik, şimdi mi bakarsınız yoksa bir ay sonra kontrole geldiğimizde mi dedim. "Tamam çekildiyse biz ona bakarız" dedi, teşekkür edip ayrıldım.
Tevazu sahibi biri olarak gördüm Muhammed'i. Bazı doktorlardaki kibri görmedim onda. Ne yaptığını bilen; kime, ne söylediğini unutmayan, muhatabını dinleyen ve ona değer veren biri olarak gördüm onu. Allah razı olsun kendisinden ve onun gibi çalışanlardan. Ümidini yitirmeden hayata tutunan ve insanlara hizmet eden bu ve bunun gibi insanların sayısının çoğalmasını temenni ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder