8 Ocak 2018 Pazartesi

Ne yapacağız bu köpekleri biz?

Şehrin içinde, herkesin gözü önünde sabahın erken saatinden geç vakte kadar salıverilmiş köpekten geçilmiyor. Bir tane de değil, grup halinde bulunuyorlar üstelik. Köpeklerin mesken edindiği yeri bilenler kestirme olsa bile köpeklerle karşılaşmamak için yollarını uzatarak başka yoldan gitmek zorunda kalıyor. İte dalanmaktansa, çalıyı dolanmak daha evladır dercesine.

Köpeklerin arasından iki yıldır geçip gidiyorum. Sanmayın ki korkmuyorum. Köpek bu. Ne yapacağı belli olmaz. Korka korka, titreye titreye, bildiğim duaları arka arkaya okuyarak cahil cesaretiyle gidiyor ve geliyorum; kötüye bir şey olmaz diye diye kendimi avuturcasına.

Rahatları beyde yok. Kimi boğuşuyor kendi aralarında, kimi yola sere serpe uzanmış, kimi uyuyor, kimi dik dik sana bakıyor, kimi herhangi bir tehlike ve ava karşı hazır tetikte bekliyor. Geçen gün saat 07.20 sularında karanlık bir havada yine aralarından geçerken fazla köpek yoktu. Nerede bunlar derken az ileride bir köpek gördüm. Ama kafası normal köpeğin kafasına benzemiyordu. Acaba, köpeğin dışında başka dört ayaklılar da mı var burada diye endişelenmeye başlamıştım ki, köpek kafasını çıkardı. Meğer köpek, bir başka köpeğin altını kaşıyormuş. Benim kafası dediğim kısım diğer bir köpeğin arka tarafıymış.

Geçen yıl yolların karla kaplı, kimi yerlerin buz tuttuğu yoldan -yine köpeklerin bölgesinden- geçiyorum.  Derse yetişmek için acele ediyorum. Bir taraftan da kaymamak için çaba sarf ediyorum. Tam sokağın bitiminden sağa döneceğim yerde hazır kıta olmuş bir köpek ön iki ayaklarını dikmiş bekliyor. “Ya Rabbi! Beni köpekten koru’ derken sağa döneceğimde ayağımın hafif kaymasıyla beraber kendisine zarar vereceğimi hisseden köpek, hemen havlamaya başladı. ‘Hoşt!’ diyerek daha bir hızlandırdım adımlarımı, buzdan düşmeye aldırmadan. Nihayet atlattım. Yine kötüye bir şey olmadı.

Bir gün öğle vakti yine evime gitmek için köpeklerin bulunduğu mahalden yürüyorum. Daha köpeklerin yoğun olduğu kısma gelmemiştim ki baktım iri yarı, kabadayı görünümlü biri, kenarda bekliyor ve dik dik bana bakıyor. Issız bir yer, köpekten korkarken şimdi de bir adam çıktı. Hırlı mı hırsız mı, kimdir, necidir diye düşünmeye başladım, bir taraftan da yürüyorum ona doğru. İçimden 'Ramazan! Bugüne kadar içlerinden geçerek gittiğin köpekler sana zarar vermedi ama şimdi kendi cinsinden biri sana zarar verecek, görmüyor musun adam seni bekliyor. Adamla kavga etsen; beceremezsin, zira adam sana bir vursa yumruğunun yarısı boşa gider' dedim. Tam adamın yanından geçerken adam benim yanıma yaklaştı. ‘Şimdi bittin oğlum Ramazan’ dedim. Baktım adam benimle beraber yürümeye başladı. Tanıdık mı dedim, yüzüne baktım. Hayır, böyle birini ilk defa görüyorum. Baktım adam hala benimle beraber yürüyor. Adamın derdi anlaşıldı. Zira bu adam köpekten korkuyor. "Yoksa köpeklerden mi korktun" dedim. Evet dedi. Derin bir oh çektim kendi kendime. Korkusuz korkak olarak korkan birine yardım ettim anlayacağınız. Bir beş dakika birlikte yürüdük. Adam köpeklerden dertliymiş. Başladı köpeklerin çokluğundan, sahipsizliğinden, geçemediğinden… tehlike geçince adam yanımdan ayrıldı gitti.

Sahi, bu köpeklerin sahibi yok mu? Sahipsizse niçin meydanlarda alenen gezip dolaşıyor? Sahibi varsa niçin salıveriyorlar bu köpeklerini? Bu şekilde ulu orta salıverilen köpeklere bakmayacaklarsa, işlerine yaramıyorsa,  ihtiyacı olan birine vermeyi düşünmezler mi? Belediyemiz bu konuda sahipsiz köpekler için ne düşünüyor? Köpeklerin gelip geçenleri daha doğrusu korkudan geçemeyenleri korkuttukları yeter artık. Tedbir alınması için illaki köpeklerden birinin bir vatandaşı ısırması mı gerekiyor? Bu köpekleri belediyenin götürmesini sahipleri istemiyorsa o zaman her köpeğin kime ait olduğunu belirten bir numara verilsin, köpeğini evinin önüne bağlamayan veya dışarıda gezerken sahibi yanında olmayan sahipsiz köpeklerin kulaklarındaki numaraya yani köpek sahiplerine ceza yazılsın. Bu şekildeki bir tedbir, sahipsiz köpeklerin önüne geçecektir. Yeter ki ucunda ceza olsun. 08/01/2018 Ramazan YÜCE, KONYA





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder