Bir ara okul kantincilerinin dertlerini kaleme almıştım bir
yazımda. Bu yazım, kantinciler arasında epey bir ses getirdi. Birçoğu sosyal
medyada paylaşımda bulundu. Olumlu tepkiler aldım.
"Okul Kantincilerinin Feryadını Duyacak Yok mu?"
başlıklı yazımı sosyal medyada paylaşan kantinci ve kantinci dernekleri, ismime
veya bloguma yer vererek sosyal medyada paylaşırken Kocaeli Kantinciler Derneği
Başkanı Sayın Alican KAZGAN ise kendi derneklerinin yazısıymış gibi göstererek
Kocaeli'nde yayın yapan iki gazeteye Sayın Başkanın ifadeleriymiş gibi haber
yaptırmış olmaları dikkatimi çekmiş ve garipsemiştim. İlk önce Kocaeli
Kantinciler Derneğinin web sayfasına, ardından yazıyı haber yapan iki gazeteye
"Yazının şahsıma ait olduğunu" belirten e posta gönderdim. Taraflar
dönüş yapar düşüncesiyle belli bir süre bekledim. Dönüş olmadı. Bunun üzerine
20.11.2017 tarihinde "Yakışık Almadı Hiç" başlıklı bir yazı daha
kaleme alarak yazım; hem blogumda, hem de 'Anadolu'da Bugün' gazetesinde
yayımlandı. Bu yazımda Kocaeli Kantinciler Derneği Başkanı Alican Kazgan Beyi
tenkit etmiş, yaptığının doğru olmadığını ifade etmiştim. Yazımın kendisine mal
edilmesinden geçmiş, geri dönüş yapmamalarına içerlemiştim.
Bir akşam telefonumu bilinmeyen bir numara aradı. Açtım.
Telefondaki kişi Alican KAZGAN Bey idi. "Kantincilerin durumuyla ilgili
benden demeç vermemi istemişlerdi. Kendilerine birkaç gün sonra olabilir dedim.
Sizin yazı elime geçince tam bizi anlatıyor diyerekten basına verdim. Kusuruma
bakmayın..." sadedinde durumunu anlatan ve gönlümü alan şeyler söyledi.
"İletişim numaranızı aradım, bulamadım. O yüzden aramayı bu kadar geciktirdim"
dedi. Alican Beyin bu duyarlı davranışından dolayı ben de kendisine 'Bu şekilde
olmasaydı daha iyiydi, ismimi verseydiniz daha şık olurdu. Ama duyarlılık
gösterip aramanızdan dolayı ben de teşekkür ederim, önemli olan kantincilerin
sesini, feryadını duyurmaktı. Bir nebze de olsa katkım olduysa kendimi bahtiyar
hissederim" dedim. Ardından birbirimize karşı iyi dilek ve temennilerde
bulunarak, birbirimizi bulunduğumuz yerde ağırlamaktan memnuniyet duyacağımızı
ifade ederek vedalaştık.
Gördüğünüz gibi insanoğlunun gönlünü -hele benim
gönlümü- almak o kadar da zor değilmiş. Bir telefon bile yüz yüze gelmediğimiz
bir insana olan kızgınlığımızı yok ediverdi. 06.01.2018 Ramazan YÜCE, Konya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder