6 Kasım 2017 Pazartesi

Alın Size Bir Sapık!

Türk sinema tarihi dendiğinde aklımıza her filme serpiştirilmiş, olmazsa olmaz ve değişmez sahneleri vardır: tecavüz sahneleri. Bu sahnelerin baş aktörü kim dense o dönemin filmlerini izleyenler bilir, Coşkun, der. Hatta bu tür sahnelerin vazgeçilmezi olduğu için namı diğer 'Tecavüzcü Coşkun' diye anılır. Tecavüz dendi mi Coşkun, Coşkun dendi mi tecavüzcü akla gelir. Bir dönemin kara sahneleridir, kimse hatırlamak istemez. Çünkü aile yapımıza, örf ve adedimize de yakışmayan görüntülerdi.

Bir döneme damgasını vuran zihniyet, her filme tecavüz sahnesi koyarak bu milletin bilinçaltına tecavüzü bilinçli bir şekilde işlemiş. Belki de bu yüzdendir bu toplumda kimse tasvip etmese de taciz ve tecavüzler eksik olmaz çoğu zaman. Çünkü eşeğin aklına karpuz kabuğu getirildikten sonra eşektir bu, mutlaka karpuzun kabuğunu yiyecektir ya da yeme azim ve iradesini hep taşıyacaktır.

Sinema tarihimizin kara lekesi olan bu tecavüz sahneleri tarihin tozlu raflarındaki yerini almışken adı tecavüzcü ile nam salmış kişinin verdiği röportajdan bir bölümü okudum internet gazetelerinde.
'73 yaşında olduğunu söyleyen tecavüzcü Coşkun, "Cinsel hayatım hala devam ediyor" diyerek yaşın cinsel hayat için o kadar da önemli olmadığını söyledi. Hayranlarının kendisini çok sevdiğini de belirten Coşkun, "Böyle rollerde oynamama rağmen seviliyorum." dedi. (Posta)

Röportajın tamamını bulamadım. Bu kadarını elde edebildim. Siz ne dersiniz bu cümlelere? Hangi saikle söyledi, bu röportajı kim yaptı, bilmiyorum. Haydi diyelim ki ekmek teknesidir, kendisine verilen rolü oynadı bir zamanlar, ayıplanacak bir durum yok diyelim. '73 yaşında olmama rağmen cinsel hayatım hâlâ devam ediyor' açıklamasını nereye koyacağız? Bir ayağı çukura girmiş bir insanın söyleyeceği bir şey mi bu? Ya da normal bir insan bunu söyler mi? Eğer kendisine cinsel gücünün devam edip etmediği sorulmuşsa soru ayıp bir defa. Sorulmadan böyle bir cevap vermişse bu adamın aklından zoru var denir. Eğer böyleyse, daha hala kendisini sahnelerdeki ortamdan uzaklaştıramamış, hâlâ aynı ortamın psikolojisini yaşıyor demek lazım. Yatak odasında ve kapalı kapılar ardında kalması gereken hayatını, basın ve yayın vasıtasıyla topluma duyuruyor. Nasıl bir psikoloji bu? Ben bu tipleri Freud'un günümüzdeki talebeleri olarak görüyorum. Dervişin fikri ne ise zikri de odur diyorum. Gazeteci kendisine geçmiş sahneleri sorsa bile 'Efendim bir dönemin kötü sahneleridir, ekmek kaygısından ben de oynadım. Artık bunlar geride kaldı. Lütfen bana böyle soruları sormayın" deseydi eh denip geçilirdi.

Doktorların bu psikolojik durumu iyice irdelemesi gerekir. Olsa olsa ar damarı çatlamış bir insanın psikolojisidir. Patolojik bir vakadır. Toplumun değerlerine yabancı bir insan olduğunu ele verir bu şekildeki açıklamalar. Edep yoksunu olduğunu gösterir. Ama suç bu tiplerin böyle fütursuz açıklamasında değil, bunlara sanatçı payesi verenlerde. 06.11.2017



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder