Ülkede bir sorun mu vardır, orada siyaseti görmek
mümkündür. Siyasetin görevidir ülke sorunlarına çözüm bulmak. Zaten siyaset de
bunun içindir.
Siyaset
olaylara ve sorunlara geniş açıdan bakar. Bundan dolayı her kesim ve her meslek
insandan faydalanma yoluna gider. Bir olayı çözmek isterken sonu ne olur? Kim,
ne kadar etkilenir hesabı yapar. Yapacağı icraatta radikal karar alacaksa
tarafları ikna etme yoluna gider. Fazla konuşmaz, icraat yapar. İş bölümü ve
görev taksimi yapılır. İstişareye önem verilir. Çok özel bir durum olmadığı
müddetçe birbirlerinin çalışma alanlarına müdahale etmez. Paylaşımcı ve şeffaf
olur. Kendisine şüpheyle yaklaşan kesimi kazanmaya çalışır. Toplumun hemen
hemen her kesimine güven vermeyi benimser. Şaibeli insanları yanından uzaklaştırır,
gerekirse cezasını kendisi verir. Kurum ve kuruluşlar arasında bir eş güdüm ve
uyum olur. Farklı kesimleri ürkütmemeye çalışır. Kimseyi kırmadan, dökmeden,
ötekileştirmeden ülkede barış ve huzur ortamı için çabalar. Konuşmayı değil,
hizmeti ön planda tutar. Çatışmayı ve kavgayı değil; uzlaşmayı, asgari
müştereklerde buluşmayı dener. Vizyon ve misyona dikkat eder. Eleştirisini
ortamında yapar.
Ülkenin genel siyaseti dışında meydanlarda kurum ve
kişilere ayar verilmez. Verilecekse de hakimi, savcısı harekete geçirilir. Bazı
kişi ve kurumlara cevap verilecekse görevlendirdiği ilgili kişinin yapması
beklenir. Bir kişi her işe karışmaz. Sabır ve saygıyı elden bırakmaz. Ekibini
emir eri gibi görmez, onlara fazlasıyla değer verir.
Ülke kaynaklarını yerinde ve zamanında kullanır, tasarrufu
ön planda tutar, ekonomiyi canlandırmak için çaba sarf eder.
Halkın sevgisini, oy verenlerin sempatisini kötüye kullanmaz.
Az konuşur, çok icraat yapar. Zamanı geldiği zaman çoluğu ve çocuğuyla kaçamak
yapar, yorgunluğunu atar. Yapacak çok iş var diyerek dinlenmeyi, soluklanmayı
bırakmaz. Zira dinlenmek kişinin kendisini dinlemesi, vicdanıyla baş başa kalması
demektir. Sürekli çalışan vücut yorgun düşer, vücut kaldıramayınca kişi
hırçınlaşır. Sonra gelene ayar vermeye çalışır, gidene ayar vermeye çalışır.
Ülkeyi uluslar arası arenada güzel bir şekilde temsil
etmeye çabalarlar. İlişkilerde diplomatik dil gözetilir. Kazan kazan politikası
izlenir. Devletler ne dost kabul edilir, ne de düşman. Devletler meydanlarda
eleştirilmez, krizler masalarda çözülür. Ser verilir, sır verilmez. Aklına
estiği gibi davranılmaz. Benimsenmeyen ilişkilerde öncelik endişeler dile
getirilir. Güzel görülen tavırların üzerine hemen atlanılmaz. Sevgi ve yergi
tepkisi aynı anda verilmez. Dünya nereye gidiyor nabzı ölçülür. Atacağı taşın
kimleri ürküteceği, nelere mal olacağı hesaba katılır. Düşmanın silahıyla
silahlanılır. Ayaklar yere basılarak hareket edilir, duygusallığa yer verilmez.
Devletlerin iç politikasına karışılmaz. Köre kör denmez. Kılı kırk yararcasına,
tere yağdan kıl çekercesine bir siyaset izler. Devletler arasındaki güç
dengesini izler, yoğurdu üfleyerek yer. Her şeye karışmaz. Zamanlamaya dikkat
eder. Uzlaşma imkanı olan konuları ön planda tutar, çatışma konularını daha
sonraya bırakır. 21/09/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder